Arayış

22 Temmuz 2012

Fenerbahçe, Newcastle United ile zorluk derecesi yüksek bir hazırlık maçı oynadı. Kocaman, takımına teknik ve taktik biçim vermek için bir arayış içinde olduğunu gösterirken, ciddi rakip karşısında Fenerbahçe’nin ikinci yarıda bulduğu pozisyonlar önemliydi.
Maçın kilit anı, Sow’un oyundan çıkıp, Kuyt’ın forvete geçmesiydi.

Bu değişiklik Fenerbahçe’yi baskın oynamaya itti. Pozisyonlar ancak bu değişiklikten sonra geldi.
Savunmasından başlayarak Fenerbahçe’ye dünkü oyunu çerçevesinde değerlendirmek gerekirse; milli takımımızın da geri dörtlüsü oluşturan bir oyuncu kalitesine sahip Fenerbahçe savunması dünkü maçta direnç gösterisi yaptı.

Demba Ba, bu savunmanın arasında kaybolurken, Vuckic oyunu terketti. Savunmanın en ciddi sorunu ise oyunu geriden başlatma güçlüğü ile anlık paslaşma ve tercih hataları olarak belirdi. Yorgunluk belirince de 19 yaşındaki Abeid’in kolay golüne engel olamadı.

Yazının Devamı

İsim, cisim ve direniş!

21 Mayıs 2012

Fenerbahçe’nin başkanlık seçimi, tek adaylı, tarihi bir ortamda, oy kullanma oranı yüksek, duygusal, başkaldıran ve bir o kadar da yeni yönetim kadrosu nedeniyle düş kırıklığı ile yaşandı, bitti.
Tutuklu bulunan Aziz Yıldırım’ın oy rekoru denemesi yaptığı kongreye, asbaşkan Ali Koç’un yönetim kurulu listesinde olmaması damga vurdu. Koç’un çekilmesi, Metris Cezaevi’nde listesini hazırlayan Aziz Yıldırım’ın aldığı tek eleştiri oldu. Kongre üyeleri, seçime giren yönetim kurulu listesinin “zayıf” olduğunu ileri sürüp, “Ali Koç da ayrıldı. Şimdi bizim sesimizi kim duyuracak. Bu listedeki isimler, bu süreçte başkan Yıldırım tutuklu olduğu için, Fenerbahçe’nin haklarını savunacak yeterlilikte değiller” serzenişindeydi.
3 Temmuz sürecini yöneten Fenerbahçe yönetiminden “as yöneticiler” kimi kendi iradesi ile kimi de başkan Yıldırım’ın tercihi nedeniyle liste dışı kaldı. Onların ortak özellikleri, bir şekide isimlerinin Fenerbahçe Başkanlığı için telaffuz edilmiş olmasıydı. Elbette listede olmamalarının nedeni bu değildi ama ilginç bir ayrıntıydı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlunun kayınbiraderinin yedek yönetici olarak yönetim kuruluna girmesi farklı tepkiler aldı. Ahmet

Yazının Devamı

Kongrenin yıldızları!

26 Eylül 2011

Fenerbahçe seçmeni, iradesini tutuklu bulunan yöneticilerin masumiyetinden yana kullanıp, sürecin sıra dışı bir bütünleşme ile geçilmesi konusunda tarihi bir üslup ortaya koydu.
Nihat Özdemir’in “Son şampiyonluğun tarifine” aldığı tepki, hem kongrenin en renkli dakikalarını oluşturdu hem de genelin futbol takımının emeğine ne kadar sahip çıktığını ve onlara ne kadar inandığını gün yüzüne çıkardı. Muhalefetin pasif davranması, sanki hassas dönemin bir gereğiydi ve bu sağduyu sağlandı. Fenerbahçe’nin bu soruşturma sürecini zararsız atlatması için kayıtsız şartsız destek birliği doğdu.
Alkışların şiddeti, kızgın genel kurul yığınının ortak iradesini de soyut biçimde ortaya çıkardı. Kongrenin havası, tutuklu bulunan Başkan Yıldırım’ın üye yapısındaki hâkimiyetinin-inanırlılığının da bir sonucuydu. Olası olumsuz gelişmelere hazırlıklı kongre üyesi, konuşmalardan sonra ayağa kalkarak kişilere özel verdiği fiziki tepki ile onlara önem yükledi; Fenerbahçeli hâkim irade, her şeye karşın ileriye dönük başkan seçeneği olduğunun mesajını yaydı. Ali Koç’un aldığı alkışın şiddeti ve biçimi, seçmenin gözlerindeki “Başka çaremiz de var” ışıltısıydı.
Konuşmacılardan Nihat Özdemir,

