Fenerbahçe "Toplumsal cinnet geçiriyoruz"

"Toplumsal cinnet geçiriyoruz"

27.04.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

6222 sayılı yasa çıktı da ne oldu? Eskiden neyse o... Hatta eskiden daha iyiydi. Hiç olmazsa ahlak çökmemişti, kalite bitmemiş, hoşgörü tükenmemişti. Şimdi toplum olarak küfüre, kabalığa, kavgaya prim veriyor, ne kadar kötülük varsa onlardan besleniyoruz.

Toplumsal cinnet geçiriyoruz

BİLAL MEŞE sordu DUAYEN cevapladı
ŞANSAL BÜYÜKA ile DOBRA DOBRA

Haberin Devamı

Şampiyonluk iddian; yok... Avrupa iddian; yok... Rakibin Fenerbahçe ile maç öncesinde bir çekişme veya söz dalaşı; yok... Maç içerisinde futbolcular kuzu kuzu oynuyor, sarı-lacivertliler ezici bir üstünlükle Trabzonspor karşısında rahat galip geliyor. O sırada “deli-kanlı”nın biri sahaya atlıyor, ortalığı karıştırıyor.

Kime ne fayda getirdi bu hareket?
Kimseye bir yarar getirmez, bundan önce olduğu gibi Trabzonspor’a zarar getirir. Ancak şunu göz ardı edemeyiz. Avni Aker’da son yılların belki de gerilimden, öfkeden en uzak maçı oynanıyordu. Tek kale bir maç oynanıyordu ve tribünlerdeki seyirciler de aradaki futbol farkını görmüşlerdi. Hatta Nani’nin, Mehmet Topal’ın bile bazı taraftar gruplarınca alkışlandığını bile gördük. Ancak böyle bir maçın bile sonunu getiremedik.
Şurası kesin, tribünlerde azınlık olan kötüler, ezici çoğunluğa sahip iyileri teslim alıyor. Kötülerin sesi ve icraatı daha etkili oluyor. Trabzon camiası bu işe bir son vermek istiyorsa ezici üstünlüğe sahip olan iyiler, tribünlerde olay çıkarmayı alışkanlık haline getirmiş az sayıdaki kötüleri engellemek zorundalar. En acı olanı, günümüz futbolunda kötüler ve sesi fazla çıkanlar kazanıyor.

Haberin Devamı

6222 dediğimiz Sporda Şiddeti Önlemeye dair bir kanun çıktı da rahat edeceğiz dedik. Aynı tas, aynı hamam... Kanun mu yetersiz, uygulayanlar mı?
Hangi yasayı çıkartırsan çıkart, iyi uygulayamazsan, vaziyeti idare etmeye çalışırsan, bölgesel farklılıkları kollarsan, adaletin gücüne değil, gücün adaletine prim tanırsan o yasadan hayır gelmez. 6222 sayılı yasa çıktı da ne değişti? Sporda şiddet mi azaldı? Sahaya atlayan iki saldırganın Passolig’i yok, o zaman maça nasıl giriyorlar? Görün bakın, iki hafta sonra maçta en ön safta kahramanlar gibi otururlar...
Yasa çıktı da ne oldu? Eskiden neyse o... Hatta eskiden daha iyiydi. Hiç olmazsa ahlak çökmemişti, kalite bitmemiş, hoşgörü tükenmemişti... Şimdi toplum olarak küfüre, kabalığa, kavgaya prim veriyor, ne kadar kötülük varsa onlardan besleniyoruz. Abartısız, toplumsal bir travma yaşıyoruz... Buna “toplumsal cinnet geçiriyoruz” da diyebiliriz.

Haberin Devamı

Hoş değil

Böyle şeyler hep mi Trabzon’da yaşanır?
Olay oldu, daha birinci dakikadan itibaren tekmeyi, tokadı savunanlar ortaya çıktı. Koca koca, aklı başında sandığımız adamlar... Attıkları tweetler, yaptıkları açıklamalar inanılır gibi değil... Baksanıza 17 yaşındaki saldırgan serbest bırakılıyor, kahramanlar gibi karşılanıyor... Biz bu ülkede Salih Dursun’un adını bir caddeye verip, heykelini diktik... Ne konuşuyoruz? Böyle bir futbol anlayışından iyi bir şey çıkar mı? Elbette Trabzon’un da özellikle son yıllarda hep kötü olaylarla anılması hoş değil...

Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta’nın açıklamaları, daha önce “ateşe benzin dökenlerin” aksine, yapıcı, uzlaşmacı, bunun yanında camiasını kucaklayıcı özelliklerdeydi diye düşünüyorum.
Muharrem Usta, Türk futbolu için, Trabzonspor için büyük şans... Değerini ve önemini bilmemiz lazım. Ama inanıyorum ki, barışçıl bir dil kullandığı için kendi camiasında bile tepki çektiği kesimler var. Bu barışı Muharrem Usta, ya da ekibi tek başına sağlayamaz. Muharrem Usta ne kadar iyi doktor olursa olsun, bu toplumsal travmayı tek başına düzeltemez... Bu ülkede tekme tokadı atanlar yaptıklarıyla gurur duyuyor ve aklı başında adamlar da dahil ciddi destek buluyorlarsa geçmiş olsun. Hastalık şu görüntüsü ile umutsuz vaka...

Haberin Devamı

Cinayet gibi!

Fenerbahçe’nin son rakibi Trabzonspor için ne düşünüyorsunuz? Salih’in sağ bekte olması, Esteban gibi takımın en formda isminin kulübede oturtulup Onur’un oynatılması bordo-mavililerde oldukça rahatsızlık yarattı.
Teker kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur ama kaleci Esteban bu kadar iyi oynarken, haftalardır sakatlıkla boğuşan Onur keşke oynamasaydı... Salih Dursun zaten sağ bek değil... Üstelik sol bek Musa gibi haftalardır oynamıyor. Cardozo ve Muhammed gibi çift santrforla Fenerbahçe önüne çıkma cinayet gibi bir şey... İki çabuk adam Erkan ve Yusuf kenarlar için, dinamikliği ile öne çıkan Aytaç Kara orta saha için düşünülebilirdi.

Haberin Devamı

17 yaşındaki saldırgan serbest bırakılıyor, kahramanlar gibi karşılanıyor... Biz bu ülkede Salih Dursun’un adını bir caddeye verip, heykelini diktik... Böyle bir futbol anlayışından iyi bir şey çıkar mı?

Toplumsal cinnet geçiriyoruz

Toplumsal cinnet geçiriyoruz

Hesapsız giden puanlar!

Fenerbahçe her sezon en büyük darbeyi, hesapta olmayan maçlarda kaybettiği puanlardan yiyor. Kalan dört maç elbette kolay değil... Buna rağmen eskiye oranla puan kaybetmesi kolay olmaz.

Fenerbahçe, Trabzonspor deplasmanında belki de tarihinin en rahat maçlarından birini oynadı. Bunda, geçen hafta da konuştuğumuz Pereira’nın fark yaratan bir anlayışının olduğunu düşünüyorum.

Bilmem katılır mısınız?
Pereira, sezon boyu çizgiye mahkum ettiği Nani’ye santrfor arkasında özgürlük tanıyınca, Portekizli oyuncu da son iki maçta kendini buldu. İki kanat adamı Volkan ile Alper iyi oynuyor; Hasan Ali, Caner’i aratmıyor, savunmanın göbeği zaten iyi... Karşında da takımı gitmiş, adı kalmış Trabzonspor’u bulunca son derece rahat bir maç kazandı. Ancak Fenerbahçe’nin hakkını teslim etmeli ve hem Konya kupa maçında hem de Trabzon maçında çok iyi oynadığını söylemeliyiz.

Kupa ve ligi bir arada götüren Fenerbahçe’de kadro rotasyonu mükemmel işliyor. Sahada olan da, kenarda oturan da her zaman, her yerde göreve hazır. Bu mükemmeliyet, ligdeki 4 maça nasıl yansır? Daha düzgün bir ifadeyle, Fenerbahçe puan kaybeder mi?
Zaten Fenerbahçe her sezon en büyük darbeyi, hesapta olmayan maçlarda kaybettiği puanlardan yiyor. Kalan dört maç elbette kolay değil... Oynayacağı her rakibinin bir hesabı var. Buna rağmen eskiye oranla puan kaybetmesi kolay olmaz. Ancak şu unutulmasın: Beşiktaş üç puan önde ve ipler halen Beşiktaş’ın elinde...

Toplumsal cinnet geçiriyoruz

Bir hataya dört kişi ortak olmaz

Akhisar’ın üçüncü golünde hatalar zinciri Marcelo ile başlıyor, İsmail ile devam ediyor, Delgado’nun akıl almaz hatası ile zirve yapıyor ve yanlışlar zincirinin finalini kaleci Tolga yapıyor. Beşiktaş savunması böyle zincirleme bir hata yapmaz.

Ligin boyu kısaldıkça stres katsayısı artıyor. Beşiktaş, her ne kadar tecrübeli ayaklarının soğukkanlılığına güvense de, insanoğlu bu, etkilenmeden yapamıyor.

Akhisar Belediyespor maçının kolay geçmeyeceği biliniyordu. Ama lider bir takımın üç gol yemesine ne demeli?
Beşiktaş, koca bir sezonda yapmadığı bireysel hataları tek maçta, Akhisar maçının doksan dakikasında yaptı. Akhisar’ın üçüncü golünü hatırlayın. Hatalar zinciri Marcelo ile başlıyor, İsmail ile devam ediyor, Delgado’nun akıl almaz hatası ile zirve yapıyor ve yanlışlar zincirinin finalini kaleci Tolga yapıyor. Beşiktaş savunması böyle zincirleme bir hata yapmaz. Bir hataya dört kişi birden ortak olmaz. Bir tedirginliğin, bir sezon sonu gerginliğinin yaşandığı çok açık ortada...

