Başbakan Yardımcısı Canikli'den açığa alınan memurlarla ilgili flaş açıklama

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli HABERTÜRK TV'de konuştu. Başkanlık referandumu ile ilgili konuşan Canikli, "Aralık ayı sonu, ocak ayı içerisinde anayasa teklifinin gelebileceği söylenebilir. MHP destek olacağız dediyse, kesinlikle olur" ifadesini kullandı. Canikli, düzenlemenin Meclis'e gelmesinden önce MHP ile bir görüşme yapılabileceğini de açıkladı.

Erken seçim tartışmaları ile ilgili de konuşan Canikli, referandumunda başkanlık sisteminin kabul edilmesinden sonra iki seçeneğin gündeme gelebileceğini belirterek, "Referandumdan sonra yeni sistemi uygulamak için seçimlerin yapılması mümkün, ya da cumhurbaşkanımızın seçim süresine kadar geçici maddelerle görevine devam edebilir" dedi.

Başkanlık oylamasında Ak Parti'den fire olmayacağını dile getiren Canikli'nin açıklamalarını satır başları:

Fire olmaz demek olmaz ancak bizden fire olmaz. 330'u rahatlıkla aşabilecek çoğunluk aşılabilir. MHP ve AK Parti tarafından 330 altına düşecek tehlike beklemiyoruz. Nisan, mayıs referandum için uygun tarihler olarak görülebilir.
CHP'nin MHP'ye yönelik eleştirilerine MHP mantıklı cevaplar veriyor, bizim destekte veya müdahalede bulunmamız gerekmiyor. Sayın Bahçeli'nin özelliği var; düğümün, kilidin açılmasında, tartışmaların yaşandığı olaylarda MHP ve Sayın Bahçeli'nin sağduyulu yaklaşımı ortaya koyma özelliği var.

Fiili bir durum var, Sayın Cumhurbaşkanımızın kullandığı yetkiler anayasa ile kayıt altına alınmış vaziyette. Cumhurbaşkanımız halk tarafından seçilmiş, yetkiler anayasa tarafından verilmiştir. Bilinen o klasik tanıma uymuyor. Devekuşu gibi ne deve, ne kuş. Sayın Bahçeli bunun netleşmesini istiyor. Başkanlık sistemi defakto olarak uygulanıyor değil. Çatışma potansiyeli taşıyan bir sistemdir. Şu an bir uyum söz konusu ama ileride bu böyle olmayabilir. Farklı siyasi çizgilerden gelenler tarafından bu yetkilerin paylaşılması sistemin kilitlenmesi noktasına gelebilir.

MHP İLE GÖRÜŞME GÜNDEMDE
Meclis'teki görüşmeleri daha hızlı değişikliği yapabilmek için yarı başkanlık veya başkanlık sistemi için 15-20 maddede değişiklik yapılması gerekiyor. Partili cumhurbaşkanı için 3-4 maddelik tadilat yeterliydi. MHP'den destek olabilecek sinyaller gelmişti. Tıkanma potansiyeli taşıyan bu modelden, riskleri kaldırabilmek için bazı düzenlemeler yapmıştır. Bu metin MHP ile birlikte, MHP'nin gözetiminden geçecek. MHP Meclis'e gelmeden o metni görecek ve 'Tamam referandum için destek vereceğim' diyecek. Bunun içinde bir görüşme olacak. Bu görüşmelerden sonra metin, içerik ortaya çıkar ve uzlaşılan metni Meclis'e getirebiliriz.

ERKEN SEÇİM GÜNDEMİMİZDE YOK
Erken Seçim gündemimizde yok. Eğer bu sistem değişikliği millet tarafından onaylanırsa ne zaman geçileceği de belirlenmesi gerekiyor. İki yöntem olabilir. Geçişin intibakı da nasıl yapılacağı kararlaştırılacak. Referandumdan sonra yeni sistemi uygulamak için seçimlerin yapılması mümkün, ya da cumhurbaşkanımızın seçim süresine kadar geçici maddelerle görevine devam edebilir.

