Dünya Almanya'ya kendi içinden 'terör karşıtı' tepkiler

Almanya'ya kendi içinden 'terör karşıtı' tepkiler

18.09.2017 - 19:30 | Son Güncellenme:

Türkiye'nin Almanya'nın terör örgütü PKK ve diğer terörist örgütlere verdiği desteği her ortamda dile getirmesinden sonra Alman basınında du bu yönde Türkiye'yi destekleyen görüşler sık sık yer bulmaya başladı.

Almanyaya kendi içinden terör karşıtı tepkiler

Karlsruhe'de yayımlanan Badische Neueste Nachrichten gazetesi Avrupa ülkelerinin terörle mücadelede çifte standart uyguladığını ima ediyor:

"Bir daha uluslararası düzeyde terörizm ile ortaklaşa mücadele kararlılığı dillendirildiği takdirde Türkiye bu alanda neden ilerleme kaydedilemediğine Kürtlerin Köln'deki gösterisini örnek gösterebilir. Almanya'nın faaliyetlerini yasakladığı PKK'ya gevşek davrandığını federal hükümet de teslim ediyor. PKK Almanya ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinde tehditle para toplayıp taraftarlarını harekete geçirtebiliyor. Avrupalılar böyle davranmakla kendi inandırıcılıklarını zedeliyorlar. Batının PKK karşısındaki tutumu Türkiye'de ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın' atasözüyle tarif ediliyor.”

Haberin Devamı

Hafta sonunda Kürtlerin Köln'de düzenledikleri gösteriyle ilgili olarak Stuttgarter Zeitunggazetesinde şu satırları okuyoruz:
"Köln'deki PKK yanlısı gösterinin yasaklı içerik ve semboller kullanılmasına rağmen polis tarafından dağıtılmamasına bir dizi geçerli neden gösterilebilir. Ama bu durumda Almanya, Türkiye karşıtı grupların meydanlarda boy gösterebildiği hükümet üyelerinin ise buluşmalara katılmalarının önlendiği bir ülke izlenimini uyandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu durumu değerlendirmeyi bilecektir.”

Straubinger Tagblatt'ın gösteriyle ilgili yorumu ise şöyle:

"Kürtler tabii ki Almanya'da da Erdoğan karşıtı gösteri yapabilir. Ama bunu yasaklanmış olan PKK adına yapmalarına Alman devleti göz yumamaz. Gösteride yasaklı olduğu halde PKK bayrakları ve Öcalan resimleri taşındı. Polisin neden kararlı müdahalede bulunmadığına akıl erdirmek zor.”

Haberin Devamı

Nürnberger Nachrichten gazetesi de gösteriye müdahale edilmemesini eleştiriyor:

"Tabii ki bütün Kürtlerin terör sempatizanı olduğu söylenemez. Ancak Alman makamları böylesine aptal yerine konabiliyorsa o zaman ‘çifte standart' eleştirisi kimseyi şaşırtmamalı. Bunun aynı zamanda Türkiye'deki tutuklu Almanlara da yararı olmaz. Bu durumda ısrarla hukuka saygılı olunmasını talep etmek de inandırıcı olmaz.”

Alman hükümeti geçen hafta sonu Köln'de düzenlenen sözde Uluslararası Kürt Festivali'nin terör örgütü PKK'nın gösterisine dönüşmesi konusunda tatmin edici cevap veremedi.

Federal Basın Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Johannes Dimroth, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın fotoğrafının bulunduğu bez parçalarının festivalde kullanılmasıyla ilgili ''Listede bulunan ve yasaklanan sembollerin daha somut hale getirilmesi konusunu inceleyeceğiz'' dedi.

Dimroth, PKK'nın Almanya’da terör örgütü olarak tanımlandığını ve yasaklandığını vurgulayarak ''Federal Mahkemenin bu konunda kararı var. Bunu değiştirmek için herhangi bir neden görmüyoruz" dedi.

İçişleri Bakanlığının kısa süre önce yasak sembollerin listesinin bulunduğu bir genelgeyi eyaletlere gönderdiğini ifade eden Dimroth, bu listenin her zaman genişletilebileceğine dikkati çekti.

Haberin Devamı

Dimroth, ''Eyaletler kendi sorumluluğu altında karar veriyor. Orada para toplanıp toplanmadığı veya örgüte adam kazanılmaya çalışılıp çalışılmadığı olay yerindeki polisin görev alanına giriyor.'' diye konuştu.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer de terörle mücadeleyi ciddiye aldıklarını savunarak ''Türk tarafından uyarı veya ders almaya ihtiyacımız yok. Bunlar olmadan da bunu yapıyoruz.'' dedi.

Schaefer, Köln’deki gösteriye ilişkin alınan veya alınmayan somut kararlarla ilgili kişisel bir takipte bulunmadığını ifade ederek ''Dışişleri Bakanlığında da birilerinin bunu yaptığını sanmıyorum. Bunun sorumluluğu yerel ve eyaletteki siyasi yetkililerde. Türkiye’nin Avrupa’da ve dolayısıyla Almanya’da PKK konusunda duyarlı olduğu yeni değil. Konu ikili görüşmelerde en üst seviyede ele alınıyor.'' ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı