Bahreyn'den Türkiye'ye hayata dönüş operasyonu

Bahreyn’deki doktorların önerisi üzerine İstanbul'a gelen 4 yaşındaki Jud Muhammed, organlarını bağışlayan bir gencin naaşından alınan damarlar sayesinde sağlığına kavuştu. Jud Muhammed’in babası Mazin Muhammed ise “Kızımın 25 günlükken nefes alamadığını fark ettik. Ülkemdeki doktorlar kızıma 30 günlükken anjiyo yaptılar. Jud, 4 yaşına kadar anjiyo ve balon yöntemiyle hayata tutundu. Ancak hayatta kalması için kalıcı tedavi gerekiyordu. Bahreyn’de hastalığının tedavisinin olmadığını söyleyen doktorlar bizi Türkiye’ye yönlendirdi. Şuan an kızımın sağlık durumu çok iyi” dedi.

Bahreyn'de dünyaya gelen 4 yaşındaki Jud Muhammed’in, doğduktan 25 gün sonra hızlı nefes aldığı ve çarpıntısının olduğu anlaşıldı. Yapılan tetkikler sonucunda Jud Muhammed’in doğuştan kalp hastası olduğu ortaya çıktı. 2 yaşına kadar Bahreyn’de 2 kez ameliyat geçiren talihsiz çocuk, yapılan tüm anjiyo ve balon tedavilerine rağmen bir türlü iyileşmedi. 2 ay önce damarları yüzde 80 kapanan Jun'un Bahreyn’de ameliyat yapılamayacağı anlaşılınca, ailesinin dünyası adeta başlarına yıkıldı. Jud'un Bahreyn'de ameliyat olması hayatını kaybetmesi anlamına geliyordu. Tek çare ise damar nakliydi. Ancak istenilen damarın nereden bulunacağı belirsizdi. Bahreyn'deki doktorlar Muhammed ailesini son çare Türkiye'ye yönlendirdi. Anadolu Sağlık Merkezi Kalp Sağlığı Koordinatörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Haşim Üstünsoy, yapılan tetkiklerin ardından damar nakli sayesinde talihsiz çocuğun sağlığına kavuşacağını ailesine söyledi. Üstelik Jun, organlarını bağışlayan bir gencin naaşından alınan damarlar sayesinde sağlığına kavuşacaktı. Geçtiğimiz gün gerçekleştirilen 4 saatlik ameliyatın ardından minik Jud 1 hafta içerisinde sağlığına yeniden kavuştu. Jud'un babası Mazin Muhammed ise kızının sağlığına kavuşmasından sonra Türkiye'nin kendisi için ikinci vatan olduğunu belirterek; "Kızım doğuştan kalp hastasıydı. Bahreyn’de 1 buçuk yaşına gelene kadar in herhangi bir ilaç kullanmadı. Bahreyn’de oyun oynamaya çıktığında gözümüz hep üstünde olurdu ve bir şey olacak diye korkardık. Ülkemdeki doktorlar ameliyat olması durumunda hayatını kaybedeceğini söylemişti. Neyse ki son doktorumuz bizi Türkiye'ye yönlendirdi. Türk doktor Prof.Dr.Üstünsoy, ameliyatın yüzde 93 başarılı olacağını belirtince, dünyamız aydınlandı, çok sevindik. Türkiye’ye ilk defa geldik. Hastanedeki tüm çalışanlar da bizi oldukça rahatlattı Kızım bundan sonra diğer yaşıtları gibi normal şekilde hayatını sürdürecek. Jud, bu yıl anasınıfına başlayacak. Türkiye'ye minnet borçluyuz. Türkiye'nin sağlıkta geldiği noktayı her yerde anlatacağım" dedi.

Baba Muhammed, organlarını bağışlayan gencin herkese örnek olması gerektiğini de dile getirirken; "Şayet beyin ölümü gerçekleşen genç Türk kardeşimizin ailesi, evlatlarının organlarını bağışlamamış olsa bugün kızım da hayatta olmayacaktı. Organ bağışı konusunda yanlış algıları kırmamız gerekiyor. Biz Müslüman, organ bağışı konusunda çekimser davranıyoruz ancak bir insanı kurtaran tüm insanlığı kurtarmış sayılır. Bundan sonra ülkemde organ bağışının önemi için girişimlerde bulunacağım" diye konuştu.

Öte yandan başarılı cerrahi operasyonu gerçekleştiren Kalp Sağlığı Koordinatörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Haşim Üstünsoy ise şu bilgileri verdi: "Jud’un kalpten vücuda temiz kanı taşıyan ana damarı ve aort kapağı doğuştan dar. Bu nedenle de buradan yetersiz temiz kan çıkıyor. Bu da çocukta nefes darlığı, oksijensizlik, yorgunluk ve bayılma gibi bulgular ortaya çıkarıyor. Bu durumda ana damarın kapağıyla beraber değiştirilmesi lazım. Bunun değiştirilmesi oldukça zor çünkü suni damar veya suni bir kapakla değiştirilemiyor. Biz kadavradan alınan bir damar ile bu ameliyatı gerçekleştirdik. Hayatını kaybeden bir gencin organlarını bağışlaması sonucu bu küçük kız kurtuldu. Kalpten çıkan ana damar ve kapağın alınıp uygun şartlarda saklanması sonucu bu damar elde edildi. Özel bir teknikle kadavradan alınan damarı Jud’un kalbine yerleştirdik. Bu yöntem sayesinde çocuk 10’lu yaşlarına gelene kadar bu damarla yaşayabilecek. 4 yaşına kadar 3 kez balonla damar genişletilmeye çalışılarak yaşamış. Ameliyatımız 4 saat sürdü ve Jud 1 hafta içerisinde sağlığına kavuştu. Normal bir çocuk gibi her şey yapabilecek, hiçbir kısıtlamamız yok. Şu an hiçbir ilaç kullanmasına da gerek kalmadan yaşamına devam edecek; belki de yetişkin olduktan sonra bu damar suni damarla değiştirilecek."