Ali Canip Olgunlu

Ali Canip Olgunlu

alicanipolgunlu@gmail.com

Tüm Yazıları

Her inanç dairesinde açık veya gizli tutulmuş birçok sembol vardır. Harflar ve sayılar ise bu alanın en kapsamlı mistik dili olmakla birlikte eş zamanlı olarak en keyifli çalışma bölgesidir

Anıtsal şehirciliğin ilk görkemli şehri olan Bergama’dan merhaba. Bergama deyince ilk akla gelen parşömen kağıdıdır; parşömeni üzerine yazı yazmak ve resim yapmak için kullanılan özel hazırlanmış hayvan derisi olarak tanımlayabiliriz. Bergama kağıdı anlamında “charta pergamone”den türemiş ve bütün dillere geçmiştir. M.Ö. 4. yüzyıla kadar papirüs ve parşömen birlikte kullanılmıştır ancak parşömen iyi işlendiğinde her iki yüze de yazılabilmesi, dayanıklılığı, hat ve tezhip sanatına uygunluğu, kolay okunabilmesi gibi zaman içerisinde sağladığı avantajlar göz önüne alındığında parşömen papirüse nazaran daha fazla tercih edilmiştir. Günümüzde dahi en iyi yazı malzemesidir; ümit ederim ki parşömen yeniden ana yurdu olan Bergama’da yaygın bir şekilde kullanılır. Anadolu’nun söz ve yazı sanatı Anadolu’nun yaprakları üzerinde sesini, kokusunu yaymaya başlar.

Haberin Devamı

Batı sanatı dinsel kadrolar içerisinden doğmuştur; ne yazık ki Doğu sanatı ise (Müslüman ülkeler için) dinsel kadrolara karşı doğuş mücadelesi vermiştir. Resmin haram olarak görülmesine karşın sanatçı harf ve rakamlara yönelerek yazı sanatı (hat ve tezhip) meydana getirmekten kendisini alıkoyamamıştır.

Batı sanatı resim ve heykele yöneliktir ve Batı doğayı taklit eder, göz teması kurar. Mısır medeniyeti inandığı şeyi çizer, yapar; Yunan gördüğünü çizer, yapar. İslamiyetle birlikte Doğu dünyası ise doğanın işleyişini izleyerek hat, tezhip ve minyatür ile sanatın dayanılmaz yansımasına örnekler ortaya koyar.

Yazı uzun tarihi boyunca birçok alfabe oluşturmuştur; Kiril, Mors, Latin, Çin vb.. Bununla birlikte harf ve rakamlara anlamlar yükleyenlerin inanç dairelerindeki mistik tarafları için önemli bir alan olarak karşımıza çıkar. Her inanç dairesinde açık veya gizli tutulmuş birçok sembol vardır. Harfler ve sayılar ise bu alanın en kapsamlı mistik dili olmakla birlikte eş zamanlı olarak en keyifli çalışma bölgesidir.

Haberin Devamı

Başlangıç ve son aynı yer olmakla birlikte Anadolu’nun mistik sembol dili başlangıcı alfa, son olanı ise omega olarak işaret etmek zorunda kalmıştır. Bu zorunluluğun sebebi “anlaşılabilir olmak” tır. Sembolik alfa vasıtasıyla başlagıcı hatırlayan son gibi görünen omegaya yönelir. Alfa Adonist’tir, omega ise bir başka yaklaşımla Kibele’dir. Eş deyişle omega; ana tanrıçanın (ilkbaharda) doğurduğu dünya yumurtasının yine ilkbaharda ikiye bölünerek bütün yaratıkların doğumunu simgelemesidir. Bu yumurta Anadolu kültür takvimi içerisinde evrensel bir niteliğine kilise ikonografisinde Paskalya yumurtası olarak yeni bir anlam katmıştır.

Omegayı bir yumurta olarak ele aldığımızda konuyu erken Hristiyan dünyasının baş yapıtı olan Ayasofya’ya taşımak gerekir. Ayasofya’nın kubbesi (evrensel kürenin yarısı) kainatın, göklerin egemenliğinin tahtı olarak düşünülmüştür; camiye dönüştürüldükten sonra ise Nur Suresi’nin 35. ayeti hat sanatıyla yazılarak evrensel ışık, nur yukarıdan aşağıya doğru aydınlatmaya devam ettirilir. Sevgi, tevazu, saygı ve hoşgörü insanlık ışığımız olarak üzerimizden eksik olmasın....