Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Bir takımın şampiyonluk yolunda ilerlerken kaybetmemesi gereken puanlar evinde oynadığı karşılaşmalardır. Süper Lig artık bütün takımların dışarıda oynadığı maçları deplasman olarak yaşadığı bir standarda geldi. Özellikle geleneksel olarak “büyük” başlığı altına topladığımız takımların bu sezon deplasmanda kaybettiği puanlar bu düşüncemizi haklı çıkartıyor.

Bu durumda evinizde yaşadığınız puan kayıplarını telafi etmek için ekstra deplasman mücadelesi içine girmeniz gerekiyor.

Trabzonspor ligin ikinci devresinde kendi evinde 3’te 3 yapıp hepsinden birer puan kazanabildiği için geçen hafta Fenerbahçe ile başlayan köşe kapmaca oyununda kendisi için en rahat koltuğu yitirmiş oldu.

Haberin Devamı

Böylece şimdi önümüzdeki hafta rakip sahada Beşiktaş’ı yenmesi de kaçınılmaz bir hal almıştır.

Açıkçası Kayserispor özellikle 20. dakikadan sonra oynadığı oyunla bütün futbol severleri şaşırtmıştır. Kayserispor’un bu kadar etkili hücum ettiği bir ikinci karşılaşma daha var mıdır, bakmak gerek. Çok değil, iki hafta önce Fenerbahçe ile oynadığı maçta çok silik bir takım kalitesindeydi.

Hatta Trabzonspor’un üst yönetimi tarafından da bu maçın Fenerbahçe’ye hediye edildiği yönünde bir yorum gelmişti.

Sanırım aynı hediyeyi Kayserispor Trabzonspor’a da sunmak istedi. Fakat Trabzonspor bunu kabullenecek becerinin çok uzağındaydı. Umut’un iki ya da üç pasın içinden dışarı attığı topun genel izahı böyle olsa gerekir. Umut 100’ler kulübüne ne kadar yaklaşırsa o kadar “buraya girmeyi hak ediyor muyum” sorusunu sorduruyor. Trabzonspor adına bu maçın en kritik anıydı.

Kayserispor genellikle rakiplerinin boş bıraktığı ya da boş verdiği alanlarda oynamayı becerebilen bir takımdı. Genel olarak bir 90 dakikayı üreterek ve bütünü oynayarak tamamlamaktan uzak kalıyordu. Az gol yemesine karşın oyunu sahasında kabullenen ve orta sahaya sıkıştıran bir anlayışa sahipti.

Ancak Trabzonspor karşısında bütün bu yorumları tekzip eden bir Kayserispor vardı.

Kayserispor’un bütün bu kimlik değişiminin merkezinde Ambarat, Abdullah, Ziani isimli üç futbolcu vardı. Ambarat’ı Kadıköy’de çıplak gözle izlemiştik. Ne kadar etkili olabileceğini görmüştük. Ancak dün akşam Trabzonspor’un başarılı defans oyuncusu Serkan’ı Fenerbahçe’deyken oynadığı Avrupa Kupası maçlarındaki günlerine geri döndürdü. Ambarat topla buluştuğu her pozisyonda Serkan’a çok büyük bir üstünlük sağladı. Beraberlik golü böylesi bir mücadelenin sonrasında geldi.

Haberin Devamı

Şenol Güneş de maç boyu bu durumu izledi durdu. Neyse ki Şota ikinci devrenin ortalarına doğru Ambarat’ın kanadını değiştirdi de Serkan’ı büyük bir dertten kurtarmış oldu.

Aynı şeyi Ziani’nin Cale’ye yapmış olduğunu da eklemeliyiz.

Trabzonspor’un bu maçta üç gol yemesinin temel sebeplerinden bir tanesi Şenol Güneş’in oyunu olduğu gibi kabullenip akışına izin vermesidir. Kayserispor’un hep aynı şekilde atak geliştirdiğini, Trabzonspor’un hep benzer şekillerde zorlandığını gördük. Kayserispor attığı ilk golün benzeri iki net gol pozisyonundan yararlanamadı. Yani daha fazlasını da bulabilirdi.

Yine bu maçın beraberlikle tamamlanmasının bir nedeni de iki takımın da baskılı ve açık futbolu olmuştur. Maç 3-2 olduktan sonra Kayserispor yukarıda biraz özetlediğimiz klasik şablonuna dönse, topu orta sahada sıkıştırsa muhtemelen o beraberlik sayısını yemezdi. Ancak o kadar güzel futbol oynuyorlardı ki futbolcular bu tempodan uzaklaşmak istemediler.

Haberin Devamı

Ortaya futbol sahalarında görmeye pek alışkın olmadığımız bir resital çıktı.

Trabzonspor’u liderliğe taşıyan ve orada tutan şey defansı, karşılaşmalarda az gol yemesiydi. Oysa son beş maçta sekiz gole karşın sekiz gol yiyen bir Trabzonspor’un ortaya çıkmış olduğunu izliyoruz.

Aynen geçen sene Broos’un Trabzonspor’unu andıran bir görüntüsü var.

İyi, güzel ve keyifli futbolun aynı karakteri taşıyan futbolcularla oynanıyor olduğu bir kere daha izledik.

Ancak bütün güzel şeylerin olduğu gibi fazlasının bünyeye zarar verdiğini bir kere daha anlamış olduk.

Şimdi…

Ortada çok güzel bir futbol var. Heyecan en üst düzeyde yaşanıyor. Bir de üstüne atılan goller… İzleyene keyif veren bu maç oynayanların aldığı sonuç bakımından bir şey ifade ediyor mu? Mutlu olan var mı?

İşte bu nedenle teknik adamlar iyi futbol oynayıp sonuç almayacaklarına kötü oynayıp puanlar kazanmayı tercih ediyorlar.

Kuşkusuz bir de futbolun dışında olaylar vardı Trabzon'da. Hakem Yunus Yıldırım'ın kafasına isabet eden maddenin Trabzonspor'un başını oldukça ağrıtacağını tahmin etmek çok zor değil. Bu kadar güzel bir karşılaşmanın sonuna yakışmayacak türden kötü bir görüntüydü.

stadyummanset Stadyum Manşet Uğur Meleke: "Kayserisporlu kaleci Souleymanou Hamidou eliyle ayağıyla oyunu en iyi başlatan oyuncu."

http://twitter.com/uzaygokerman