‘Böyle mi gönderdim yürüyerek gel Ömer’

Ailesi İstanbul’da yaşayan şehitlerden 6 aylık er Ömer Erüstün’ün (20) babası Ali Erüstün, haberi aldığında şunları söyledi: “Evladımızı vatanımız, bayrağımız için şehit verdik. 7 tane daha şehit arkadaşı var. 8 şehit verdik. Ben sadece kendi evladımı saymıyorum. Tertemiz, pırıl pırıl bir gençti. Askerliği seviyordu. ’Gideceğim baba’ dedi. Ben dedim, ‘Okulu dışarıdan bitir oğlum.’ Gitti işte. Şehitliğine gitmiş. 16 gün evvel izne geldi. En son dün akşam (önceki akşam) görüştüm. ’Baba’ dedi 2 gün evvel, ’Büyük bir istihbarat var, buraya çok büyük bir şey yapacaklarmış’ dedi. ’Dikkat et’ dedim, ’Göreve gider gelirken arkadaşlarınızla şakalaşmayın, eliniz silahta olsun, uyanık olun’ dedim. Pusu kuracaklarını nereden bilecektik?”

Acı haberi almasının ardından fenalık geçiren şehidin dedesi Ömer ve ninesi Lemanur Erüstün, Afşin Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı.

‘Ben öleydim’

Şehit oğlunun tabutunun önündeki fotoğrafı uçaktan indirilince gören anne Nazan Erüstün ile kardeşleri sinir krizleri geçirdi. Baygınlık geçiren anne Nazan Erüstün, “Ömer beni öldürdü. Ben öleydim Ömer’im. Böyle mi gönderdim seni ben? Yürüyerek gel Ömer’im. Oy kuzum. Oy anan öleydi. Ömer duymadı beni” diyerek uzun süre gözyaşı döktü. Şehit Erüstün’ün cenazesi Afşin’in Pınarbaşı Mahallesi’nde cuma namazı sonrasında toprağa verilecek.