Pazartesi günü terör örgütünün biri Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde onlarca insanı öldürdü. Bir başka terör örgütü Adıyaman’da bir askerimizi şehit etti.
Haliyle pazartesi gecesi sadece terör konusu tartışıldı haber kanallarının tümünde.
Digitürk’ten yayın yapan kaç kanalda kaç kişinin bu konuyu tartıştığını not aldım. 13 kanalda moderatörleriyle birlikte tam 53 kişi saatlerce tartıştı konuyu.
Her kanalda biraz izleyip söylenenlere kulak verdim.
Türkiye haritasını önüne koyup, Suruç’tan vazgeçtim, bana Urfa’nın yerini göster desen sınıfta kalacak insanlar, “kanaat önderi” olarak çıkmış televizyona, hâlâ, kendileri gibi düşünmeyenleri ötekileştirmenin peşinde...
Gündem “Suruç katliamı” olmasına rağmen argo konuşandan fıkra anlatana, “her konuda uzman” onlarca insan...
Suruç’ta hunharca katledilen çoğu üniversiteli onlarca insanın cesetleri otopsi için morglarda, Adıyaman’da şehit düşen askerimiz toprağa verilmedi daha...
Siyaset yapılacak gün mü?
Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden Kobani’ye geçmek için Suruç’a gelenlerin pazartesi sabahı burada basın açıklaması yapacağı ne zaman belli oldu?
Bir gün önce.
Haber kanallarının bu “canlı yayın aparatları”ndan kaçının bu toplantının yeri, tarihi ve saati hakkında bilgisi vardı bilmiyorum ama anlaşılan o ki Türkiye’yi Ortadoğu’daki savaşın içine çekmek isteyenlerin istihbaratı MİT’ten, polisten ve jandarmadan güçlü.
Sadece o da değil.
Aynı barbarların elinde 24 saat içinde Suruç’a yönlendirip, patlatabilecekleri beyni yıkanmış canlı bombaları bile var.
Yeter artık.
“Tehlike kapıda” falan değil, artık evin içinde. O yüzden bırakın şu, “Sen - Ben” kavgasını da Türkiye üzerine oynanan büyük oyunun farkına varın.
Aynı gün PKK’nın bir askerimizi şehit edip, iki askerimizi yaralaması da bu oyunun bir parçasıdır.
PKK’nın eyleminden sonra sosyal medyada yazılanlara bakın. Türkiye’nin ortak acıyla kenetlenmesi gereken bir günde o saldırının toplumdaki ayrışmayı nasıl hortlattığını görürsünüz.
Madem ki “kanaat önderi”siniz, o zaman bu ayrımı derinleştirecek söylemlerden vazgeçin, barışın, kardeşliğin dilini kullanın.
Atatürk’ün bu ülkeyi bize, “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyerek emanet ettiğini unutmayın.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlar değerli olmayı unuttu, önemli olmaya çalışıyorlar. (Çetin Altan)
