Siyaset ‘16 Nisan 15 Temmuz’un intikamı olacak’

‘16 Nisan 15 Temmuz’un intikamı olacak’

18.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan Eskişehir’de toplu açılış töreninde vatandaşları ‘evet’ oyu vermeye çağırarak “16 Nisan’da 15 Temmuz’un hesabını sormaya var mıyız?” diye sordu. Hollanda’ya sert çıkan Erdoğan, gurbetçilere de “Avrupa’nın geleceği sizsiniz” diye seslendi

‘16 Nisan  15 Temmuz’un  intikamı olacak’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Adalet Divanı’nın başörtüsünü yasaklamasına tepki göstererek, “Bıktık ya bıktık. Hani din özgürlüğü vardı, hani inanç özgürlüğü vardı. Sıkıysa kipayı da yasaklasana. Bunlar çok yüzlü, çok” dedi. 16 Nisan’ın 15 Temmuz’un intikamı olacağını belirten Erdoğan, Avrupa ülkelerine de sert çıktı. Erdoğan, dün Eskişehir’deki toplu açılış töreninde şu mesajları verdi:
FARKLARI YOK: Ne zaman bizi siyaseten gömmeye çalışsalar milletimiz bizi her seferinde ayağa kaldırdı. Hatta 15 Temmuz’da olduğu gibi canımıza kastettiler, milletimiz gövdesini bize siper etti. Şimdi el ele, omuz omuza bir yere yürüyoruz. Nereye, 16 Nisan’a. 16 Nisan’da 15 Temmuz’un hesabını sormaya var mıyız? 16 Nisan unutmayın 15 Temmuz’un bir intikamı olacaktır. Zira 15 Temmuz’da bu milletin evlatlarına bomba yağdıranlar kimdi FETÖ’cüler, kimdi PKK. Şimdi bunlar ne diyor. Kandil haber gönderiyor, 16 Nisan’da oyumuz hayır. Pensilvanya ne diyor, hayır. Ana muhalefet ne diyor hayır. Bunların yok birbirinden farkı.
İÇİMİZDEKİ HOLLANDILAR: Hani Batılılarını Cumhurbaşkanlığı sistemine niye karşı olduklarını anladım. Karın ağrılarının sebeplerini her gün biraz daha net görüyoruz. Peki içimizdeki Hollandalılara ne oluyor? Ana muhalefetin başındaki zat ve avanesi terör örgütleriyle bir olmuşlar, içinde olmayan her şeyi içindeymiş gibi göstererek anayasa değişikliğini karalamaya çalışıyorlar. Güya anayasa değişikliğini kötülemek için sağa dönüyorlar gençlerimize hakaret ediyorlar, sola dönüyorlar parlamentoya hakaret ediyorlar, ileri bakıyorlar muhtarlara hakaret ediyorlar. Bir de tutup Suriyeli muhacirleri milletimize hedef göstermeye çalışıyorlar.
KILAVUZU KARGA OLANIN: Hollanda’daki, Almanya’daki, Avusturya’daki ırkçılar kendi ülkelerindeki Türkler ve Müslümanlar için ne yapıyorlarsa bunar da aynı taktiği ülkemizdeki Suriyelilere uygulamaya çalışıyorlar. Kılavuzu karga olanın, nokta nokta… Kılavuzu Avrupa’daki faşistler olan bir partini varacağı yer 1940’ların tek parti CHP’si dönemidir. Anayasa değişikliğine çalışmadıkları gibi 18 maddeyi hiç okumamışlar.
CHP’Lİ CUMHURBAŞKANI GÖREMEYİZ: Arada ana muhalefetin başındaki zat gibi nasipsizler çıkabiliyor. Ben CHP’ye gönül veren kardeşlerim için üzülüyorum. Yeni yönetim sisteminde artık milletin yüzde 50 artı 1 oyunu almadan yürütme gücüne tesir etmek mümkün değil. Meclis’te elbette yine temsil imkanı olacak. Ama bu genel başkanın kafasıyla bir CHP’linin Cumhurbaşkanlığı’nı biz göremeyiz. Çocuklarımız da muhtemelen göremeyecektir. Torunlar görür mü onu bilmiyorum artık.
ELİNE DİLİNE DURSUN: Çıkmış ana muhalefetin başındaki zat diyor ki huzur yok diyor, mutluluk yok diyor, refah yok diyor. Yazıklar olsun eline diline dursun. Bunda yalan diz boyu. Şimdi çıksın sor buna benim dönemimdeki sağlık hizmetleri hiçbir dönemde olmadı der, der mi der. Ey Kılıçdaroğlu senin daha çok bu yolları tepmen, dolaşman, gezmen gerekir. Sende hizmet aşkı yok, dert yok.
HANİ EKONOMİMİZ ÇÖKMÜŞTÜ: Yarın (bugün) Çanakkale’de dünyanın bir numaralı köprüsünün temelini atıyoruz. Bedeli yaklaşık 11 milyar dolar. Hani ya Türkiye ekonomik olarak çökmüştü, batmıştı, bitmişti.
BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI’NA SERT ÇIKTI: Eskişehir 16 Nisan’da Avrupalı faşist siyasetçilere hadlerini bildirmeye hazır mı? Eskişehir 16 Nisan’da Avrupa’da yaşayan 6 milyon vatandaşımıza destek olmaya hazır mı? Bak buradan birileri de oraya gitmiş TBB Başkanı, güya hukukçu. Hem de önünde profesörü var. Orada teröristlerle Türkiye’den kaçıp Avrupa’ya giden teröristlerle ortak salon toplantıları yapıyor. Sen nasıl hukukçusun, nasıl Baro Başkanısın? Bir Baro Başkanı kalkıp Avrupa’da Türkiye’de böyle bir çalışmaya katılabilir mi? Sen bu ülkede nasıl hukukçu kılığıyla dolaşacaksın?

