16.08.2016 - 11:40 | Son Güncellenme:
Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Binali Yıldırım, "Suçüstü yakalandılar. Çünkü beklemiyorlardı. Akıl hocaları onlara 'Bu iş bitti Tayyip Erdoğan gitti' demişti. 'Gözünüz aydın' diye birbirlerini kutlarken sabah ışıklarında bir şaşkınlık... Ne oldu ? 'Bize böyle dememişti. Bunlar yine burada.' Nerede hata yaptılar ? Başladılar, darbeyi kınamak yerine darbecilerin nerede hata yaptıklarını uzun uzun anlatmaya başladılar. Sonunda da bir dahaki sefere darbede başarısız olmamak için 10 altın kural nedir onları açıkladılar. 10 değil 100 bin kuralınız bile olsa karşınızda millet var millet. Hesabı sorarken intikam duygusu ile hareket etmeyeceğiz. Adaletle hesap soracağız. Türk adaleti hesap soracak. Hiç kimsenin yaptığı yanına kalmayacak. Bundan emin olabilirsiniz. İdam bir sefer ölümdür ama ölümden daha büyük ölümler var onlar için. O da tarafsız ve adil yargılamadır." diye konuştu.
Şehit polisler
Can alan kan döken terör örgütlerini bir kez daha lanetliyorum. Dün PKK tarafından şehit edilen polislerimiz, evvelsi gün Şırnak Beytüşşebap Gençlik Kolları Başkanı şehidimiz Naci Adıyaman kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum.
PKK'nın Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Olsa olsa Kürtlerin PKK diye bir sorunu vardır. Bizim görevimiz bu sorunu ortadan kaldırmak.
Terör olaylarının amacı bölgede istikrarsız bir coğrafya yaratmaktır.
PKK'nın üst aklı dışarıdadır
PKK ve FETÖ bir çatıda birleşiyor, akıl aynı üst akıl.
Türkiye'yi Irak, Suriye, Mısır gibi yapmak için çok uğraştılar. 15 Temmuz'da plan Recep Tayyip Erdoğan'ı halletmek ve Türkiye'yi iç karışıklığa sürüklemekti.
"İdam bir sefer ölümdür"
"Hesap sorulacak; FETÖ gelecek hesap verecek. Şehitlerimizin kanını döken herkesten hesap sorulacak. Hesabı sorarken intikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz. Adaletle hesap soracağız. Türk adaleti hesap soracak. İdam bir sefer ölümdür ama ölümden daha büyük ölümler var onlar için. O da tarafsız ve adil yargılamadır."
AK Parti'nin kuruluşunun 15. yılı
Kuruluş yıldönümümüzde gördük ki kararlılığımız ve heyecanımız ilk günkü gibi. 15 yıl boyunca bir yandan Türkiye'yi kalkınma yarışında ön saflara taşıdık, hizmet ve icraat yaptık bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele ettik.
Şer ve vesayet odaklarına karşı her seferinde güçlenerek çıktık. Çünkü biz sırtımızı vesayet odaklarına değil, milletin desteğine dayadık. Tam rahat ettik derken, yargı tarafı başladı. Orada da vesayet doğdu, ortadan kaldıralım diye yargı reformunu gündeme getirdik.
FETÖ'ye yönelik operasyonlar
15 Temmuz'da bunların ne olduklarını gördük. Eğer bu örgüte bilerek ve isteyerek destek vermeye devam etmediyse hiç kimse endişe etmesin. Ama 17 Aralık'tan sonra mazeret yok.
"Suçlu olan kurum değil yönetici"
Örgüt kapalı,hiç tahmin etmediğiniz insanlar karşınıza örgütün ağabeyi, ablası olarak çıkabiliyor. Vücuttaki kanser hücreleri gibi bunları ayıklayacağız. Şimdi soruyorlar: Ben halı ticareti yapıyorum. Filanca şirkete mal verdim, onlar da bana çek verdi. Ben şimdi FETÖ'cü müyüm, değil miyim? Değerli kardeşlerim, hayat devam ediyor. Dolayısıyla, alışveriş de yapacağız, ticaret de yapacağız. Buradaki ölçümüz çok net. Kurumlar değil suçlu olan, suçlu olan onların yöneticileridir. O şirketler binlerce insana iş veriyor, aş veriyor.
Kanun hükmünde kararnameler
Bundan sonra da kanun hükmünde kararnameler olacak. Bugüne kadar çıkan KHK'lar bu haftadan itibaren Meclis gündemine gelecek. Muhalefet partilerimizin eleştirilerinin makul olanlarını da bu görüşmelerde dikkate alacağımızı daha önce genel başkanlara bizzat belirttim.
KPSS
KPSS'yi tek tek inceleyeceğiz.haksız yere kazananları kulaklarından tutup atacağız.