Gülay Afşar

Gülay Afşar

gulay.afsar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘Tiyatroya ihtiyacımız var mı?’ Bu yıl, Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirgesi bu soruyla başlıyor. ‘Tiyatroya niçin ihtiyacımız var?’ ve ‘Tiyatro bize ne söyleyebilir?’ gibi sorularla devam ediyor.

Tiyatroya dair en temel soruları sorarken, bir yandan da insanlığı, dünyadaki ayrışmaya teröre ve mülteci trajedisine karşı durmaya davet ediyor. Bunu yaparken insan varolduğundan bu yana tiyatronun hayatın yansıması olduğunu, hayatımızdaki
karşılığını hatırlatıyor.

Rus tiyatro sanatçısı Anatoli Vasiliev kaleme aldığı Dünya Tiyatro
Günü Bildirgesi’nde şöyle anlatıyor:

“Tiyatro ne güneye aittir, ne kuzeye. Ne doğuya, ne batıya. Dünyanın dört köşesinde parlar. O yüzden tiyatroya ihtiyacımız var. Kesinlikle ihtiyacımız olmayansa terör tiyatrosudur. Kişiler ve örgütler tarafından sergilenen, başkentlerde, taşrada, sokaklarda, meydanlarda sahnelenen ceset ve kan tiyatrosu, dinleri ve etnik kökenleri çatıştıran sahte bir tiyatrodur, o.”

Bildirgede yer alan bu cümleleri okuduğumda bir kez daha bu sahte tiyatroya hiç ihtiyacımız olmadığına yemin ediyorum. Çünkü aslolan birleştirici olmak, iletişim kurmak, aramızdaki anlayış ve barışı geliştirmek. Tiyatronun da hedefi, tüm bunları yapabilmek için aşkla ve tutkuyla sanatın etrafında bir araya gelmek.

Haberin Devamı

‘Sahnelerden Aşk Şarkıları’
Zeliha Berksoy’un dediği gibi, sanatın her dalı fikrini ortaya koyar ama tiyatro bunu dillendirir, jest ve mimiklerle hareketlendirir, müzikle anlamlandırır. Biz de Dünya Tiyatro Günü’nü tam da bu tarife uygun olarak özel bir konserle kutladık. Enka Kültür Sanat Buluşmaları kapsamında gerçekleşen, 20 yıldır tiyatro için müzik yapan Çiğdem Erken’in hazırladığı ‘Sahnelerden Aşk Şarkıları’ konserinde tiyatroya, sinemaya, sanata emek veren ünlü isimlerin söyledikleri şarkılarla, sıcak ve samimi bir akşam yaşadık.
Tilbe Saran, Selçuk Yöntem, Hatice Aslan, Songül Öden, Gökçe Bahadır, Özge Borak, Selçuk Borak, Cemal Hünal ve Serkan Keskin’in yanı sıra müzisyen Dilek Türkan ve yönetmen Çağan Irmak da şarkı söyledi. Özenle hazırlanan bu konserle hep birlikte tiyatroya saygı duruşunda bulunduk.

Gecenin sonunda seyirciler arasında olan Hadun Dormen de sahneye çıkınca bir kez daha, hep bir ağızdan ‘Lüküs Hayat’ı söyledik. Dormen Usta’nın etrafında bir olduk. Geceden hatırımızda kalan da ruhumuza iyi gelen o şarkılar oldu.

Not: Konserin sonunda sanatçılara çiçek takdim eden kızlarımızdan birinin başına gelen talihsiz kaza hepimizin yüreğini hoplatsa da, ardından gerekli müdahalenin yapıldığını ve genç kızın sağlık durumunun gayet iyi olduğunu öğrendim. Konseri birlikte izlediğimiz seyircilerden merak edenler için aldığım bu bilgiyi de paylaşmak istedim.

Haberin Devamı

TİYATROYA İHTİYACIMIZ VAR
YOKSA SEN MİSİN?

Geçen haftaki yazımda Gülten Dayıoğlu’nun son kitabının müjdesini verdim. Bana gelen ham halinde kitabın adı farklıydı, ben de o adı yazdım... Ama daha sonra bir fikir değişikliğiyle kitap ‘Yoksa Sen Misin’ adıyla yayımlandı. Dolayısıyla ben de düzeltme yapma gereğini duydum. Bu arada Dayıoğlu’nu evinde ziyaret etme şansım oldu. Kitaba ve hayata dair bol bol sohbet ettik. Pastalar, çaylar eşliğinde nerdeyse hazır olan bir sonraki kitabının hikayesini de dinledim. Enerjisiyle mutlu oldum. 80 yaşında 80’inci kitabını yazan Dayıoğlu’nun yanından ayrılırken de “İlla ki yaz, gecikmeden yaz” diyen sesi öylece kulağımda kaldı.