Mehmet Erdem ile ahenkli yolculuğumuz

Birkaç efkarlı söz, biraz damardan saz ve Mehmet Erdem’in puslu sesi... Erdem‘le ahenkli yolculuğumuzun özeti bu olsa gerek!

‘Neden Böyleyiz‘ albümü kısa süre önce yayınlandı. Yeni şarkılar, coverlar ve düetlerle akıllarda kalan ve çok dinlenen bir çalışma olarak şimdiden yerini edindi. Projeye adını veren şarkı ‘Neden Böyleyiz‘ yine Cihan Güçlü‘nün imzasını taşıyor. Bir anda MFÖ‘lü, Bülent Ortaçgil‘li gençliğimize, o yılların tınılarına götürecek kadar yakın gelen bir şarkı. Defalarca dinlenecek kadar dingin ve film müzikleri kadar etkili. Yeni parçalardan bir diğeri sözü müziği yine Güçlü’ye ait olan ‘Sen de Vur Gülüm‘, özellikle alaturka versiyonuyla bir önceki albümdeki ‘Acıyı Sevmek Olur mu?‘ ve ‘Olur ya‘ gibi lezzetli...

Hayat bulan şarkılar

10 şarkılık albümde, yeni eserlerin yanı sıra her biri özenle seçilmiş ve Erdem’in sakin yorumuyla tatlanmış coverlar sıra sıra dizilmiş. Cover yapmak zannedildiği gibi kolay iş değil. Üstelik bunlar tozlu raflardan çekip çıkarılmış parçalarsa, kolaycılık hiç değil. Örneğin sözü müziği Murat Ak‘a ait, 90’lı yıllarda Çamur grubu tarafından söylenmiş ‘Hara‘, çoğumuzun hatırlamadığı bir şarkı. Ama Alper Atakan‘ın aranjesiyle albümün çıkış parçası olacak kadar öne çıkmış.

Cemali kardeşlerin yıllar öncesine ait eseri ‘Duymak İstiyorum‘ da bu albümde yeniden hayat bulmuş, teknoloji marifetiyle, San Francisco‘da yaşayan Cemali ile düet hoş bir sürpriz olmuş. Büyük Usta Adnan Ergil‘in ‘Böyle Ayrılık Olmaz’ına Erdem ile Rubato düeti pek yakışmış. “Ahmet Kaya’sız olmaz” diyenlere, en naif versiyonuyla bir de ‘Söyle‘ eklenince, albüm kıvamını bulmuş.

Sırada turne var

Yayınlandığı andan itibaren olumlu geri dönüşler alan ‘Neden Böyleyiz’in lansman konseri, bu hafta Zorlu PSM‘de gerçekleşti. İlk bölümde yeni albümden şarkıları seslendiren Erdem, ikinci bölümde, en sevilen eserleriyle devam etti. Gelenek olduğu üzere ‘oturmaya mı geldik’ parçalarıyla da konseri şen şakrak tamamladı.

Şimdi onları yoğun bir turne programı bekliyor. 12 Nisan‘da
10 günlük Amerika turnesi var. Ama bir şerh düşmek gerekiyor. Çünkü sohbet ettiğim sırada, tüm ekibin vizesi alınmış, bir tek Erdem’inki gelmemişti. Umarım bu yazı size ulaştığında, bu sorun halledilmiş olur.

Amerika’nın ardından Erdem‘in hem her pazartesi İstanbul‘daki sahnesi hem de farklı şehirlerdeki konserleri tam hız devam edecek.

İstanbul'a bahar gelsin

İstanbul’a bahar festivallerle geliyor, bu da Uluslararası İstanbul Film Festivali ile açılıyor. Uluslararası ve ulusal yarışma bölümleri, özel gösterimler, galalar, kısalar derken, 200’ü aşkın filmle festival bugün kapılarını açıyor, müdavimleri için,
12 günde bir sinema maratonu başlıyor.

37 yıllık köklü bir sinema etkinliği olunca, festival ekibi farklı bir bakış açısı sunmayı önemsiyor. Festival direktörü Kerem Ayan, yarışmada yer alan 11 filmin özenle seçildiğini anlatıyor. Ulusal yarışma ise Türkiye sinemasının en iddialı yapımlarıyla dünyada vitrine çıkmak anlamına geliyor. Bu yıl jürinin başkanlığını yönetmen Pelin Esmer üstleniyor. Görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki, oyuncu Selen Uçer, şair Küçük İskender ve sinema yazarı Barbara Lorey de la Charrière jürinin diğer üyeleri... Çok kıymetli bir jüri ve işleri zor. Listede Semih Kaplanoğlu, Tayfun Pirselimoğlu, Ümit Ünal ve Onur Ünlü gibi ustaların filmlerinin yanı sıra dünya festivallerinde dikkat çekmiş çarpıcı ilk filmler var. Sundance’den ödüllü Tolga Karaçelik’in ‘Kelebekler’i de eklenince, belli ki seçim yapmak kolay olmayacak.

Bu yıl özel etkinliklerden biri de 30’uncu ‘Arabesk’ filmi için düzenlenecek gece olacak. Festival programında 9 Nisan’da Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek ‘Arabesk’ şerefine, Türkiye’de arabesk müziğin sevilen isimleri Cahide Müzikhol’de sahneye çıkacak ve sinema dünyası da eşlik edecek. Gönül ister ki, Müjde Ar ve Şener Şen de gelsin. Bakalım bir sürpriz olacak mı?