Ligimiz geçen sene bıraktığımız yerden devam etseydi kuşkusuz yarın oynanacak derbinin kalitesi olsun, heyecan düzeyi olsun elbette farklı yaşanacaktı. Ancak 3 Temmuz günü futbolumuzda birçok şeyi yerinden oynattı.
Bu nedenle de bildiğimiz tüm ezberler değişiyor.
Hani yuvarlak hesap yapıyorum, 35 senelik bir futbol izleyicisi olarak daha önce bir Perşembe akşamı oynanmış Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi hatırlamıyorum.
Çok mu önemli?
Sportif anlamda değil; ancak futbolun aynı zamanda eğlenceye dönük bir gösteri olduğu göz önüne alınırsa hafta içi yaşanan iş telaşı ve bir takım farklı programlar nedeniyle insanların karşılaşmaya odaklanmasında zorluklar yaşanabilir.
Tabii bir de bunun ekonomi boyutu var ki bu kadar sıkıştırılmış bir maç trafiğine taraftarın bütçe ayırması da giderek güçleşecektir.
Neyse biz esas konumuza dönelim.
Bu derbi aslında geçtiğimiz Nisan ayı içinde oynandı ve Fenerbahçe bu karşılaşmayı 4-2 kazandı. O günden bu tarafa geldiğimizde Fenerbahçe’nin önemli bazı futbolcularını kaybettiğini görüyoruz. Ancak taktiksel anlamda Fenerbahçe aynı futbolu oynamayı sürdürüyor.
Beşiktaş için aynı şeyleri söylemek çok kolay değil.
Bir kere hangi Beşiktaş’tan söz ediyor olduğumuzu belirlememiz gerekiyor.
Guti, Quaresma, Edu, Simao ve Fernandes’ten oluşanı mı yoksa Ernst, Necip, İsmail, Veli, Pektemek’ten oluşanı mı?
Bu iki Beşiktaş arasında dağlar kadar fark olduğu çok açıktır ki zaten bunu Kayserispor ve Mersin İdman Yurdu karşılaşmalarında gördük.
Son yıllarda Beşiktaş’ın Fenerbahçe’ye gol atan oyuncuları hep defanstan ve orta sahadan çıkıyor. Beşiktaş’ın kazandığı maçlarda orta sahada rakibine karşı kurduğu üstünlük belirleyici oluyor.
Geriden gelen ve kontrol altında olmayan futbolcuları ile sonuca gidiyor.
Beşiktaş’ın Latin kökenli oyunculardan kurulu dizilişi, geriye yardım etmeyen, kendine oynayan ve defansa büyük yük yaratan bir kadro olur ki Fenerbahçe’nin oturmuş defans kurgusu bu oyuncuları kısa süre içinde etkisiz hale getirebilir.
Oysa yine Samsunspor maçında gördük ki Fenerbahçe’yi orta sahada durdurup, ceza sahası önünde sıkıştıran bir takım fark yaratıyor.
Samsunspor – MİY maçları bu anlamda tam üst üste oturmuş karşılaşmalardır.
Aykut Kocaman’ın hangi taktikle ve dizilişle çıkacağını, nasıl oynayacağını çok iyi biliyoruz. Mesele Carvalhal’in neyi tercih edeceğidir.
Fenerbahçe’de Alex henüz ritmini bulamadı. Ancak yine geçtiğimiz senelerden biliyoruz ki böyle maçlara özel konsantre olup, sorumluluk alıyor. Alex Türkiye’deki derbilerin değerini de çok iyi öğrenmiş bir futbolcu; son üç maçtaki etkisizliği bu karşılaşma öncesinde belki de avantaj bile olabilir.
Necip’in Alex’e yakın oynayacağını tahmin ediyorum. Gençliği ve direnci Beşiktaş’ın sahadaki avantajı olacaktır.
Ancak Alex artık Türkiye’de adam markajının nasıl yapıldığını çok iyi bildiğinden boşluklarını da değerlendirebiliyor.
Samsunspor maçında oyunun her yönünde hücum eden bir Fenerbahçe vardı, sorun rakibin kapanmasıydı; şimdi kendine açık oynayacak bir takımla karşılaşacak, bakalım futbolunu burada gösterebilecek mi?
Beşiktaş’ta Quaresma beklenen patlamayı bu maçta yapabilir mi? Oynamaması çok daha iyi olur diye düşünüyorum ama derbiler öyle mucizeler yaratıyor ki beklemediğiniz oyuncu bir anda maçın adamı oluveriyor.
Bu maçta Simao ve oynarsa Fernandes’in etkili olabileceğini tahmin ediyorum.
Beşiktaş duran top organizasyonlarında bu sene çok başarılı oyunlar kurabiliyor. “Quaresma ne işe yarar” sorusunun bir cevabı “işte bu duran topları kazandıran oyuncu” olabilir.
Dia’nın sakatlanması bir dezavantajmış gibi görünse de Stoch’un böyle maçlarda daha etkili olacağını düşünenlerdenim.
Üstelik Beşiktaş defansının sağ tarafında kimin oynayacağı hala belirsizliğini koruyor. O bölgenin sabit bir oyuncusu yok.
İnönü her zaman Beşiktaş için itici bir güçtür. Ancak Beşiktaş taraftarı geçen seneden biraz daha coşkusu sönülmenmiş şekilde maçları izliyor.
Girişte yazmıştım; bu maç geçen sezon oynandı ve Fenerbahçe kazandı. Derbilerin havası suyu farklıdır. Ama normal şartlarda Fenerbahçe’nin bu maçı kaybetmemesi gerekir.
http://twitter.com/uzaygokerman