‘Anlaşma değil teslimiyet sözleşmesi’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İsrail ile normalleşme sürecine ilişkin olarak, “Anlaşma ile İsrail, Gazze ablukasını korudu. NATO üyeliği yolunu açtık. Doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştırarak muazzam bir avantaj elde etti. İsrail’in Gazze üzerindeki egemenliğini Türkiye tanımış oldu. Resmen bir özür mektubu bile göndermeye tenezzül etmedi. Bu bir anlaşma değil, bu bir teslimiyet sözleşmesidir” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında şunları kaydetti:

ÖNCE ASLAN SONRA KEDİ: Dış politikanın 180 derece değişmesi gerektiğini söylemiştim. Dış politikada konuşan insanların boğazında dokuz düğüm vardır, düşünmeden konuşmazlar. Bir satranç ustası gibi düşünmek zorundadırlar. Dış politikayla ilgili gelişmeleri kendi ülkemizin bakanından, başbakanından, cumhurbaşkanından almıyoruz, diğer ülkelerin açıklamalarından alıyoruz. Bir baktık ki Rusya’dan özür diliyor. Kimsin sen ya özür dileyecek? Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil edeceksen otur adam gibi temsil et. Senin temsil etme gücün, yeterliliğin yoktur. 27 Kasım 2015 Erdoğan, CNN International’a çıkıyor. ‘Burada özür dilemesi gereken biz değiliz, hava sahamızı ihlal edenler’ diyor. Niye özür diliyorsun? Sıkıştı. Nedir bunların dış politikası? Önce aslan gibi kükreyeceksin, yemeyince de kedi gibi miyavlayacaksın. Geldiği nokta bu. Aslan gibi kükrediler, şimdi kedi gibi miyavlıyorlar. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin onuruyla oynuyorsun. Bu milletin onurunu ve gururunu ayaklar altına aldın.

TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALATIRLAR: 31 Mayıs 2010, Mavi Marmara gemisi Türk karasularından ayrılıyor. İsrail askeri, uluslararası sularda gemiyi bastı, 10 vatandaşımızı katletti. 8 Eylül 2011; Erdoğan, ‘Gazze’ye yardım gemilerine TSK donanması eşlik edecek’ diyor. Sen donanma eşliğinde yardım gemisini Gazze’ye göndereceğim diyorsan, verdiğin sözün arkasında kapı gibi durursun. Gemileri gönderemedi, miyavlamaya başladı. Bu, Türkiye’nin itibarına düşürülen en derin gölgelerden birisidir. Önce ‘Nisan 2013’te Gazze’ye gideceğim’, sonra, ‘Tarih kesinleşti mayıs sonunda gidiyorum’ dedi. Bizimki 14 Mayıs’ta ‘haziranda gideceğim’ dedi. Şimdi 28 Haziran 2016, hâlâ gidemedi. Gidemez. Dış politikada arkasında duramayacağın lafı edersen tükürdüğünü sana yalatırlar. Attın da attın, mangalda kül bırakmadın. Şimdi attığın lafların tamamını sana yedirdiler.

RESMİ BİR ÖZÜR YOK: Karşılıklı büyükelçiler çekildi. Türkiye’nin üç şartı vardı, özür, tazminat, ablukanın kaldırılması. Şu ana kadar yazılı veya resmi bir özür Türkiye Cumhuriyeti’ne ulaşmış değil. ‘Netanyahu telefonla benden özür diledi.’ Özür dilendi mi bilmiyoruz, kendisi Putin’e mektup yazmasını biliyor ama Netanyahu’dan yazılı bir özür mektubu isteyemiyor. Sana resmi bir özür mektubu yazmalı özür dileyecekse. 20 milyon dolar ödemeyi kabul ettiler doğrudan vermiyorlar, bir vakıf aracılığıyla veriyor. ‘Şartım var, İsrailli askerlerle ilgili açılmış davalardan vazgeçeceksin bunu meclise sevkedeceksin’ diyor. Bir özür mektubu dahi isteyemiyoruz, 20 milyon doları veriyor kanun çıkaracaksın diyor. ‘10 adamı öldürdüm, bedelini ödedim, sus kardeşim’ anlamına geliyor. Bunu hangi iktidar kabul eder? Bunlar bastılar imzayı. Böyle bir anlaşmayı CHP imzalasaydı Türkiye’de kıyamet kopardı.

HÂLÂ BUNLARA OY MU VERECEKSİNİZ?: 3 Ocak 2016, ‘İsrail’e muhtacız’ diyor Erdoğan. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni İsrail’e muhtaç hale getiren bu hükümetin adı nedir? AKP değil mi, hâlâ bunlara oy mu vereceksiniz? Hâlâ vicdanınızı sorgulamayacak mısınız? Sözde Ortadoğu’nun lideriydi, işte diktatör bozuntusu adama böyle yalatırlar. Çavuşoğlu, ‘Gazze’ye yönelik ambargodan vazgeçtiğimizi söylemek milletin aklıyla alay etmektir’ diyor. Evet bugün siz milletin aklıyla alay ediyorsunuz. Binali Yıldırım, ‘Gazze’ye uygulanan ambargoların hafifletilmesi’ diyor. Böyle bir şart yoktu, blokajın kaldırılması vardı, ne demek hafifletilmesi. Çark edecek de dili dönmüyor senin zaten dilin dönmez, düşük profilli bir adamsın.

20 MİLYON DOLARA SATILDI
Anlaşma ile ne oldu? 1- İsrail, Gazze ablukasını korudu. 2- NATO üyeliği yolunu açtık. 3- Doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştırarak muazzam bir avantaj elde etti. 4- İsrail askerleri aleyhine açılan davalar ortadan kalktı. 5- İsrail’in Gazze üzerindeki egemenliğini Türkiye tanımış oldu. 6- Resmen bir özür mektubu bile göndermeye tenezzül etmedi. Bütün bunların tamamını 20 milyon dolar vererek elde etti. Bu bir anlaşma değil, bir teslimiyet sözleşmesidir. AKP ve yöneticileri ve bu hükümet o kadar sıkıştı ki taviz vermeyeceği hiçbir alan yok, birincisi bu, ikincisi Rusya. Her türlü tavizi verebilir, yeter ki kendilerine meşruiyet alanı sağlansın. 20 milyon dolara satın alındı irade.