Gündem 12 Eylül darbesi cezasız bitti

12 Eylül darbesi cezasız bitti

05.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

12 Eylül 1980 darbesini yaptıkları gerekçesiyle müebbet hapse mahkûm edilen Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı dava sanıkların ölümü nedeniyle düştüYerel mahkemede cezalandırılan ancak karar kesinleşmeden ölen sanıkların mal varlıklarına el konulmayacak, iki isim TSK’dan çıkarılmayacak, rütbeleri sökülmeyecek

12 Eylül darbesi cezasız bitti

12 Eylül 1980 darbesini yaptıkları gerekçesiyle müebbet hapse mahkum edilen Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı dava sanıkların ölümü nedeniyle düştü. Buna göre, yerel mahkemede cezalandırılan, ancak karar kesinlemeşmeden ölen sanıkların mal varlıklarına el konulmayacak, iki isim Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarılmayacak ve rütbeleri de sökülmeyecek.
12 Eylül 2010 referandumu sonucunda darbecileri koruduğu varsayılan Anayasa’nın geçici 15. maddesi kaldırıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da 12 Eylül 1980 darbesinden 32 yıl sonra 3 Ocak 2012’de Milli Güvenlik Konseyi’nin hayatta kalan üyeleri Evren ve Şahinkaya hakkında dava açtı. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Haziran 2013’te Evren ve Şahinkaya’yı darbe suçundan suçlu bularak ayrı ayrı müebbet hapse mahkum etti. Mahkeme ayrıca sanıkların TSK’dan çıkarılmasına ve apoletlerinin de sökülmesine karar verdi. Karar temyiz aşamasındayken Evren 9 Mayıs 2015, Şahinkaya 9 Temmuz 2015’te öldü. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 21 Haziran 2016’da yerel mahkeme kararını bozdu. Bozma kararında sanıkların hayatta olmaları halinde suçu işledikleri tarihten itibaren kesintili veya kesintisiz zamanaşımı süresinin dolduğu tespiti de yapıldı. Bozma kararında, sanıkların ölümü nedeniyle davanın TCK’nın 64. maddesi gereğince düşürülmesi gerektiği belirtildi.
‘Apoletleri sökülsün’
Bozma kararının ardından davanın dünkü karar duruşmasına mağdurlar, mağdur avukatları ve sanıkların avukatları katıldı. Darbe davasına katılmasına karar verilen Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı adına ise duruşmaya gelen olmadı.
1980 döneminde faili meçhul bir cinayete kurban giden Cemil Kırbayır’ın cenazesini bulamadan hayata veda eden ve “Berfo Ana” olarak bilinen Berfo Kırbayır’ın oğlu Mikail Kırbayır, “İnsanlık suçudur” dedi. Mağdurlardan Aynur Fatma Hayrullahoğlu, “Eşim Mustafa Hayrullahoğlu düşünce suçlusu olarak işkence altında katledildi. Geçmişimizle yüzleşemedeğimiz süre içinde daha çok darbe krizleri atlatacağız. Hiç olmazsa sanıkların apoletleri sökülmeli” diye konuştu.

‘Kabul edilemez’

Mağdurlardan Hüseyin Esentürk, “Darbelere karşı demokrasiyi savunmak insanlık görevidir. Bir darbe Allah’ın lütfu olarak kabul edilemez. Bu davayı karartmaya çalışan mahkemeleri kınıyorum” dedi. Mağdur Kamber Ataş “Adalet bombası sizin kucağınızdadır. Kelebek etkisi yaratacağını düşünüyoruz” ifadesini kullandı. 68’liler Derneği adına Avukat İmdat Balkoca, müebbet hapis kararının sanıklar ölmeden önce verildiğini belirtti.

Yargılama gideri Hazine’ye kaldı

Mahkeme Başkanı Aydoğan Levent Gedik, sanıklar hakkında açılan davaların ölümleri nedeniyle düşmesine, eşya ve maddi menfaatler yönünden müsadere kararı verilmemesine, TSK’dan çıkarılmaları ve rütbelerinin sökülmesine yer olmadığına hükmedildiğini açıkladı. Gedik, yargılama giderinin de devlet hazinesi üzerinde bırakılmasına karar verildiğine hükmetti. Mağdur avukatları kararı temyiz edeceklerini söyledi. Son sözü Yargıtay söyleyecek.


‘Gücü yetmemiştir’

Mağdur avukatlarından Ömer Kavili, “Davaya müdahillik talebinde bulunan Başbakanlık ilgilileri ahlaki açıdan tutarsız davranmışlar ve bu davadaki olayların aydınlatılması bakımından hiçbir iş yapmamışlardır. 1 Mayıs 1977 katliam raporunun MİT’ten getirtilmesi ve 12 Eylül darbe planı Bayrak Harekat Planı’nın getirilmesi konusundaki ara kararlar verilirken Başbakanlık makamının müdahillik görevi vardı. MİT teşkilatına Başbakan’ın veya Başbakanlık makamının gücü yetmemiştir” dedi.

‘Üzerime düşen görevi yaptım’

Sanık avukatlarından Bülent Hayri Acar, müvekkillerinin ölümü nedeniyle davanın düşürülmesini isterken, “Bu dava tarihi bir davadır. Dava sırasında 1 Mayıs 1977 olaylarıyla ilgili üzerime düşen görevi yaptım. Mahkeme dosyasının getirtilmesini, tanıkların dinlenmesini, bir gün önce iddia edildiği şekilde ABD’den gelip bu olaya karışan kişiler varsa tespit edilmesini, kurşunlarla ilgili yaptırılmayan balistik incelemelerin yapılması talebinde bulundum. Bu taleplerim reddedildi” dedi.

Yazarlar