Berna Laçin

Berna Laçin

berna.lacin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

HER ÜLKEYE BÖYLE BİR LİDER GEREK...
Jacinda Ardern’den söz ediyorum.
Yeni Zelenda’da cuma namazı sırasında camiye düzenlenen ve
50 kişinin hayatını kaybettiği korkunç terör saldırısından sonra, liderliğiyle bir anda dünya gündemine oturan ve herkesin kalbini kazanan gencecik, muhteşem bir kadın o... Ne yazık ki bu vahşi katliamdan sonra ülkemizde tanındı Yeni Zelenda Başbakanı. Oysa çok önceden belliydi tam da her ülkenin ihtiyacı olan bir lider kişiliği olduğu... Hani “Bir kadın dünyayı değiştirir” denir ya, işte Ardern bu tarifin ete kemiği bürünmüş hali!
38 yaşındaki genç kadın, geçtiğimiz ağustosta, üç aylık bebeğiyle New York’taki Birleşmiş Milletler toplantısına katıldığında, benim gibi pek çok erkek egemen siyasetinden fenalık geçirenlerin, kalbini çalmıştı zaten. Kürsüde konuşma yaptığı sırada ya da katıldığı etkinlikler esnasında hayat arkadaşı olan TV sunucusu Clarke Gayford’un bebeğe bakması, pastanın kremasıydı. Hemen belirtelim, Birleşmiş Milletler organizasyonunda, eş protokolü olmadığı için bebek ve babasına ait ek masrafları kendileri karşılamışlardı. Ülkemizde de son günlerde ayrımcılık karşıtı tavrıyla kalplerde taht kuran bu şefkatli, kucaklayıcı, bir o kadar eşitlikçi ve yenilikçi muhteşem lideri, gelin biraz daha yakından tanıyalım...
Mücadeleci ve iyiliksever
Ülkesindeki korkunç terör saldırısından sonra-aslında her liderin yapması gerektiği gibi-Müslümanlar’a büyük bir saygıyla yaklaştı, başörtüsüyle taziyelerde bulundu, ayrımcı dile müsaade etmeden, terörün nereden geldiğine bakmaksızın birleştirici davrandı. Onu örnek alan Yeni Zelendalı kadın haberciler de başörtüsü takarak, bu acı haberleri sundular ve empati kurarak, ülkedeki tüm vatandaşlarının, dinine saygılı olduklarını gösterdiler. Tüm bu dönem içinde Başbakan Ardern, terör kavramı üzerine tüm dünya liderlerine örnek olacak açıklamalarıyla tarihe geçti. “Hepimiz biriz, onlar biziz” sözü, cami saldırısında hayatını kaybedenlerin aileleri tarafından çok benimsendi ve dillerden düşmedi.
Irkçı ve aşırı sağcı ideolojinin karşısında... 17 yaşında İşçi Partisi
üyesi olmuş. Tam bir sosyal demokrat ve ilerici... Cami saldırısından sonra
silahlanma yasalarını da değiştirmek
için harekete geçti.
Kapitalizme karşı cesur açıklamalarıyla ayrıca kalplerde taht kuran bir lider. Greenpeace destekçisi ki, Başbakanlar sivil toplum örgütlerini doğrudan desteklemezler. Okyanusta petrol aramaya kadar her tür doğaya zarar veren kapital işlerin karşısında yer alan cesur bir yürek.
Parasız eğitim, kürtaj yasağının kaldırılması ve çocuklar arasındaki maddi eşitsizliğin giderilmesi, mücadele ettiği konular...
Çok tutumlu bir lider. Öyle ki, ‘iyi kazandıkları’ gerekçesiyle milletvekillerine bu sene zam yapılmasına engel oldu.
Mormonlar arasında büyümesine rağmen, eşcinsel karşıtı görüşleri olduğu gerekçesiyle, kiliseden ayrı...
Çocuk da kariyer de yaptı
HER ÜLKEYE BÖYLE BİR LİDER GEREK...
Başbakan olduğu sırada çocuk doğurarak ve bebeğini de her ortamda yanında büyüterek ‘kariyer yapan kadın çocuğunu ihmal eder’ mitini yerle bir etti. Üstelik, “Ben bir Başbakanım” demedi normal bir işte çalışır gibi hakkı olan altı haftalık annelik iznine de çıktı. Çocuk da yaptı kariyer de; adını da henüz 38 yaşında ‘en sevilen ve başarılı liderler’ arasına yazdırdı.
Bebeği ile Birleşmiş Milletler toplantısına katıldı. Kendisi konuşmacıyken ya da etkinliklere katılırken, bebeğe de babası baktı. Feminizmin, paylaşımcı, eşitlikçi, özgür, güçlü, isteyen her kadın için aileye ve anneliğe de kucak açan tarifini hayata geçirdi. Bir kadının istediği her şeyi nasıl mümkün kılabildiğini gösterdi.
Eğlenceli... Politikanın, ‘ağır abi’ kıvamında dolaşmayı gerektiren ve ciddi suratla gezilmesi gereken bir iş olmadığını kanıtladı. DJ’lik yaparak şaşırttı. Hatta bu sebeple biraz hafife alındı ama kriz karşısında dünyanın en iyi yönetimini yaparak da iyi bir liderin birleştirici etkisini kanıtladı.
2020 Nobel Barış Ödülü’nü alması çok muhtemel görünüyor. Kalıcı barış ve terörü engellenme hedeflerini destekleyen insanlar, başlattıkları imza kampanyalarıyla onu Nobel’e taşıyor. Orta Doğu’dan Avrupa’ya, Asya’dan Amerika’ya kadar insanlar, Jacinda Ardern’i bir lider sembolü olarak idolleştiriyor. Dünyanın daha yaşanır bir yer olması için bugün her ülkeye böyle din-dil-ırk-cinsiyet ayrımı yapmadan, insanları kucaklayan, doğayı koruyan, birleştirici ve barış yanlısı bir lider gerekiyor.