Ege 'Beyin göçünde merkez olacağız'

'Beyin göçünde merkez olacağız'

21.01.2020 - 00:10 | Son Güncellenme:

.

Beyin göçünde merkez olacağız

Türkiye’nin şu andaki en genç rektörü olan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, “Teknoparkımız üretken. İş dünyasıyla ciddi işbirliklerimiz var. İzmir’e katkımız büyük. Beyin göçünde de dünyanın önemli merkezlerinden biri olmak istiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Batman doğumlu olan (11 Aralık 1977) İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, şu an Türkiye’de bu makamdaki en genç isim. Kendi döneminde Batman’ın Beşiri ilçesinden üniversiteyi kazanan tek öğrenciydi. Dicle Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği Bölümü’nü bitiren Baran, yüksek lisansını ve doktorasını ODTÜ’de moleküler biyoloji ve genetik üzerine yaptı. Kanser moleküler biyolojisi, bilim-teknoloji politikaları ve bilim diplomasisi üzerine yoğunlaşan Baran’ın 40’ın üzerinde bilimsel araştırma projesi ve 350’den fazla yayımlanmış bilimsel makalesi ve bildirisi bulunuyor. Rektör Baran, ulusal ve uluslararası kurumlardan 100’den fazla ödül aldı. Öğretim üyelerinin,  “Su gibi saydam. Size güvendiğini belli eder ve o görevi verir, berrak” diye nitelendirdiği Baran’la, yaşamını, 1999’da İYTE’de başlayan akademik kariyerini ve bu kurumda rektörlüğe uzanan serüvenini konuştuk...

Haberin Devamı

Beyin göçünde merkez olacağız

- Görevi, 26 Kasım 2018’de devraldınız. Yanılmıyorsak, Türkiye’nin en genç rektörüsünüz. 1 yıl 2 ay oldu, bu sürede neler yaptınız?

Kaliteli eğitim ve araştırma odaklı çalışma yapmayı önemsiyoruz. Bilgiyi üretime aktarmanın önemli olduğunu düşünüyoruz, aslolan topluma katkı sağlamak diyoruz. Ürettiğimiz bilgi, hayata dokunmalı. Adımlarımızı, hep bu noktadan hareketle atıyoruz. Akademisyenlerimizin bilimsel araştırmalarıyla yaşama katkı sunmayı ve ekonomik büyümeyi tetiklemeyi amaçlıyoruz. Teknoparkımız bizim için özel bir değer. Burada, uluslararası alanda da dikkat çeken, önemli çalışmalara, projelere imza atılıyor. Nitelikli insan kaynağı ve araştırma altyapısıyla, İzmir’e olan katkımızı da her geçen gün artırıyoruz. Sosyal projelerimizle de fark yaratmaya çalışıyoruz.

‘Arıtma tesisi kurduk’

- Ne gibi projeler ürettiniz?

Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni (İYTE Çocuk Üniver-sitesi) hayata geçirdik. İYTE Fen Lisesi’nin, bağış yoluyla kampüsümüzde kurulması için çalışmamızı tamamladık; proje ve yapım aşamasındayız. Farklı bölgelerde kütüphaneler kurduk ve var olanları destekledik. Okullara destek sağladık. İlk ve ortaöğretim öğrencilerine yönelik bilim kampları, robotik kodlama ve yazılım gibi kurslar düzenledik. Dezavantajlı bölgelerdeki ilköğretim öğrencilerimizi etkinliklerde misafir ettik. 8 bin zeytin ağacımızın bakımını yaptık ve İYTE markasıyla organik tarım sertifikalı zeytinyağı ürettik; katma değeri yüksek delicelerin bakımını ve toplanmasını organize ettik. Arazimize 3 binden fazla gül, servi, fıstık çamı ve ceviz ağacı diktik. İzmir’deki orman yangınında kül olan bölgelere de İYTE’liler adına fidan bağışında bulunduk. Kampüs alanında yaşayan hayvanların bakım, beslenme ve barınmaları konusunda destek sağladık.

Haberin Devamı

- Saymakla bitmiyor...

İYTE’de sürdürülebilir çevre ve sıfır atık projesi kapsamında arıtma tesisi kurduk. Kampüsü-müzün atık suyunu arıtarak sulama ve temizlik amacıyla kullanılmasını sağladık. Kampüs alanındaki 700 yıllık Roma hamamının restorasyon projesini hazırladık, fonunu aldık. Restorasyonu yakında tamamlayacağız. Engelsiz İYTE kapsamında düzenlemeler yapıyoruz.

Haberin Devamı

‘Dünya markası’

- İYTE’yi nasıl tanımlıyorsunuz? Misyonu, İzmir için önemi nedir?

Aslında İYTE’yi, doğum yeri olan İzmir’in ve etki ettiği tüm coğrafyaların bir mücevher kutusu olarak görüyorum. Çünkü, sahip olduğu öğretim elemanları ve ileri düzey araştırma altyapısıyla toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaç duyduğu, nitelikli insan kaynaklarını yetiştiren, ürettiği bilgiyle problemlere çözüm getiren ve teknolojinin zeminini oluşturarak ekonomik büyümeyi destekleyen, önemli ortak değerimizdir. İYTE, ülkemizin bugününü ve geleceğini inşa edecek nitelikli ve rol model, lider bireyler yetiştiren fabrika misalidir. Ürettiği katma değeri yüksek ürün ve geliştirdiği yüksek teknoloji ile bölgemizin ve ülkemizin sürdürülebilir ekonomik büyümesinde ve her anlamda kalkınmasında lokomotif rolü görecek. ‘TWAS-UNESCO Mükemmeliyet Merkezi’ olarak tanınan İYTE, Tümleşik Araştırma Merkezleri ile, tersine ve direkt beyin göçünde dünyanın önemli merkezlerinden biri olacak.

