Ekonomi Bankacılar İran baskısında topu Çağlayan’a attı

Bankacılar İran baskısında topu Çağlayan’a attı

11.10.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

ABD’nin İranlı bankalarla çalışmamaları uyarısı yaptığı Türk bankaları Devlet Bakanı Çağlayan’ın ‘Cesur olun’ demesine karşın kendisini tepkisel buluyor ve sorunu çözmenin siyasilerin işi olduğunu belirtiyorlar

Bankacılar İran baskısında topu Çağlayan’a attı

ABD Hazine’sinden bir heyetin geçtiğimiz aylarda Türkiye’ye gelip başta bankalar olmak üzere çeşitli şirket ve kamu kurumlarına ‘İranlı bankalar ve şirketlerle iş yapmayın’ uyarısında bulunmasından sonra bankalar İran’la ilişkilerini dondurdu. Duran işlemlerin Türkiye İran ticaretini olumsuz etkilemeye başlaması üzerine dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türk bankalarının İran konusunda ABD’den gelen uyarıları değil, Birleşmiş Milletler’in (BM) şartlarını dikkate alarak cesur davranmaları gerektiğini söyledi.
Ancak bankacılar, 17 - 24 Ekim tarihleri arasında Amerika ve Kanada’da resmi temaslarda bulunacak olan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın bu sözlerine rağmen ülke içinde ve dışında yapacakları işlemlerde ABD’li kurum, banka ve iş ortakları tarafından ABD baskısının önlerine konmasından çekindikleri için İranla bankacılık faaliyetlerine girmeye yanaşmıyorlar. Çağlayan’ın sözlerini ‘tepkisel’ bulan bankacılar, çözümün siyasi olduğu görüşünde.

‘Bizi ABD de bağlamaz’
İstanbul’da İran konusunda neler yapılabileceği konusunda bankacılarla biraraya gelen Bakan Çağlayan, bu görüşmeden sonra Milliyet Ekonomi Müdürü Murat Sabuncu’ya verdiği demeçte ‘Biz BM’yi dikkate alırız’ deyip şöyle konuşmuştu:
“Birleşmiş Milletler’in ambargo kararı nükleer amaçlı eşyaya yönelik. Hem bunla ilgili mal satışına hem finansal hareketlere. Buna tabi ki uyuyoruz uyacağız. Türkiye yanı başında sorunlu bir ülke ister mi hiç? Kendi bölgemizde her zaman barışı savunuyoruz. Yalnız bir de ABD’nin yayınladığı ambargo kararı var. Her türlü finansman hareketlerine yasak getiren bir düzenleme. Açık söyleyeyim. Bizi sadece BM’nin kararı bağlar. ABD’nin ki değil.
ABD’ye 17 Ekim’de bir seyahatim olacak. Orada da bu konu üzerinde görüşme yapacağım. ABD’nin Türkiye’de büyükelçisi yok. Buradaki en üst düzey temsilci olan konsolos Scott ile iki kere buluşup sıkıntımızı anlattım. Daha da çalışacağız. Ama diyorum ya bankaların cesaretli olması lazım.”

‘Bakan tepkisel konuşuyor’
Amerika’nın İranlı banka ve şirketlerle iş yapmamaları konusunda baskı uyguladığı Türk bankaları ise konunun siyasi yetkililerce çözümlenmesi gerektiğini söylüyor.
Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Çağlayan’ın ‘Daha cesur olun, bizi bağlayan kararlar Birleşmiş Milletler’in aldığı kararlardır” demesine rağmen bankacılar, Çağlayan’ın bu çıkışını tepkisel bulduklarını ileterek, “Konu bizi aşıyor. Bakanın bankacılardan ABD’yi gözardı ederek İranla bankacılık işlemlerinde bulunmaları bankaların yurtdışındaki birçok işlemini olumsuz etkiyebilir. Sendikasyon işlemlerinin olumsuz etkilenmesinden dışarıdaki varlıklarımıza el konulmasından ve ABD’ye seyahatlerimize engel çıkartılmasına kadar pek çok konuda beklenmedik tavırlara maruz kalabiliriz. Bankacılardan cesur olmalarını istemek yerine konunun siyasi olduğunu kabul edip bu yönde çözüme yönelmek daha etkili olur” şeklinde konuştular.
Bir bankacı, Türklerin iş yapmaması gerektiği İranlı banka ve şirketler konusunda Hazine ve diğer birimlerde Ankara’da ciddi çalışmaların yapıldığını belirterek, “Amerika komşularımızla papaz olmamıza neden oluyor” yorumunda bulundu.

Tutuklanma korkusu
Amerika’dan bir heyetin ağustos ayı sonunda Türkiye’ye gelerek banka ve özel sektör şirketlerine İran kökenli banka ve şirketlerle iş yapmamaları konusunda gözdağı vermesinden sonra, bankacılık sektöründe bu ülkeden yapılan para transferlerindeki işlemler durma noktasına gelmişti.
İran kaynaklı para transferlerinde büyük problem yaşanmaya başlandığında büyük bankaların üst düzey yöneticileri, yaşanan sıkıntının boyutunu ifade etmek için şu ifadeleri kullanmışlardı:
“Amerika’nın yaptığı baskılar içinde bankaların dışarıdaki varlıklarını dondurma tehdidi de bulunuyor. Ayrıca bu ülke ile Türkiye arasındaki para transferlerinde yer almamız halinde biz bankacıların yurtdışı seyahatlerimizde tutuklanma riskiyle karşı karşıya gelmiş durumdayız.”