Beden hakkı ne? Muz almıyoruz...

Anayasa Mahkemesi, doğumun tıbbi zorunluluk halinde sezaryenle yaptırılabileceğine ilişkin kanun hükmünün iptal istemini reddederken Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kimsenin sezaryenle doğum isteme hakkının olmadığını, karar verecek kişinin hekim olduğunu savundu. Müezzinoğlu, “Benim bedenim benim kararım” diyenlere de “Doktora bu benim kulağım aldırmak istiyorum diyebiliyorlar mı?” diye sorarak “‘Ben şunu istiyorum’ olmaz, manavdan muz almıyoruz. Kraliyet aileleri doğrusunu yapıyor” dedi.

‘Hastanın hiçbir hakkı yok’
Müezzinoğlu, TBMM’deki bazı gazetecilerle sohbet ederken tartışılacak açıklamalarda bulundu. Bakan Müezzinoğlu, “Anayasa Mahkemesi’nin sezaryen kararını nasıl buluyorsunuz?” sorusuna “Sezaryende karar verme yetkisi hekimdedir. Hastanın normal doğum olma talebi en doğal hakkıdır, doğrusu da budur. Normal olabilecekken, ‘ben seni sezaryen yapacağım’ diyorsa o zaman tıbbi gerekçelerini öğrenmek hakkı” cevabı verdi.
Bir gazeteci “Kadınlar normal doğuma hazır hissetmedikleri için doktorları zorluyor ama” deyince Bakan, “Onu da hazırlamak hem ebelerimizin hem aile hekimlerimizin hem de hekimlerimizin görevi. Ama ben sezaryen istiyorum diye doktoru sezaryene hiçbir hasta zorlayamaz. Hiçbir hakkı yok hastanın” diye konuştu.

‘Normal doğum fıtrat’ ’
Bakan Müezzinoğlu, “Benim bedenim ne karışılıyor’ eleştirilerine ne diyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bu hastalık, kendi bedeniyle ilgiliyse o zaman doktora niye geliyor? ‘Ben kulağımı kestirmek istiyorum, ben midemi aldırmak istiyorum’, peki niye ‘öyle canım istiyor, çünkü benim bedenim’ olur mu öyle şey. Buna doktoru alet etmek istiyor. Doktorun hastanın isteklerini yerine getirmek gibi bir görevi yok. Sezaryen hastanın hak kapsamına girer mi, girmez. Tahliye hastanın hak kapsamına girer mi? Çocuk 8 aylık olmuş, ‘ben aldırmak istiyorum.’ Niye? ‘Beden benim’ olmaz öyle şey. Hasta istiyor diye hekim sezaryen yapmaz.
Bunun doğalı, fıtratı normal doğumdur. Psikolojiyi de besleyen normal doğumdur. Bir annenin psikolojisini besleyen normal doğumdur. Niye ben bıçağı attırtayım, karnımı, karın zarımı, rahmi keseceğim bir sürü dikiş yiyeceğim. Niye? Hasta muammadaysa, ikna olmak istiyorsa psikolojik destek verelim. Vermeyiz diye bir şey yok. Ama ‘beden benim, ben şunu istiyorum’ olmaz. Manavdan muz almıyoruz.”

‘Kraliyet doğru yapıyor’
Gazetecilerin İngiliz Kraliyet ailesinin de normal doğumu tercih ettiğini hatırlatması üzerine Müezzinoğlu, “Tabii doğrusu ve doğal olanı normal doğumdur. Doğrusunu yapıyorlar. Spinal, epidural anesteziler verilebilir. Bunlar yapılabilir ama sezaryen bir ameliyattır, bir operasyondur” dedi.
“Sezaryenle mücadele başarı oranınız nedir?” sorusuna “Yok, henüz bir başarı oranımız yok” cevabı veren Bakan, 20 yıl önce normal doğum oranının bugünden daha çok, komplikasyonların ise daha az olduğunu belirtti. “Ebeler geri plana itildi, yeni düzenleme var mı?” sorusunu “Bir düzenleme yapacağız” diye yanıtlayan Bakan, ‘uzman ebelik’ getirileceğini, ihtiyaç olduğunda hekimin devreye gireceğini söyledi.

Dünyada yüzde 16 Türkiye’de yüzde 50.4

Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı verilerine göre, 2002’de yüzde 21 olan sezaryen doğum oranı, 10 yıl içinde katlanarak yüzde 48’e ulaştı. 2013 sonu itibarıyla yüzde 50,4’e çıktı. Böylece yüzde 16 olan dünya ortalamasının üç katını aşmış oldu. En fazla sezaryen operasyonuna başvurulan bölge yüzde 60 ile Akdeniz Bölgesi oldu. Yüzde 59 ile Ege ikinci, yüzde 58 ile Batı Marmara bölgesi üçüncü sırada.
Türkiye’de gerçekleşen her 100 doğumdan 50.4’ü sezaryen doğumla yapılırken, özel hastanelerde bu oran yüzde 67.9 olarak ölçüldü. Bu rakam üniversite hastanelerinde yüzde 63, devlet hastanelerinde ise yüzde 36 olarak belirlendi.