Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğum nedeniyle ara verdiği ekrana kısa bir süre önce dönüş yapan Çağla Şikel, Show TV’de birlikte

ÇAĞLA, ALİŞAN’A ETEK GiYDiRECEK
program sunduğu Alişan’a etek giydirmeye kararlı. Hafta içi her sabah ekrana gelen ‘Her Şey Dahil’in sunucusu Çağla Şikel, önceki gün canlı yayınında partneri Alişan’a, “Her gün takım elbise giyiyorsun. Bir gün de değişiklik yap, öyle çık yayına” dedi.
Şikel’in bu çıkışı karşısında şaşıran Alişan, değişiklikten ne kastettiğini, önerisinin olup olmadığını sordu.
Şikel’in, “Mesela etek giy” demesiyle şaşkınlığı daha da artan Alişan, “Giyerim, ama İskoç eteği” dedi. Alişan, şöhret yolculuğuna ‘Aynalı Tahir’ dizisinde ‘Erkekliğin kitabını yazan adam’ olarak başlamıştı. Bakalım Çağla Şikel, İskoç erkeklerinin giydiği ‘kilt’ adlı eteği Alişan’a giydirip, o haliyle canlı yayına çıkartabilecek mi?
Ya da Alişan verdiği sözü tutabilecek mi?






‘BAŞKA DİLDE AŞK’ SEYİRCİYİ DE SARDI
ÇAĞLA, ALİŞAN’A ETEK GiYDiRECEK
Sinemada bir film vizyona gireceği zaman, onun için yapılan PR çalışmasını artık bilmeyen kalmadı. O filmin basın danışmanlığını yapanlar, becerebildikleri ölçüde yazılı medyada başrol oyuncularına söyleşi ayarlıyorlar. Tanıtımın önemli bir ayağını da televizyonlar oluşturuyor.
Dikkat ederseniz, vizyona giren filmlerin başrol oyuncuları, folklor ekibi gibi kanal kanal, program program dolaşıyor. Bu PR faaliyetleri, kimi izleyicinin iştahını kabartıyor, kiminin de kapatıyor.
Tanıtım fırtınası, kimi insanda, “Bu filmi izlemeliyim” hissi yaratıyor. Kiminde de, “Size inat izlemeyeceğim bu filmi” dedirten bir kızgınlığa neden oluyor.

Haberin Devamı

‘Fısıltı gazetesi’nin etkisi
Yazılı, görsel ve işitsel medyanın filmlerin gişeleri üzerinde ne denli etkili olduğuna dair yapılan araştırmalar, bu tür PR faaliyetlerinin insanları gişeye yönelttiğini ortaya koyuyor. Yapılan tanıtıma ve filme göre de insanları etkileme oranı değişiyor. Ama filmlerin gişeleri üzerinde etkisi değişmeyen bir güç daha var: ‘Fısıltı gazetesi’
Vizyona giren bir filmin, gün geçtikçe seyircisi artıyor ve sinema salonlarından yeni kopya talepleri geliyorsa, bunu sağlayan şey ‘fısıltı gazetesi’dir. Filmi izleyenler beğenilerini eşiyle, dostuyla, arkadaşıyla paylaşıyor.
Bu da o filmin gişesine yansıyor.
İşte size bir örnek:
Bu yıl ‘Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ‘Halk Konseyi’nin ‘En iyi film’ seçtiği, fakat jürinin tek bir ödül bile vermediği ‘Başka Dilde Aşk’.
boxofficeturkiye.com’un verilerine göre 38 kopya ile vizyona giren ‘Başka Dilde Aşk’ı ilk üç günde 15 bin 178 kişi izledi. Filmlerin ikinci haftasında izleyici sayısı genelde azalır, ama ‘Başka Dilde Aşk’ta öyle olmadı. İkinci hafta sonunda filmin seyircisi yüzde 7.3 artışla 16 bin 293’e ulaştı. 18 Aralık’ta vizyona giren filmi 27 Aralık’a kadar 45 bin 816 kişi izledi. Büyük bütçeli filmler için bu küçük bir rakam olabilir. Ama ‘Başka Dilde Aşk’ gibi mütevazı bütçeli bir film için fena bir rakam değil.
Aynı dönemde vizyondaki bütün filmlerin seyirci sayısı azalırken, ‘Başka Dilde Aşk’ın yükselişte olması, beraberinde yeni siparişler de getirdi. 38 kopyayla vizyona giren filme, 30 salondan kopya talebi gelmesi, gişesinin artış göstereceğinin de habercisidir. Filmin salon sayısına göre ortalama seyircisi 429 olurken, 108 salonda oynayan ‘Vavien’in 277 kişi olması, sanıyorum ne demek istediğimi daha iyi anlatan bir veri!