GÖREVE İADE EDİLENLER OLACAK

Canikli, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) ilişkin bir soruyu yanıtlarken, yeni bir KHK'nın hazırlandığını ve çalışmalara bugün devam edeceklerini bildirdi. Yeni KHK'lar gelecek. Çok taze bir KHK daha hazırlıyoruz. İstihbarat ile düzenlemeler masada, bir noktaya geldik. Bu KHK'ya yetişip yetişmeyeceğini bilmiyoruz. Yeni KHK ile göreve iade edilenler olacak. İstihbaratın yeniden yapılandırılması noktasında ayrıntıya girmem söz konusu değil, çalışmaları bir noktaya getirdik. Bu çıkacak olan KHK'ya yetişip yetişmeyeceğini bilmiyorum. Gerçekten etkili, verimli, görevini içeride ve dışarıda layıkıyla yapan bir istihbarat mekanizmasını kurmamız gerekiyor. Onun için de değerlendirme, istişare süreci biraz zaman alabilir, alıyor zaten. Çok yoğun çalışıyoruz, dünyadaki bütün örnekleri inceliyoruz, uygulamalara bakıyoruz. Türkiye'nin bu konuda sıkıntı yaşadığı, istihbarat zafiyetinin olduğu dönemlerini, sorunun nereden kaynaklandığını irdeliyoruz." değerlendirmelerinde bulundu. Şu anda hazırlanan KHK'nın, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kapsamında ihraç edilecekler, görevden alınan personelden görevine iade edilecekler ile kapatılan bazı kurumlardan açılacak olanların listesini de içereceğini bildiren Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşin içinde, en detayında olan biri olarak söylüyorum, mağduriyet falan söz konusu değil. Açığa alınan personel veya kapatılan kurumların çok büyük bölümünün FETÖ mensubiyeti kesin, tartışmasız. Ciddi sayıda itiraz var, hepsini tek tek inceliyoruz. Bu inceleme neticesinde bir kez daha gördük ki yaptığımız çalışma çok isabetli bir çalışma olmuş. Çünkü sonuç itibarıyla FETÖ mensubu olmadığı tespit edilenlerin sayısı ve oranı çok çok düşük. Çok hassasiyetle hareket ediyoruz, birkaç kademeli olarak hepsini analiz ediyoruz. OHAL biterken KHK ile genel bir yetki alacağız. Ne zaman tespit edilirse edilsin, bunların düzeltilmesinin önünü açacak bir yetkiyi idareye vereceğiz. Hata ne zaman tespit edilmişse o düzeltme yapılacak. Bu tür algı oluşturma çabalarını iyi değerlendirmek lazım. Ortada bir yapı, kanlı dehşet bir örgüt var.

EN BÜYÜK SİLAHLI GÜÇ TSK'DIR

Suriye konusunda Türkiye'nin hassasiyetleri ABD ve Avrupa tarafından dikkate alınıyor. 2-3 ay öncesine göre Türkiye'nin tezlerinin kabul edildiğini görmekten memnunuz. Güç bundan geliyor. Bunu yıllardan beri, Sayın Cumhurbaşkanı'mız başta olmak üzere, savunuyorduk ama olmadı. Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonra Türkiye artık bütün bu coğrafyada, Ortadoğu ve yakın coğrafyada, bütün olan biten hakkında söyleyecek sözü olan ve dinlenilmesi gereken bir ülkedir. O pozisyondadır şu an itibarıyla. Bunu da sağlayan özellikle bu Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonra Suriye'de elde ettiğimiz başarı ve kazanımlardır. Şu anda hem Suriye, hem Irak için en büyük silahlı güç Türkiye, TSK'dır.

PKK terör örgütünün yuvalandığı yer Irak toprakları. Dolayısıyla bu noktada güvenliğimiz açısından müdahale hakkımız var. Uluslararası hukuk bunu veriyor. Bu noktada Irak yönetiminin ne söyleyip ne söylemediğinin çok fazla önemi yok. Önemli olan bu gerçekler, reel durum. Diplomatik bütün kanallar da kullanılıyor. O güvenlik tehdidi olduğu sürece Irak'ta kalmak, arazide olmak durumundayız. Aynı şey Suriye için de geçerli. Eğer bir karar verilecekse bu coğrafyada Türkiye kesinlikle masadadır, masada olacaktır. Hiç kimse bu aşamadan sonra Türkiye'yi masa dışına itemez, itme imkanı yok. Çünkü biz zaten arazideyiz. Artık en önemli aktörlerden bir tanesidir. Müttefiklerimiz yeni açıklamalarla bunu teyit ediyorlar."

ÖNEMLİ CEO'LAR TÜRKİYE'YE GELECEK"
Büyük şirketlerin CEO'ları Türkiye'ye gelecek. Bank Of China, Sberbank, Microsoft, Katar First Bank, United Technologies Corporation, Bombardier katılıyor. Çıkacak bildiride katılanlar eleştirilerini, önerilerini sunuyor.

ENFLASYON SEPETİ DEĞİŞECEK Mİ?
Mal gruplarının ağırlıkları ülkelerin gelir seviyeleriyle yakından alakalıdır. Gelir arttıkça temel gıda maddelerinin de önemi ve harcama da azalır. Bu bilimsel gerçektir. Gelirimiz son 10 yılda 3 kat artmış. Mal sepetinde bir değişiklik yapalım konusu farklı bir konu. Enflasyonu düşük göstermek için oynama yapıyorlar gibi bir algı yaratabilir. Bu hassasiyet nedeniyle, bir ağırlık oran değişikliğine gitmek doğru olmayabilir. Yanlış değerlendirmelere yol açabilir.