Gündem ‘Pembe tezkere’ almak çok zor!

‘Pembe tezkere’ almak çok zor!

23.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Askerlikten muaf olmak için çektirdiği fotoğraf şu anda bir askerlik şubesindeki dosyanın içinde. Eşcinselliğini kanıtlaması, ‘pembe tezkere’ verilmesi için talep edilen fotoğraf. Pembe tezkere ya da çürük raporu. İkisi de küçümseyici, ikisi de can yakıcı

‘Pembe tezkere’ almak çok zor

Önceki gece Galata Kulesi’ne çıkan sokaklardan birinde, bir binanın bodrum katındayız. Zifiri karanlık, içerideki 20 kişi birbirini hiç ama hiç görmüyor. Yalnızca anlatılan hikayeyi dinliyoruz. Kanımızı donduran bir hikayeyi. Kör Fotoğrafçılar Projesi’nin düzenlediği bir konuşma bu.
Sesinden 40’larında olduğunu düşündüğüm bir adam, cinsel ilişki anında çekilmiş bir fotoğrafından söz ediyor. Diyor ki, “O fotoğrafım şu anda bir askerlik şubesinde, dosyamın içinde”.
Konuşan kişi bir eşcinsel. O fotoğraf da askerlikten muaf olmak için çektirdiği bir kare. Genelkurmay’ın ondan eşcinselliğini kanıtlaması için talep ettiği bir kare.
“Pembe tezkere” almak için. Pembe tezkere ya da çürük raporu. İkisi de küçümseyici, ikisi de can yakıcı...

İlk durak Isparta
Oysa o ne pembe ne de çürük... Askerlik yapmak istemiyor. Eşcinsel olmanın TSK yönetmeliğine göre onu askerlikten muaf kılacağını biliyor.
Aslında bu hikayenin üç aktörü var. Hikayesini dinlediğimiz A., onun sevgilisi ve bir fotoğrafçı... Üçüncü kişi, hikayenin kilit aktörü.
1994’te askere giden A. anlatıyor. Dinlediğimiz, yıllardır şehir efsanesi gibi ortalıkta dolaşan bir hikaye. Bir eşcinselden rapor alabilmesi için talep edilenler...
A. önce “Askere gitmem” demiyor. Birliğine teslim oluyor, ilk durağı Isparta’da eğitim. Zorlanıyor, ilerisini hiç göremiyor. Komando olarak Mardin’e gönderileceğini öğrenince “Tamam” diyor, “Buraya kadar”.

‘Psikoseksüel bozukluk’
Komutanına gidip eşcinsel olduğunu açıklıyor. Eşcinsellik, askerlikten muafiyet demek. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nde eşcinsellik ‘psikoseksüel bozukluk’ olarak kabul ediliyor.
Ama öyle beyanla bitmiyor iş. Askeri hastaneye sevk edilmek, psikiyatri servisinde yatmak, sayısız görüşme yapmak gerekiyor. A. 17 ay boyunca her ay bir haftasını hastanede geçiriyor, doktorları bir türlü eşcinsel olduğuna ikna edemiyor.
Ve raporu almak için bir koşul sürülüyor önüne: “Eşcinsel ilişki sırasında çekilmiş fotoğrafını getir”. Aklı almıyor ondan isteneni. Düşünüyor, düşünüyor sonunda anlıyor ki buna mecbur, tezkeresini alamıyor.

‘Ağır kriterleri’ var
Altı yıldır birlikte olduğu sevgilisine zar zor açıyor konuyu. Sevgili İngiliz, hayatında ilk defa duyuyor böyle bir uygulamayı. “Olmaz” diyor,
“Böyle bir fotoğraf veremem ben”.
Sonunda anlıyor ki A. iflah etmeyecek bu işi halletmeden, razı oluyor. Birlikte Eminönü’ne gidip bir fotoğraf makinesi alıyorlar. O fotoğraf alelade çekilemiyor, belli kuralları var. İlişki anında olacak, kişinin hem yüzü hem o ‘bölge’ görünecek, zevk aldığı belli olacak. En kritik olan da, tezkere almak isteyen kişi pasif olacak. Eğer aktifse, eşcinsel sayılmıyor.
İki sevgili başaramıyorlar bu kriterlere uyan bir fotoğraf çekmeyi. A. diyor ki “Kadrajı yapamadık”.
Geriye bir çare kalıyor: Üçüncü bir kişiden yardım istemek.
Profesyonel fotoğrafçı olan arkadaşının bu rica karşısında kanı donuyor. Ancak şöyle bir formülle başa çıkıyor bu fikirle: Gözümü vizörden ayırmayacağım, sizi çıplak gözle görmeyeceğim. 16 yıl sonra “Hala o travmayı atlatamadım” diye anlatıyor fotoğrafçı o anı.
Ve sonunda o fotoğraf çekiliyor. “Askeri hastaneye teslim ettim. Arkasına da ‘kendi rızamla çekilmiştir’ diye yazdım” Ve raporu alıyor A.. Kimine göre “pembe tezkere” kimine göre “çürük raporu”. İkisi de küçümseyici, ikisi de can yakıcı.
Böylece A. eşcinsel olduğuna, bunun bir hastalık olduğuna inanan bir kurumu ancak böyle ikna edebiliyor.
“O fotoğraftan sonra ne oldu?” sorusu üzerine A. “Hiçbir şey eskisi gibi olmadı” diye cevap veriyor: “Sevgilimle aramızda bir şey kırıldı. Bu rapordan ötürü devlet dairelerinde de çalışamıyorum. İngilizce öğretmeniydim ama yapamıyorum”.
A.’nın hayattaki en mahrem anı, kim bilir hangi askerlik şubesinde, hiç tanımadığı birilerinin çekmecesinde, üzerinde adı yazan bir dosyanın içinde bugün. Diğer yüzlercesi, binlercesi gibi...