Gündem ‘Türkiye risk altında’

‘Türkiye risk altında’

22.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

‘1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası’nın mimarı, Ak Parti Milletvekili Necdet Ünüvar uyardı: ‘Türkiye iki açıdan risk altında... Afganistan’da üretilen uyuşturucu ‘İpek Yolu’ndan yani Anadolu’dan geçiyor... Ayrıca Türkiye çok genç bir nüfusa sahip’

‘Türkiye risk altında’

Uyuşturucu ile mücadelede farkındalığın artırılması, entegre bir mücadele yönteminin geliştirilmesi için
2. Uyuşturucu Mücadele Şurası’nın hazırlıkları sürerken, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da sonuçları örnek alınan ‘1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası’nın mimarı, Ak Parti Milletvekili Necdet Ünüvar’dan çarpıcı açıklamalar geldi. Ünüvar, Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında mücadelede çok iyi bir noktada bulunmasına rağmen Türkiye’nin iki açıdan risk altında olduğunu belirtti ve şunları söyledi: “Birincisi yasadışı afyon üretiminin, esrar ve eroinin kaynağı Afganistan; yüzde 92’si burada üretiliyor. Buradaki üretim üç güzergâhtan yayılıyor. İpek Yolu yani Anadolu’dan geçiyor. Diğerleri Kuzey Karadeniz rotası ve Sibirya. En cazip rota bize ait İpek Yolu rotası. Belki bu yüzden en fazla uyuşturucu yakalayan ülke Türkiye. İkinci risk ise uyuşturucu daha çok 30 yaş altı gençlerin meselesi. Türkiye, genç nüfusa sahip. Ortalama yaş 31. Nüfusun yarısı 30 yaş altı. Bu yüzden Cumhurbaşkanı’nın çağrısı önemli. 2014’te belirlediğimiz Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu var, altında Kurul var. Kurulun altında 8 bakanlıktaki teknik kurullar var. Bir de il uyuşturucu ile mücadele kurumları var. Cumhurbaşkanımızın çağrısındaki o heyecanın en alta inmesi lazım ki mücadeleyi geliştirebilelim. Şu anda kopukluk var diyemem ama zincirdeki herkes aynı heyecanı taşıyor mu ondan çok emin değilim.”

Haberin Devamı

Topluma düşen görev

Ünüvar, Milliyet’e yaptığı açıklamada şu mesajları verdi: “3 hafta önce Cumhurbaşkanımızın bizzat açıklaması oldu. Gereken kurumlara talimatı verdi. Bu çok önemli bir şey. 2014’te uyuşturucu ile mücadele paradigmasında önemli bir değişiklik yaptık. Konunun aileleri ilgilendiren boyutu var, polisiye boyutu var, trafik suçlarını bile ilgilendiren boyutu var. Bu işten kazanç elde edenler var, terörle ilişkisi var ve insan gücü kaybı noktası var. Bütün bu boyutları ile değerlendirdiğiniz zaman mücadelenin de bu kadar katmanlara endeksli olması gerekiyordu. 2014’e kadar daha çok polisiye ve adliye boyutu ile ilgili bir yaklaşım vardı ama 2014’ten itibaren Acil Eylem Planı ortaya çıktı. Sadece kriminal bir hadise olmadığı, sosyal, sağlık, toplumsal boyutunun, devlet dışı aktörlerin de konuya girmesi gerektiği tartışıldı. Uyuşturucu ile mücadelede devlet ana aktör olmalı ama yegane aktör olmamalı. Devletin üç temel görevi var. Uyuşturucunun bireylerle buluşmasını engellemek. İkinci temel görevi, bağımlı bireylerin tedavisi. Üçüncü temel görev de bağımlılıktan kurtulanların topluma entegre olması. Toplumun buna yardımcı olması lazım.”

Haberin Devamı

En çok ele geçiren ülke

‘Türkiye risk altında’


“Türkiye, 2006’dan itibaren AB ülkelerinin toplamından daha çok uyuşturucu ele geçirdi” diyen Ünüvar şöyle devam etti:
“Kolluk kuvvetleri çok başarılı. Son 3 - 4 yıldır AB ülkelerinin toplamının iki katı uyuşturucu ele geçirdiler. Ama iş orada bitmiyor. Toplumun diğer katmanları kendisinden uzak bir mesele görmemeli. Ailelerde şöyle bir algı var; ‘Çocuğum uyuşturucu kullandı, AMATEM’e yatırayım, sonra ilgilenmeyeyim’. Ailelerin doğru davranış şeklini öğrenmesi gerekiyor. Hem devletin hem STK’ların hem rehber öğretmenlerin yol göstermesi gerekiyor.’

‘Alo 191’ destek hattı

2014’te alınan karardan sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın oluşturmaya başladığı sosyal uyum merkezlerinde son aşamaya gelindiğini vurgulayan Ünüvar şu bilgileri verdi: “Belki 81 ilde aynı anda olmayabilir ama riskli kentlerden başlayarak sosyal uyum merkezlerinde uyuşturucuya karşı profesyonel destek verilecek. 24 saat çalışan Alo 191 hattı var, eğitimli arkadaşlar yönlendirme yapıyor. Bağımlıya iş bulsanız da süreç devam eder, takip edeceksiniz. Ömür boyu süren bir mücadele. Medyanın uyuşturucuya bakışındaki yaklaşımı da değiştirmek lazım. Herkes konuya çözüm ortağı olmalı.”

Haberin Devamı