Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çocuklarımız hepimizin göz bebeği.

Herkesten, her şeyden önce, onların güvenlik içinde olmaları gerekir. Okullar işte bu yüzden çok önemli.

Hiçbir bina yıkılmasın ama okul, hastane, kışla ve camiler asla yıkılmasın.

Çünkü en zor zamanlarda insanların aklına ilk gelen yer onlar. Oraya sığınır, orada karınlarını doyurur, orada şifa bulur, arandıklarında orada bulunurlar. Bu yüzdendir ki dünden bugüne okullar, camiler, hastaneler, kışlalar en sağlam şekilde inşa edilmişlerdir.

5.8’lik depremde dikkat çeken en önemli ayrıntı buydu!

Haberin Devamı

Minareler yıkıldı, astaneler boşaltıldı, okullar tatil edildi!

Daha da önemlisi, tüm bu yapıların gözden geçirilip, güvenilir onayı almış olmalarıydı!

Allah daha büyük felaketlerden korusun ama İstanbul için büyük deprem kaçınılmaz deniyor. Bu yüzden, güvenlik konusunda hiçbir zafiyetin yaşanmaması, olmazsa olmazlarımızın başında gelmeli!..

Şu günlerde ısrarla şu soruya cevap aranıyor: Hasar gören binalar eski mi, yeni mi?

Sanki yeni binalar çok daha sağlammış gibi! Oysa geriye dönüp bakın, öyle ibadethaneler, öyle okullar, öyle hastane ve kışlalar var ki yüzlerce hatta binlerce yıldır ayaktalar. Hem de defalarca çok büyük depremler yaşamalarına rağmen.

Peki ya yıkılanlar, hasar görenler? Pek çoğu 99 depreminden sonra, güya yeni yönetmeliğe göre yapılmışlar!

İşte asıl facia bu! Zerre kadar ders almamışız!..

İhale rezaleti!

Hemen yer yapıda ama özellikle de okul, hastane, kışla, cami gibi kamusal önem taşıyan binalar için yapılan ihalelerde kesinlikle fiyat kırma olmamalı, tam aksine, daha ucuza yaparım diyenler ihale dışı bırakılmalıdır.

Bu ne biçim anlayıştır ki 100 liralık inşaatı 60-70 liraya yaparım diyene öncelik tanınıyor. İhaleyi almak için ucuza kaçan müteahhit de ya malzemeden çalıyor ya da kaliteden ödün veriyor. Kamu binalarının patır patır yıkılması biraz da bu yüzden!

Kocaeli, Adapazarı, Düzce ve Van depremlerinin hemen sonrasında bu kentlerimize gittiğimizde, hemen her şeye kahrolmuştuk ama en çok kamu binalarının yerle bir oluşu bizi üzmüştü. Görünen o ki o günden bugüne değişen bir şey yok!.. Diğer tüm binalar da elbette sıkı bir denetimden geçmeli ama okullar, camiler, kışlalar ve hastaneler çok daha sıkı bir denetimden geçmeli. Hem de inşaatın ilk gününden son gününe kadar! Neden? Çünkü onlar ayakta kalmalı ki lojistik merkezler oralar olmalı.

Haberin Devamı

5.8’lik Silivri merkezli depremde ilk boşaltılan binanın hastane olması akılla, ahlakla, bilimle, yönetim anlayışıyla, kısacası hiçbir değer yargısıyla bağdaşmaz, bağdaşamaz!

Bu yüzden okullar, camiler, hastaneler, kışlalar 50 yıl ayakta kalacak şekilde değil, yüzlerce yıl ayakta kalacak şekilde tasarlanmalı ve ona göre inşa edilmelidir. Eğer bunu gerçekleştiremiyorsak, yuh olsun hepimize!..

Belediye onayı yetmez!

Her türlü afet öncesinde olduğu gibi sonrasında da en güvenilir binaların başında gelen kurumların özel bir denetimden geçmelerinde sonsuz yarar var. Yer seçimleri, mimari projeleri, statik hesapları ve uygulama aşamaları sadece bir kurum tarafından değil, birkaç kurum tarafından denetlenmeli ve birinin görmezden geldiğini, bir diğerinin mutlaka göreceği bir sistem oluşturulmalıdır!..

Haberin Devamı

Bu o kadar zor mu? Hiç sanmıyoruz. Fazla uzağa gitmeye de hiç gerek yok! Yüzlerce, hatta binlerce yıl ayakta kalan binalara baksınlar yeter!

Özetin özeti: Doğayla şaka olmayacağını ne olur artık anlayalım! Çürük bina yapanları deprem öldürmese de vebali öldürür!