Bir tren biletiyle Avrupa seyahati

Rutin hayatın zincirlerini kırmaya çalışan bir öğrenciyim. 2 buçuk yılda Türkiye’de 81 ili ve dünyada 37 ülkeyi gezdim. İlk önce avrupa’ya gitmek için InterRail yapmaya karar vermiştim. Bunun için pasaport çıkarmak, Schengen vizesi almak ve tren biletine sahip olmak gerekiyor.
Bileti akbil gibi kullanarak tüm Avrupa’yı çok ucuza gezmek mümkün. Böylece her şey dahil 2000 TL ile 5.000 TL arasında değişen bir bütçeyle seyahat edebilirsiniz. Fakat InterRail kesinlikle bir tur değil. Her şeyi kendiniz ayarlıyorsunuz.
Hayallerimi yaşadım
Adım adım anıdır yol, trende adres sorduğunuz insanın evine misafir olabilmek, aynı havayı solumaktır. Bu ihtimallerin hepsi çoğu insan gibi beni de yollara bağladı. Tek başıma çıktığım yolculuklarımda “Midnight in Paris” filmindeki hayaller dünyasına yol aldım, Roma’nın naftalin tadımsı sokaklarında kaybolmanın hazzını yaşadım.
Yolculuklarımda başıma ilginç olaylar da geldi. Örneğin, Sırbistan’ın Novi Sad şehrinde gerçekleştirilen bir festivale katılmıştım. Meydanda büyük bir kalabalık dans ediyordu. Dillerini hiç bilmediğim insanlarla eğlendim. Fakat ortada garip bir şey vardı; bir tarafta insanlar eğlenirken diğer tarafta da tarihi fotoğraflar sergileniyordu. Bir kişiye “Burada neyi kutluyorsunuz?” diye sordum. “Türklerin şehirden kovuluşunu kutluyoruz” dedi. Ona teşekkür edip, alandan halime gülerek uzaklaşmıştım.
Arkadaşım sırt çantam
InterRail benim için sokaklarda yatmak, parasız kalmak, nehri geçerken korkmak ama bundan zevk almak, kimsenin yapamazsın dediği Norveç’teki Trolltunga kayasına tırmanmak, ayağını oradan aşağı huzura doğru sallandırmak demek. Mahalle teyzelerinin “Bununla takılma” dediği çocuklardan olduğum için hayat boyu en iyi yol arkadaşım sırt çantam oldu.
Şimdi InterRail yapan arkadaşlarla birlikte kurduğumuz, 50 bin üyesi bulunan InterRail Türkiye Facebook grubu ile seyahat etmenin kişisel gelişime faydasını anlatıyoruz. Konuk olduğumuz üniversitelerde, bu yolculuğa çıkmak isteyenleri cesaretlendiriyoruz.

4 soruda InterRail

Her yaştan kişilerin yapabileceği InterRail’le ilgili çok soru geliyor. En çok merak edilenlerin cevaplarını sizler için derledim.
1- InterRail için ne gerekiyor?
İlk önce pasaport çıkartıp, vizenizi alın. Sonra biletinizle yola çıkabilirsiniz. Railplanner, tripadvisor, citymaps go gibi uygulamalar, rotanızı belirlemenizde size yardımcı olacaktır.
2- Nerede konaklayacağım?
Gittiğiniz ülkelerde konaklamayı istiyorsanız booking.com gibi sitelerde geceliği 10 Euro olan oteller bulabilirsiniz. Yolda tanıyacağınız gezginlerin hikâyelerini dinleyerek, deneyimlerinden yararlanıp, yolculuğunuzu daha ucuza getirmek için hostelde kalabilirsiniz. Gittiğiniz yerler için net plan yapmayın, esneklik bırakın. Couchsurfing, sizi yerel insanlarla tanıştırır, korkmayın ve kullanın.
3- Ne kadara mal oluyor?
InterRail’in net bütçesi yok. Yapmak istediğiniz gün sayısına ve kişisel harcamalarınıza göre değişmekte. 1500 TL’ye 10 gün InterRail yapabileceğiniz gibi, 4000 TL’ye 1 ay Avrupa’yı baştan sona gezebilirsiniz.
4- Sırt çantama ne almalıyım?
Yolculuğa çıktığınızda sırt çantanızı 10 kilogramdan fazla doldurmayın. Birkaç parça kıyafet ve ilaç, kişisel bakım ürünü, havlu gibi zaruri ihtiyaçlarınız dışında yanınıza yük almayın. Ayakkabılarınızı ve çantanızı iyi seçin. Gittiğiniz yerlerden toplayacağınız hatıra eşyalarına yer açın.

