Dr.Eser Alptekin

Dr.Eser Alptekin

dreseralptekin@gmail.com

Tüm Yazıları

Teknolojinin tıp alanındaki yansımaları, en çok omurilik felçli hastaları heyecanlandırıyor. Nanoteknolojik ve genetik çalışmalar, bu hastalara yürümeyi vaat ediyor
100 yıl öncesine kadar omurilik yaralanması geçiren kişilerin öleceğine kesin gözüyle bakılıyordu. Bu konuda üzücü hikayelerden biri de Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin açılış öncesi denetimlerini yapan bir Alman hekime aittir. Klinik binalarını denetleyen hekim yüksekten düşmüş, omurilik felci olmuş ve kısa süre içinde hayatını kaybetmiştir. Omurilik felçlilerin hayata tutunmaları, yara antiseptiğinin ve kuvvetli antibiyotiklerle modern yara bakımının gelişmesine denk gelen II. Dünya Savaşı döneminde başlamıştır. 1960’lı yıllardan sonraysa omurilik felçlilerin hayatını zindan eden akciğer ve idrar yolu enfeksiyonları kontrol altına alınmaya başlandı. 2000’li yıllarsa bilişim ve robotik teknolojilerin hayatımıza derinlemesine nüfuz etmesi, ayrıca genetik şifrelerin çözülmeye başlaması ve kök hücre tedavilerinin ön plana çıkmasıyla omurilik felçliler için umut ışıkları çoğaldı.

Haberin Devamı

Toplumun görevleri
Günümüzde omurilik felçlilerin en önemli sorunları, topluma entegre olma çalışmaları. Onların bize herhangi bir ‘özür’ borcu yok, tam tersine şehirlerimizi onların rahatça kullanabileceği düzeye getiremediğimiz için biz özür dilemeliyiz. Engelli olan onlar değil, engelleri kaldıramadığımız için onları engelli durumuna düşüren biziz. Özellikle şehir planlaması ve ulaşım konusunda çok detaylı ve uzun vadeli yatırımlara ihtiyaç duyuluyor. Biz hekimler bile bazen empatimizi kaybedip omurilik felçli bir hastayı durumundan dolayı suçlayabiliriz. Örneğin hastaneye gelen bir omurilik felçli yanında bir yakınını getirmediyse suçludur. Çünkü o yakını onun her tür transferine ve ihtiyacına yardım etmek durumundadır. Oysa ki gelişmiş ülkelerde omurilik felçli insanlar evlerinden çıkıp tüm ihtiyaçlarını kendileri giderebiliyor.

Biyonik insana doğru
Gelişmiş ülkeler, omurilik felçli hastaların yaşama daha aktif katımı için teknolojinin son imkanlarını seferber ediyor. Bu konuda başı çeken ülkelerden Japonya’da bir otomobil firması felçli hastaların ve bacak gücü zayıf yaşlıların yürümelerini kolaylaştırmak için robotlar geliştiriyor. Bu robotların kısa süre içinde seri halde üretilerek yürüme güçlüğü yaşayanlara umut olması bekleniyor. Bu alanda nanoteknoloji kullanılarak çok daha hafif ve maharetli cihazlar yapılacak. Örneğin kişinin üzerine bir tulum gibi giyeceği bir cihazla sadece felçli bacakların değil felçli kolların da hareket ettirilebileceğine dair çalışmalar sürüyor.
Genetik çalışmalardaysa vücuttaki herhangi bir hücreye dönüşebilme potansiyeline sahip kök hücrelerin omuriliğin yaralanmış bölgelerine nakliyle ilgili çalışmalar bulunuyor. Fakat bu çalışmaların önünde bazı engeller var: Kök hücre çalışmalarıyla ilgili etik tartışmalar ve bu hücrelerin kanser hücresine dönüşebilmesi gibi. Yürütülen çalışmalar gelecek yıllarda omurilik felçli hastalara çok daha başarılı tedavi olanakları sunacak. Bu nedenle omurilik felçli hastalar yaşama ve rehabilitasyona dört elle sarılmaktan vazgeçmemelidir.