Haberin Devamı

- İş dünyasıyla yakın ilişkileriniz var. Kent ekonomisi için çaba gösteriyorsunuz... Sanayi kuruluşlarıyla ne gibi üretimler yapıyorsunuz?

Odalar, sanayi kuruluşları, organize sanayi bölgeleri, İzmir için çok önemli. Hepsi kent için bir şeyler üretmeye çalışıyor. Ciddi işbirliklerimiz var. Örneğin; ar-ge merkezleri ağırlıklı çalışıyoruz. Teknoparkımızın üretimleri önemli. İş dünyası da bizi yakından takip ediyor. Pozitif bir imajımız var. Çok kulvarda koşuyoruz. İnsan kaynağımızla dikkat çekiyoruz, İzmir’e değer katan kurumlardan biriyiz. Önemli olan, her anlamda kalkınma diye düşünüyorum.

UNESCO’DAN ONAY

- Teknopark’ta kaç kişi çalışıyor?

Yaklaşık 1100 ar-ge personeli var. İYTE, yine yaklaşık 7 bin kişilik bir bilim ve teknoloji ordusu... 13 araştırma ve uygulama merkezimiz var. UNESCO’dan ‘mükemmeliyet merkezi’ onayı alan, Türkiye’deki tek devlet üniversitesiyiz. Üretkenliğimizle, başarımızla Türkiye’ye tersine beyin göçünü başlatabileceğimize inanıyorum.

‘ÇALIŞ VE AŞKLA YAP!’

- Uluslararası ilişkilere önem veriyorsunuz. Dünyanın farklı yerlerinden konuklar geliyor... Temaslarınız yoğun...

Uluslararasılaşma, başarıda önemli bir etken. Dünyada alanınızda ne olup bittiğini, yeni ve farklı üretimleri izleyebilmeniz gerekiyor. Karşılaştırma yapabilmek önemli. Akademisyenlerin de, öğrencilerin de yurtdışı deneyimlerinin kendilerine çok şey katacağını düşünüyorum.

- Öğrenci demişken, genç bir yönetici olarak onlara önerileriniz neler?

Söylememe gerek yok. Çok çalışmak en önemlisi. Ebedi uykuda dinlenmeye çok zaman olacak, şimdi vatan için çalışma zamanı... O zaman başarı da kendiliğinden geliyor. Bir de... Yaptıkları işi  aşkla yapmalılar.

Beyin göçünde merkez olacağız

100’ÜN ÜZERİNDE ÖDÜL

Rektör Prof. Dr. Baran’ın 100’ün üzerinde ödülü-onur belgesi bulunuyor. Bu ödüllerden bazıları şöyle: Dünya Ekonomik Forumu’nun 40 yaşın altındaki 40 lider genç bilim insanına verdiği ‘Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü’ (2013), Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Organizasyonu’ndan ‘Bilimsel Önderlik Alanında Türkiye’nin En Başarılı İnsanı Ödülü’ (2014), Doktora teziyle ODTÜ’den ‘Yılın Tezi Ödülü’ (2007), Dünya Bilimler Akademisi’nce 40 yaş altı 25 genç bilim insanına verilen ‘Genç Üyelik Onuru’ (2015).

Beyin göçünde merkez olacağız

Rektör Prof. Dr. Yusuf Baran, öğrencilerini enerji ve motivasyonunun kaynağı olarak görüyor. Onlarla her zaman bir arada. Güne çok erken başlayan Rektör Prof. Dr. Baran, Türk halk müziğini seviyor. Favori sanatçıları Âşık Veysel, Neşet Ertaş ve Musa Eroğlu... Dağ ve doğa yürüyüşleri yapıyor. Gittiği ülkelerden aldığı çok sayıda kupasıyla odasında kahve içmeyi ve konuklarına ikramda bulunmayı seviyor...

MEMLEKETİNE DESTEK VERİYOR

- Aileniz neler yapıyor?

Eşim, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim üyesi. Kendisiyle Ankara’da tanıştık. Ahmet Arın adında bir oğlum var. Hareketli, başarılı, basketbolcu.

- Memleketiniz Batman Beşiri’ye de eğitim desteğiniz sürüyor...

1994’te, ilçemin tek lisesinden üniversiteyi kazanabilen tek öğrenciydim. Beşiri, eğitimde dezavantajlı bir bölge. Özellikle ODTÜ’de lisansüstü eğitimime devam ettiğim yıllarda, eğitimin önemi konusunda farkındalık yaratmaya çalıştım. Yüksek lisans yaptığım dönemde, lise ve üniversite sınavına hazırlık öğrencilerinin ders çalışabilmesi için 24 saat açık tuttuğumuz bir etüt merkezi ve kütüphane kurduk, öğrencilere burslar sağladık. Ailemi her ziyaret ettiğimde veya özellikle bu amaçla giderek öğrencilerle buluşur, söyleşiler yapar, konferanslar veririm. Ayrıca, bir fen ve teknoloji laboratuvarı ve farklı okullarda kütüphaneler kurduk. Beşiri, 500’ün üzerinde üniversite mezunu ve öğrencinin olduğu, eğitimli bir ilçeye dönüştü.

Yazarlar