Askeri casusluk davası da çöktü!

İstanbul Askeri Casusluk ve Şantaj davasında 5 yıl sonra tüm sanıklar için “Üzerine atılı suçları işlemediği anlaşıldığı” gerekçesiyle beraat kararı verildi.

İstanbul 5. Ağır ceza Mahkemesi Mahkeme başkanının; “Bu askeri casusluk davası değil, dijital terör davası olmalıydı” şeklinde ki sözleri sanıklar tarafından alkışlandı.

Dün, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya aralarında emekli Albay İbrahim Sezer’inde bulunduğu tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Mahkemede önce mahkumiyet kararları Yargıtay’dan dönen 14 sanıklı dava ile Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı verdiği 44 sanığın yeniden yargılandığı dava birleştirildi. Mahkeme heyeti başkanı Selçuk Kaya, Adli Tıp Kurumu’ndan dijital delillere ilişkin istenen raporda dikkat edilmesi gereken teknik hususlarla ilgili bir değerlendirme yapıldığını belirtti. Rapora karşı beyanı sorulan sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz, “Delilerin imajlarının alınmamış oluşu, HASH değerlerinin hesaplanmaması, delillerin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmesi gibi hususların göz önüne alınarak, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi. Avukat Mahir Işıkay ise, “Bilirkişi raporunda delil zincirinin tahrip edildiği, tüm dijitallerin hiçbirinin delil niteliğinde olmadığı ortaya konmuş. Bilirkişiler suya sabuna dokunmadan rapor hazırlamışlardır. Raporun lehimize olan kısımlarını kabul ediyorum” dedi.

TSK’da paralel iddiası

Bilirkişi raporuna göre sanıkların üzerlerine atılı suçları işlemediklerini belirten savcılık, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Görüşü sorulan sanık Deniz Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşa, “5 yıl hayatımdan çalan Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı ve Adli Müşavirliği’nde görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyorum” dedi. Dava yüzünden mesleğinden atıldığını söyleyen emekli yarbay Tamer Karslıoğlu ise, “Paralel devlet yapılanmasıyla ilgili soruşturmalar ve kovuşturmalar bulunmakta olup Genelkurmay’ın bu konuda ne yaptığını merak ediyorum. TSK içerisindeki bu yapıdaki insanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum” dedi.

Genelkurmay Başkanlığı içindeki vatan hainlerinin temizlenmesini istediğini söyleyen tutuksuz sanık Binbaşı Hakan Çetinkaya ise, “Bana gizli mobing uygulayan, görevden ayrılmam gerektiğini telkin eden bu hainler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Özürlü kardeşime ait ve onun sakinleşmesi için verilen filmlerden oluşan CD’lere el koyan ve bunların içerisine müstehcen görüntüler yükleyen emniyet personeli hakkında da suç duyurusunda bulunmak istiyorum” dedi.

‘Dijital terör davası’

Beyanların ardından mahkeme sanıklar hakkında bütün suçlamalardan beraat kararı verdi. Mahkeme başkanı Selçuk Kaya, “Bu davanın sonuna geldik. Bana göre, bu dava askeri casusluk davası değil, dijital terör davası olmalıydı” dedi. Mahkeme Başkanının bu sözleri sanıklar ve izleyiciler tarafından alkışlandı. Açıklamasının ardından mahkeme başkanı Kaya, sanıklara oy birliği ile tüm suçlardan beraat kararı verdiklerini söyledi.

Dava açma hakkı

Kararda yargılamada gözaltına alınan ve tutuklanan sanıkların hazine aleyhine haksız gözaltı ve tutukluluk nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açma haklarının olduğunun hatırlatıldı. Soruşturma ve kovuşturma aşamasında görev almış hukuka aykırı delil toplayan temin eden, soruşturma ve kovuşturma makamları hakkında hukuki ve cezai sorumluluklarının tespiti amacıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına da karar verildi.