Gündem Antalya Piyano Festivali 16’ncı yaşını doldurdu

Antalya Piyano Festivali 16’ncı yaşını doldurdu

02.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bu yıl 17-29 Kasım tarihleri arasında 16. kez düzenlenen Antalya Piyano Festivali, 13 konser ve 51 etkinlikten oluşan programını tamamladı.

Antalya Piyano Festivali  16’ncı yaşını doldurdu

Biz de festivalin son cuması olan 27 Kasım’da gerçekleşen, piyano virtüözü Gülsin Onay’ın Polonyalı şef Marek Pijarowski yönetimindeki Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ile birlikte sahne aldığı ‘Estetiğin Zirvesinde: Schumann & Dvorak’ konserini Antalya Kültür Merkezi’nde izleme şansı yakaladık.
Alkış tufanı
Konserin ilk kısmında Gülsin Onay, Robert Schumann’ın 54 no’lu La Minör Piyano Konçertosu’nu ADSO eşliğinde seslendirdi. Ünlü virtüöz, seyircilerin bitmeyen alkışlarına karşılık olarak iki kez bis yaptı. Sonrasında orkestra, Dvorak’ın 8 no’lu Sol Majör Senfoni’sini çaldı. Tecrübeli şef Pijarowski, seyircilere Onay gibi iltimas geçmedi, alkışlarla podyuma dönmesine rağmen orkestrayla bis çalmadı. Salonu neredeyse tamamen dolduran seyirciler, konser broşüründe yazan ilginç “Bölüm aralarında alkış
olmamalı” uyarısına riayet etmeyerek eserlerin biten bölümlerinde alkışlarını esirgemedi.
Sanat yönetmenliğini iki yıldır Gürer Aykal’ın üstlendiği festivalin yıldızları Borusan Quartet ile Schumann, Şostakoviç ve Mozart eserleri çalan piyanist Hüseyin Sermet, Japon müzisyen Hiromi ve Gülsin Onay’dı. Ancak Antalya’nın Akseki, Kumluca ve Manavgat gibi merkezden uzak ilçelerindeki okullardaki dinletilerle etkileyen isimler farklıydı: Beden perküsyonu grubu KeKeÇa ile İtalyan piyanistler Federica Bortoluzzi ve Giovanni Nesi, çevre ilçelere çok sık karşılaşmadıkları notaları taşıdı. Festival bu yıl bir orkestranın doğumuna da tanıklık etti: Aykal’ın geçen yıl görevi alırken duyurduğu ‘özel orkestra’, Filarmoni Antalya adıyla bu yıl ilk konserini verdi.
‘Sanatçılar direnmeli’
Kendisi de piyano çalan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, festival için kaleme aldığı yazıda Antalya’nın bir kültür ve sanat şehri olmasının zamanı aşan sanatçılarla mümkün olacağını belirtirken,
şu ifadeleri kullandı: “Sanatın evrenselliğinin, sanatçının zamanın içinde kalmasını değil, zamanın taşıyıcısı olmasını gerektirdiğine inanırım. Küresel kültürün getirdiği hızlı tüketime en çok direnmesi gerekenler sanatçılardır.”