3 değil 5 çocuk yapın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda’nın bakanların ziyaretlerini engellemesiyle ilgili olarak da şunları söyledi: Benim Dışişleri Bakanıma uçuş yasağı getirenlere kusura bakmasınlar bizim de uçuş yasağımız vardır. Uluslararası hukuku çiğneyen bunlar. Bakanlarını karşılamaya gelen insanların üzerine benim Fatma Betül kardeşimi karşılamaya gelen insanlarına, vatandaşlarına, soydaşlarına karşı onların üzerine atlarıyla itleriyle tepeden tırnağa silahlı polislerle saldırmanın neresi demokratlıktır. Benim Hüseyin Kurt kardeşimi yere yatırıp köpeklere parçalatanların eski Roma’daki gladyatörlerden ne farkı var soruyorum sizlere. Seçim bitince de hemen çark ediyor. Öyle yağma yok. Oturur bir kahvaltı yaparız, yemek yeriz terbiyesizliğe bak, dalga mı geçiyorsun.
BEDELİNİ ÖDETİRİZ: Sen kendi çıkarın için Türkiye gibi bir devlete her türlü haydutluğu yapacaksın ondan sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edeceksin. Bu ülkeye ve bu millete dostluk eden herkese nasıl vefa gösteriyorsak husumet gösteren herkese bunun bedelini ödetmek boynumuzun borcudur.
HÜKÜMETTEN DEĞİL: Onların rahatsızlığı şahsımdan veya hükümetten değildir. Onlar Türkiye’nin ekonomisiyle, demokrasisiyle bölgesindeki ve dünyadaki konumuyla kendilerine ihtiyaç duyulan konuma gelmesinden rahatsızlar. Çünkü onların hayalindeki Türkiye her şeyiyle kendilerine bağımlı olan, istedikleri gibi itip kakabilecekleri bir Türkiye’dir. Kendi ülkelerindeki Türkler için aynı duyguları taşıyorlar.
AVRUPA’NIN GELECEĞİ SİZSİNİZ: Fabrikada işçi olarak çalışan Türk’e itirazları yok. Ama o fabrikanın sahibi, mühendisi, yöneticisi olan Türk’e artık tahammül edemiyorlar. Buradan Avrupa’daki vatandaşlarıma, kardeşlerime sesleniyorum; yaşadığınız çalıştığınız yerler artık sizin sılanızdır, yeni vatanınızdır. Oralara sıkı sahip çıkın. Daha çok işyeri açın, çocuklarınızı daha iyi okullarda okutun, ailenizi daha iyi semtlerde yaşatın, en iyi arabalara binin, en iyi evlerde oturun, üç değil beş çocuk yapın. Çünkü Avrupa’nın geleceği sizlersiniz. Size yapılan terbiyesizlikleri düşmanlıklara haksızlıklara vereceğiniz en güzel cevap bu olacaktır.

‘Sıkıysa kipayı yasaklasana’

‘16 Nisan  15 Temmuz’un  intikamı olacak’


“Avrupa ülkelerinin tüm demokratlıklarının, tüm özgürlükçülüklerinin işin ucu kendi çıkarlarına dokununcaya kadar olduğunu hep birlikte gördük mü? Bu ülkelerde iktidarda olan partiler baktılar ki ırkçılık, faşistlik, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı prim yapıyor hepsi de demokrasiyi, hakkı, hukuku, adaleti bir kenara bırakıp o taraf yöneldiler. İşte Avrupa Birliği, hani girelim dediğimiz Avrupa Birliği var ya. AB Adalet Divanı karar alıyor, ne diyor? Başörtüsünü yasaklıyor ya. Bıktık ya bıktık. Hani din özgürlüğü vardı hani inanç özgürlüğü vardı. Sıkıysa kipayı da yasaklasana, yasaklayabilir mi? Ah kardeşlerim ah bunlar çok yüzlü. Türkiye başta olmak üzere kendileri dışındaki herkesi kriter dayatan bunlar değil mi? Türkiye’nin bir bakanı kendi vatandaşlarıyla buluşmak için geldiğinde OHAL ilan etmenin neresi özgürlükçülüktür?”