Alexis Delgado’ya mesafeli olduğunuzu, onun hakkında kesin bir hüküm kurmadığınızı hatırlıyorum. Son maçı da göz önünde bulundurarak, onun hakkındaki yorumunuz...
Rhodolfo’dan sonra Delgado... Alışamazsın tabi... Yazmıştım, daha ilk maçında gözüm tutmadı ama temkinli olmak ve biraz beklemek lazım diye düşünmüştüm. Maalesef beni yanıltmadı... Bu kadar acemice bir penaltı yaptırılır mı? Üçüncü golde top önündeyken, o topu bırakıp niye Rodallega’yı bozmaya gidersin. Vur topa, uzaklaştır gitsin. Bu kadar zor mu?

Puanlar ortada

Beşiktaş’ın kalan 4 maçından ikisi, beşincilik gibi bir hedefi bulunan Galatasaray ve Osmanlıspor ile oynayacak. Fenerbahçe, bu iki takım karşısında da puan kaybetti. Aynı akibet siyah-beyazlıların başına gelir mi?
Beşiktaş’ın ligde her takımı yenecek gücü var. Ancak gerek Galatasaray, gerek Osmanlıspor, Avrupa yarışının en yoğun olduğu bir dönemde Beşiktaş ile oynayacaklar. Bu bakımdan Beşiktaş’tan puan almak, hatta yenmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Galatasaray bu sezon ilk beşe giremezse Avrupa’yı ıskalamış olacak ki o zaman iki yıl çok alışkın olduğu Avrupa arenasından uzak kalacak. Osmanlıspor ligdeki ilk yılında Avrupa’ya giderek haklı bir tarih yazmak isteyecek. Neresinden bakarsanız, sadece Beşiktaş için değil Galatasaray ve Osmanlıspor için de çok zor maçlar olacak. Puanlar ortada, herkes kapabilir.

Toplumsal cinnet geçiriyoruz

Bu sezon ceza kapanır gibi!

Galatasaray, uzun bir sürenin sonrasında ilk kez sportif anlamda kendini gösterdi. Onca tartışmaya rağmen önce kupada kafasını kaldırdı, ardından da ligde 7 maç sonra galip geldi.

Kupada finale artık iyice yaklaşan Galatasaray için öngörünüz nedir?
Galatasaray için Avrupa’ya gidebilmek adına ligde ciddi bir beşincilik şansı, kupada da finali kazanma ihtimali doğdu. Galatasaray cezayı ıskalama ve bir yıl daha uzatmak istemiyorsa, bu ikisinden birini sağlayıp bu Avrupa cezasını ödemek zorunda... Son iki-üç maçta eksik kadrosuna rağmen dirilen Galatasaray bunu başarabilir mi ? Bence başarır...

Sakatlar, cezalılar derken kadrosu iyice daralan Riekerink’in buna rağmen farkını hissettirdiğini söyleyebilir miyiz?
Galatasaray kadrosunu hocasız da sahaya sürseniz gene bu kadar oynar. Riekerink döneminin farkı, takımın daha iyi mücadele etmeye başlamasıyla ortaya çıktı. Zaten Galatasaray iyi mücadele ederse, belli oyuncularının üst düzey kalitesiyle rahatça sonuca gidebilir.

Kupadan ya da ligden, Galatasaray bu sezon UEFA’nın verdiği bir yıllık cezayı çeker mi?
Galatasaray sanki bu sezon cezayı kapatacak gibi... Son iki maçtaki performansını devam ettirebilirse, bunu başaracağını düşünüyorum.

Haftanın enleri

Haftanın takımı: Fenerbahçe, Eskişehirspor, Galatasaray, Gençlerbirliği
Haftanın futbolcusu: Simon Kjaer, Luis Nani, Hasan Ali Kaldırım, Volkan Şen (Fenerbahçe), Aminu Umar (Osmanlıspor), Selçuk İnan (Galatasaray), Hugo Rodallega (Akhisar Belediyespor), Selçuk Şahin, Djalma Campos (Gençlerbirliği)
Haftanın teknik direktörü: Vitor Pereira (Fenerbahçe), Samet Aybaba (Eskişehirspor), Jan Olde Riekerink (Galatasaray), İbrahim Üzülmez (Gençlerbirliği)
Haftanın hakemi: Arda Kardeşler (Osmanlıspor-Antalyaspor), Fırat Aydınus (Medipol Başakşehir-Medicana Sivasspor), Ümit Öztürk (Kayserispor-Bursaspor)