Yusuf Kobal

Yusuf Kobal

ykobal@millyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe seçmeni, iradesini tutuklu bulunan yöneticilerin masumiyetinden yana kullanıp, sürecin sıra dışı bir bütünleşme ile geçilmesi konusunda tarihi bir üslup ortaya koydu.
Nihat Özdemir’in “Son şampiyonluğun tarifine” aldığı tepki, hem kongrenin en renkli dakikalarını oluşturdu hem de genelin futbol takımının emeğine ne kadar sahip çıktığını ve onlara ne kadar inandığını gün yüzüne çıkardı. Muhalefetin pasif davranması, sanki hassas dönemin bir gereğiydi ve bu sağduyu sağlandı. Fenerbahçe’nin bu soruşturma sürecini zararsız atlatması için kayıtsız şartsız destek birliği doğdu.
Alkışların şiddeti, kızgın genel kurul yığınının ortak iradesini de soyut biçimde ortaya çıkardı. Kongrenin havası, tutuklu bulunan Başkan Yıldırım’ın üye yapısındaki hâkimiyetinin-inanırlılığının da bir sonucuydu. Olası olumsuz gelişmelere hazırlıklı kongre üyesi, konuşmalardan sonra ayağa kalkarak kişilere özel verdiği fiziki tepki ile onlara önem yükledi; Fenerbahçeli hâkim irade, her şeye karşın ileriye dönük başkan seçeneği olduğunun mesajını yaydı. Ali Koç’un aldığı alkışın şiddeti ve biçimi, seçmenin gözlerindeki “Başka çaremiz de var” ışıltısıydı.
Konuşmacılardan Nihat Özdemir, Selami Öztürk, Uğur Dündar ve Funda Sibel Pala, hatiplik performansları ile kalabalığı birlik olmaya zorlayan bir başarı gösterdi.
Tutuklu bulunan başkan Yıldırım da, mevcut yönetim de, orada bulunmayan ama isimleri anılan Kocaman ve Alex, bu sürecin kahramanları ilan edilirken, bu sonbaharda Fenerbahçe adeta yeniden baharı yaşadı.