Yazının Devamı

Tekerlek kırılmadan

18 Temmuz 2010

Fenerbahçe, on gün sonra çok önemli bir resmi uluslararası maç oynayacak. Rakip İsviçre’nin Young Boys takımı. Yani “çantada keklik” denebilir!
Hazırlık maçları neyse de, rakip keklik de olsa o maçın şakası yok. Buradan bakınca (kamp merkezinden) Fenerbahçe o takıma karşı da zorlanacak gibi. Çünkü işler iyi gitmiyor. Eksik çok, inanç zayıf, söz bol!
Çalkantılı bir dönemin ardından huzur arayan Fenerbahçe’nin hazırlık maçlarının ilk ikisi yenilgi ile kapandı. Dünkü Köln yenilgisi hiç de normal değil. “Hazırlık maçıdır; sonuç önemli değil” diyenler olacaktır mutlaka.
Fenerbahçe gibi bir takımın, bu debelenme döneminde çıkış ararken teknik direktörlüğe getirdiği Aykut Kocaman’ın pozisyonunu, eylemlerini, tarzını desteklemek gerekir elbette. Ama eleştirmek de şarttır. Bunu başta yönetim, kabul etmelidir!

Amaçsız, çabasız
Kocaman’ın kendisi de dünkü takımının halini, pratikteki durumunu asla açıklayamayacaktır. Mazereti olmamalıdır. Fenerbahçe hazırlık maçı da olsa kimseden 5 gol yememelidir.
Amaçsız, çabasız, inaçsız bir ekibin başında bu kadar sakin durmak, hiçbir şeyi çözemeyecektir. Antrenman yönetimini Ömeroviç’e bırakıp, kollar kenetli şekilde kenardan izlemekle bu iş

Yazının Devamı

Neden sıradanlaşıyor?

14 Ocak 2010

Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum, Tokatspor maçına bir Avrupa Ligi maçı önemi yüklemişti. Maçı bu kadar önemsemesinin aslı, ligdeki ikinci yarı ilk maçındaki rakip Denizlispor’a şimdiden hazırlık yapmaktı.
Ancak buna rağmen bazı sorular geliyor insanın aklına. Öyleyse soralım.
Öncelikle neden Alex sahadaydı. Ligdeki ilk maçta cezalı olan Alex’siz, Tokat maçı bile oynayamaz mıydı bu takım?
Yani bu maçı çözme işi bile Alex’e mi kalacaktı?
Bir diğeri, Özer neden ön liberodaydı?
Daum ona bir türlü takımda sabit bir yer bulamadı. Ve Özer nedeniyle her mevkiden oyuncular sırayla yedek bekliyor. Ona illa da bir kontenjan yaratmak gerekiyorsa, Alex’in olmadığı zamanları ya da sağ kanadı kollamak gerekmiyor mu?
Sezon içinde o bölgede; ön liberoda Cristian, Emre, Selçuk, Deniz gibi oyunculara karşın forma bulabilir mi Özer? Bulursa sorun yok. Bulamazsa bu provanın anlamı yok. Aslında Özer ne oynamalı? Bu sorunun da şimdilik yanıtı yok.

Yazının Devamı