ABD ve Rusya’dan ‘soğuk savaş’ı anımsatan hamleler
31.12.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
ABD’nin, başkanlık seçimlerinde siber saldırı suçlamasıyla 35 Rus diplomatı “persona non grata” (istenmeyen adam) ilan etmesinin ardından iki ülke arasındaki söz dalaşı, gerilimi yeni bir boyuta taşıdı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un “ABD’li 35 diplomatı kovalım” tavsiyesine uymayıp, Obama yönetiminin hareketine rağmen Amerikalı diplomatları sınırdışı etmeyeceklerini açıkladı. Lavrov dün, Putin’e Rusya’da görevli 35 ABD’li diplomatının sınırdışı edilmesi tavsiyesinde bulunduğunu bildirmişti. Ancak Putin, Rusya ve ABD ilişkileri konusunda 20 Ocak’ta göreve başlayacak Trump yönetiminin hamlelerini dikkate alacaklarını açıkladı.
Putin’in, ABD’nin hamlesine karşılık vermemesi, Rusya’nın bu konudaki “hakkını saklı tuttuğu” şeklinde yorumlandı. Putin, Kremlin’in sitesinde yayımlanan açıklamasında, Obama’nın başkanlık dönemini bu şekilde bitirmesinin üzüntü verici olduğunu, ABD ve Rusya ilişkilerinin baltalanmak istendiğini de belirtti.
İddialar temelsiz
Rossiya-24 kanalına konuşan Lavrov da, ABD’nin 35 Rus diplomatın 72 saat içinde ülkeyi terk etmesini istemesini karşılıksız bırakmayacaklarını belirterek “Mütekabiliyet, diplomasi ve uluslararası ilişkilerde kanundur” dedi.
ABD Başkanı Obama, “Özel Başkanlık Yetkisi”ni kullanarak aldığı sınırdışı kararlarıyla, başkanlık seçim sonuçlarına etki etmeye çalıştığı iddia edilen Rusya’ya karşılık vermişti. ABD Rusya’yı, Demokrat Parti’ye bağlı kişi ve kurumlara siber saldırı düzenleyerek ABD seçimlerini, Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump lehine etkilemekle suçluyor. ABD’nin seçilmiş başkanı Trump ise konu hakkında daha çok bilgi sahibi olmak amacıyla üst düzey istihbarat yetkilileriyle görüşme yapacağını açıkladı.
Sert açıklamalar
Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev de, Facebook hesabından “Obama yönetiminin, son günlerini Rusya karşıtı çırpınmalarla bitirmesi üzücü. Huzur içinde yat” yorumunu yaptı.
Obama, Rus diplomatlarla ilgili “Bu eylemler, Rusya’nın agresif faaliyetlerine verdiğimiz tepkinin tamamı değildir. Bazılarını kamuya açıklamayacağımız bir şekilde, belirlediğimiz zaman ve yerde çeşitli eylemlere devam edeceğiz” diyerek iki ülke arasındaki söz düellosunun tonunu artırmıştı.
