Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Maç boyunca basketbolculuğunun yanında bütün artistik yeteneklerini sergileyerek üç tane keklik hakemi avlamayı başaran Rafa Martinez’in bir saniye içinde Preldzic tarafından iki kere kafasına balyoz yemesinden sonra yüzünde beliren ifadenin drama dalında “Altın Ayı” ödülüne layık olacak kadar gerçekçi olduğunu gördük.

Turnuvanın en güçlü takımlarından bir tanesini yenme başarısını gösterdikten sonraki ilk maç her zaman önemli bir eşiktir; deveye hendek atlatmak gibidir. Hele hele ülkemizin sportif alışkanlıklarında üst üste başarı kazanma disiplininin olmadığı gibi çok net bir gerçek varken.

Haberin Devamı

Ancak Fenerbahçe Ülker bize bambaşka refleksler kazandırıyor; sadece bize de değil Avrupa’nın pek snop hakemlerine de…

Üstelik bunu yaparken yabancı oyuncularının arkasına sığınmıyor; Ömer Onan gibi yerli üretim bir basketbolcu ile gönülleri kuşatıyor, potaları dağıtıyor, rakip teknik adamlarının bütün taktiklerini ellerindeki tahtada anlamsız çizgilere dönüştürüyor.

Ömer Onan bugün ülkemiz sporunun örnek alması gereken sembollerinden biridir. Sporculuğun nerede başlayıp, hiçbir zaman bitmediğinin canlı oyuncusudur. Hakemlerin verdiği yanlış kararların hepsine sahaya yüreğini koyarak mücadelesi, hırsı, centilmenliği ile cevap vermesini bilecek kadar da basketbolu aklıyla oynayabilmektedir. Dün onu beş faulle oyun dışı bırakan hakem triosunun da ondan öğreneği çok şey vardır.

Fenerbahçe Ülker çok da iyi oynamadığı bir karşılaşmayı kazanarak grubunda iki de iki yapma başarısı göstermiştir. Zaten gerçek başarının ölçütü kötüyken de kazanmasını bilmek değil midir?

Valencia basketbolu bütün İspanyol takımları gibi sert oynayan bir ekip; bu sezon Sinan Erdem’de boy gösteren Barcelona da benzer bir taktikle sahaya çıkmış, savunmasını üç sayı çizgisinin dışına çıkararak Fenerbahçe’nin oyun kurucuları ile uzunları arasındaki bağlantıyı koparmıştı. O gün Fenerbahçe Ülker sadece üçüncü periyotta rakibine kafa tutabilmiş ancak üç sayı çizgisindeki yüzdesi düşük kalınca salondan yenik ayrılmıştı.

Haberin Devamı

Dün Valencia da benzer bir taktiği uyguladı. Ancak Barcelona’dan çok daha sert bir oyun tercih etti. Hakemler de bu sertliğe izin verdiler. Özellikle Jasikevicius’a ikinci periyot Omar’ın yaptığı faullü savunmaya düdük çalınmaması rakibin savunma direncini de arttırdı.

Valencia Fenerbahçe Ülker’i üç sayı çizgisinin dışına çıkarınca bu sefer uzun mesafeli atışlar geldi ki bir maçın kaderini belirleyen şey üç sayıların toplamından kaynaklanmamalıdır. Üçüncü periyodun hemen başında Tomas’ın isabetli üçlükleri ile bir anda farkı açan takımımızın ilerleyen dakikalarda atış yüzdesi düşünce hem rakibe kolay sayı bulacağı hızlı hücum etme imkanı verdi hem de pota altındaki üretkenliği yok etti.

Fenerbahçe Ülker’in bize alıştırdığı şey oyunu bütün yönleriyle sahada uygulamasıydı. Üç sayılık atışlar maçın kazanma sebebi değil ancak parçası olmalıdır. Aynen Olympiacos maçında olduğu gibi, uygun pozisyon geldiğinde attığında %80 gibi isabet sağlayabilmektedir. Oysa dün Preldzic, Ukiç 0/5 ile çok düşük bir üçlük yüzdede kaldılar; çünkü zorlama atış yaptılar.

Haberin Devamı

Bu maçta Fenerbahçe Ülker’in boyalı alana girmede zorlandığından yapmayı başaramadığı bir diğer şey Ukiç veya Jasikevicius ile Kaya Peker’in pick’n roll oyunlarıydı.

İlk yarıda rakipten kapılan topların “ekstra ekstra” paslar yaparken yapılan top kayıpları yüzünden değerlendirilememiş olması da maçta Valancia’nın sıcak kalmasına neden olan etkenlerdendi.

Yine diğer maç alışkanlıklarından kalma bir detayın altını çizelim; Fenerbahçe üçüncü periyotları her zaman iyi oynamasını bilirken bu karşılaşmada 10 sayılık farkı yakalamasına karşın periyotu 17-19 geride kapadı.

Fenerbahçe Ülker eşiği aşmıştır, deveye hendek atlatılmıştır; şimdi haftaya rakip diğerlerine oranla daha zayıf olduğundan daha rahat bir karşılaşmaya çıkacaktır.

Euroleague’de takımlarımız müthiş işler yapıyor. Efes Pilsen de şapkadan tavşanı çıkardı.

Ne diyoruz;

“Basketbolu çok seviyoruz.”

http://twitter.com/uzaygokerman