06.10.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Türkiye’nin komşu ülkelerde yaşanan gelişmelere karşı her an tedbir halinde, her ihtimale hazır olması gerektiğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi: “Bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Beyanname öncesi sonrası, ilgili güvenlik birimleriyle görüştüm. Biraz önce Genelkurmay Başkanıyla tekrar görüştüm. Dışişleri Bakanımıza, Brüksel’de Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ona gerekli talimatları ilettik. Süratle bir diplomatik temas trafiği başladı. Tavrımız çok açık, kim sınırlarımızı ihlal eder, hava sahamızı ihlal ederse önce uyarırız, dostça uyarırız, bu hangi ülke olursa olsun, ki Rusya bizim komşumuzdur, dostumuzdur. Bu anlamda şimdiye kadar Türkiye ile Rusya arasında gerginlik yaşanmamıştır. Suriye meselesi, Türk-Rus krizi değildir. Suriye, çok acılar çeken bir iç savaşın içinde ve acımasız diktatörle bazı terör örgütlerinin arasında sıkışmış ülke. Her an iç güvenliğimizi etkileyecek ölçüde, 911 kilometre sınıra sahip olduğumuz ülke. Halkı dost ve kardeş, sınırlarını son derece koruması zor, şehirlerin bölündüğü sınırlar. Dolayısıyla hiçbir ülkenin Suriye’deki çıkarı, Türkiye’nin çıkarından daha büyük değildir. Bunu herkesin bilmesi lazım.”
‘Rusya sehven dedi’
İki hafta önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova ziyareti olduğunu, kendisinin de New York’ta Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştüğünü anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Suriye’de siyasi çözüm için birlikte neler yapabileceğimizi tartıştık, konuştuk. O esnada Rusya’nın fiilen Suriye’ye müdahalesi söz konusu oldu. Şimdiye kadar ‘yabancı müdahalesi olmasın’ diye görüş beyan edip, BM Güvenlik Konseyi kararlarını bloke eden Rusya’nın, Suriye’de fiilen devreye girmesi hem bir çelişki hem de gerçekten krizi tırmandıran bir durum ortaya çıktı. Böyle bir müdahale anlamında Suriye içindeki müdahalenin Türkiye’ye sıçraması durumunda da işte dün yaşanan sınırlı gerginlik gibi, 3 Ekim’de söz konusu oldu. Rusya’ya gerekli diplomatik girişimlerde bulunduk, Dışişleri Bakanımız Rus Dışişleri Bakanı’nı aradı ve net olarak bir daha bunun tekerrür etmemesini söyledi. Aynı şekilde Ankara’da ve Moskova’da girişimlerde bulunarak, Türk sınırlarına bir daha bu tür müdahalelerde bulunmaması gerektiği, ihlalde bulunmaması gerektiği söylendi. Bu sabah (dün) bize Rusya tarafından da intikal eden bilgiler, bunun sehven olan bir şey olduğunu, Türkiye’nin sınırlarına saygılı olduklarını ve tekerrür etmeyeceğini ifade ettiler.
‘Uçan kuş bile olsa’
Şunu ifade edeyim net olarak, Türkiye’nin angajman kuralları ister Suriye ister Rusya ister başka ülke uçakları için olsun geçerlidir ve Türk Silahlı Kuvvetleri net olarak talimatlandırılmıştır. Uçan kuş bile olsa, kim Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarını ihlal ederse gereken müdahalede bulunulur. Tabii işin şu boyutu var, Türkiye Cumhuriyeti sınırları aynı zamanda NATO ittifakının sınırlarıdır. Dolayısıyla hem ikili bağlamda Ruslarla bu konuyu görüştük hem de bugün (dün) saat 4 civarında, Brüksel saati itibarıyla NATO Konseyi toplanacak ve Türkiye’ye yönelik bu sınır ihlali de dahil olmak üzere Suriye krizinin muhtemel sonuçları konusu bir kez daha ele alınacak. Bütün müttefik ülkelerden bu konuda açık bir dayanışma görüyoruz. Bütün ülkeler bize ilettikleri mesajlarla Türkiye’nin yanında olduklarını ifade ettiler.
‘Ümit ederim durur’
Rusya’ya karşı bu müdahalesini ve sivil halka dönük ve ılımlı muhalefete dönük bu operasyonlara karşı da 7 ülke ortak bildirge yayınladı. Şimdi herkesin özellikle de Türkiye’nin dostluğuna önem verdiği Rusya bu gerilimi daha fazla tırmandırmaması için gerekeni yapmalı. Suriye, Rusya’nın komşusu değil ama Türkiye’nin komşusu. Suriye’de bir kriz, Rusya’yı etkilemez değil ama Türkiye’yi etkiler. Türkiye’nin çıkarlarını göz ardı eden bir politikayı hiçbir dost ülkeye tavsiye etmeyiz. Türkiye’nin sınırlarını ihlal eden yaklaşımı kimseye tavsiye etmeyiz. Ümit ederim ki Türkiye ile yakın dostluk, ticari kültürel ilişkileri olan Rusya, bu politikalarından rahatsız edecek hususlardan geri kalmaya dikkat eder, bize bildirdikleri budur.”