Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye gibi bir Sınav Cumhu- riyeti’nde yaşayıp da, sınavlardan kurtulmak mümkün mü? Kesinlikle hayır. İşte bu yüzden, en azından, 30 yaşına kadar, sınavlarla birlikte yaşamaya alışmalıyız!

Peki ya, kapandı denilen ama sadece adı değişen dershaneler? Sınavlar olduğu sürece onlar da olacaktır. Peki, sınavsız lise ya da sınavsız üniversite mümkün mü?..

En azından bugün için ya da önümüzdeki 10 yıl için mümkün demek, sanki o kadar da kolay değil! Niye mümkün olmasın, Batılı ülkeler, bunu başarıyor da biz niye yapamıyoruz diyenler mutlaka çıkacaktır. Onlar da haklı, gerçekten pek çok ülkede sınav da yok, dershane de.

Haberin Devamı

Ama bizdeki durum, çok farklı. Çünkü öğrenci sayımız, onların çok üzerinde. Ayrıca okul sayımız da yeterli değil. Çok daha önemlisi, eğitimde ortak bir standardımız yok. Örneğin Batılı ülkeler gibi okul başarı puanıyla öğrenci almaya kalksak, bugün yaşanan sorunlardan çok daha fazlası ile yüz yüze gelebiliriz.

Bu yüzden her şeyden önce, bir eğitim standardı ve güvenilir bir ölçme değerlendirme sistemi oluşturmamız gerekiyor. Eğer bunları gerçekleştirebilirsek, sınavlara ve dershanelere olan bağımlılığı tümüyle ortadan kaldıramasak bile asgari düzeye indirmemiz mümkün olabilir.

Bu arada, her öğrenciyi, niye TEOG’a ve YGS’ye yönlendiriyoruz? Yine aynı şekilde, zaten dolmayan kontenjanlar için niye sınav yapılıyor? Çiftçi, teknisyen, kuaför, oto tamircisi, itfaiyeci ya da ara insan gücü diye tabir ettiğimiz diğer mesleklere yönelecek öğrencilere, niye ille de üniversiteye gideceklermiş gibi akademik eğitim dayatıyoruz?..

Keşke biraz da bu konuları konuşsak ama nerdeee!.