2 bin euro ile 19 ülke

Küçüklükten beri ne olursa olsun yurtdışına çıkıp, başka ülkeleri gezmek hayattaki en büyük amacımdı. Bir öğrenci için en uygun yurtdışı gezme olanaklarını araştırmaya başladım ve InterRail’ı buldum. 2-3 aylık bir araştırmanın ardından geriye sadece para toplamak kalmıştı. İzmir’de 4 ay bir kafede çalışıp biraz da ailemin desteğiyle bilet, konaklama ve yeme içme için gerekli parayı topladım.
Türkiye’den Avrupa’ya tren seferleri olmadığı için seyahatinizi başka ülkeden başlatmak zorundasınız. Ben de rotamı hazırlarken kuzeyden güneye doğru bir rota çizdim. Seyahatim Letonya’da başladı.
Buradan Sırbistan’a uzanan, tamamı trenle yapılmış bir seyahat gerçekleştirdim. İsveç, Norveç, Danimarka, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İspanya, Monako, İtalya, Avusturya ve Macaristan olmak üzere 19 ülke gezdim.
Seyahatim boyunca çoğunlukla hostelde ve birkaç kere de internetten tanıştığım arkadaşlarımda kaldım, bazen de trende ve istasyonda uyudum. Uçak bileti, tren bileti, kalacak yer ve harçlığım içinde yaklaşık 2 bin Euro harcadım. Seyahat etmek, yeni insanlarla tanışıp tecrübeleri paylaşmak insana çok şey katıyor. Tek kelimeyle hayatımın en güzel tecrübesi oldu. 25 yaş ve altına yüzde 35 indirim var, 26 olmadan mutlaka çıkılması gereken bir yolculuk InterRail.

Popüler şarkılardan sıkılanlar için alternatif müzikler

Dünyaca ünlü sanatçıların herkes tarafından bilinen şarkılarını dinlemekten sıkılanlar, rock, pop, cazdan başka farklı müzik türleriyle tanışmak isteyenler için alternatif müzik yapan sanatçılar iyi bir seçenek. Alternatif müziğe üç örnek seçtim:
Alex Serra: Alex Serra evinde yaptığı cover ve beste çalışmaları için çektiği videolarla adından söz ettiriyor. Yolculuğuna Barcelona’da başlayan Alex Serra Orta ve Güney Amerika’dan sonra Güney Afrika’ya uzanan yolculuğunu sürdürürken bulunduğu ülkelerdeki müzisyenlerle irtibat kurarak onlarla birlikte yeni beste ve cover videoları hazırlamaya devam ediyor.
Sen Yağmur Dök: Sen Yağmur Dök grubunu yıllar önce Kadıköy müziği yapan bir grup olan Künt’ün iki üyesi Cihan Mürtezaoğlu ve Ezgi Altıner oluşturuyor. Cihan Mürtezaoğlu’nu hali hazırda Mabel Matiz’in sahne performanslarından tanıyanlar olacaktır. Ezgi Altıner’in özgün sesi ve yorumuyla birleşince şarkılar da bambaşka bir havaya bürünmüş.
Can Güngör: Can Güngör’ü Ceyl’an Ertem, Mabel Matiz gibi sanatçıların arkasında bateri çalarken tanıyoruz. Oysa kendisi birkaç yıldır Soundcloud hesabında bestelerini paylaşıyor. Hem de öyle besteler ki insanı yalnızlık sularında sırılsıklam eder cinsten. Haliyle besteler beğenildi. Herkes sanatçıdan bu besteleri çalıp söylemesini bekliyor. O da ısrarlara dayanamayıp en yakın zamanda albüm çıkaracak.

SOSYAL TREND

Telaffuzunu bir bilenden dinleyin

Eğer memleketim Llanfairpwllgwyngyllgogerychwyrndrobwlll olsaydı nerelisin sorusuna cevap veremezdim herhalde; klavyeye rastgele basılmayla oluşturulmuş bir kelime gibi gözükse de aslında Galler’de bir yerleşim yerinin adı. Belki uçuk bir örnek oldu fakat yabancı dil öğrenirken en çok zorlandığımız konu telaffuzdur. Hatta telaffuzun İngilizce karşılığı olan prononciation kelimesi de en çok telaffuz yanlışı yapılan kelimelerden biri. İşte bu konuya çözüm üretme amacıyla kurulmuş bir site var. forvo.com adresli sitede kullanıcılar telaffuzunu öğrenmek istediği kelimeleri anadili olan insanlardan dinleyebiliyor; ayrıca kendi dillerinde de kelime telaffuzu yaparak siteye katkı sağlayabiliyorlar. Tamamen ücretsiz olan sitede şu anda 324 dilde 2.927.958 telaffuz var.

Tarihin unutulmaz izleri Twitter’da takipçilerle

Tarihe ilgi duyan insanlar için internet çok geniş bir kaynak. Kitaplarda bile bulunmayan bilgiler, fotoğraflar tek tıkla karşımıza çıkıyor. Sosyal medyada da tarihi paylaşımlar yapan birçok hesap var. Twitter’da @kaacyiloldu hesabı 350 bin takipçisine “Obama için gönderdiği 5 metrelik kebabı Bush’un yediğini öğrenen Adanalı kebapçı, Beyaz Saray’a 335 dolar fatura göndereli 5 yıl oldu” gibi gerçekliğine inanmakta zorlandığımız olayları takipçilerine hatırlatıyor. @gecmisgazete hesabı da bu tarz gazete kupürlerini paylaşıyor. İstanbul’un anılarının, eski fotoğraflarının aktarıldığı @hayalleme hesabı ve Türkiye’nin çoğu iline ait çok geniş bir arşive sahip olan @NataliAVAZYAN’ın paylaştığı fotoğraflar tarihe ilgili takipçilerini bekliyor.