İdil Yazar

İdil Yazar

idil.yazar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Konuşmadan önce düşün! Gereği var mı? Şefkat barındırıyor mu? Kimseyi incitebilir mi? Sessizliği bozacak kadar değerli mi?” demiş Çinli filozoflar... Müsaadenizle bu sözleri günümüze, hepimizin sosyal medya paylaşımlarına uyarlamak isterim. İşini, sosyal medya üzerinden yapan biri olarak, azacaklarım garip gelebilir ancak, şahsen telefona sadece mesaj ya da arama geldiğinde baktığımız zamanları çok özledim! Sosyal medyada hiçbir anlamı, öğreticiliği veya estetiği olmayan fotoğraflarla, videolar izlemektense gerçekten sıkıldım. Sizce de özellikle Instagram’ın iyice çivisi çıkmadı mı? Anlamsız, abartılı ve gerçek olmayan paylaşımlarla, parmağının kemiği bulunmayan Instagram zorbaları biraz fazla değil mi?

Haberin Devamı

SOSYAL MEDYAYI YANLIŞ KULLANIYORUZ

Filtrelerden kurtulmak lazım

Geçenlerde kitap okumak için yatağıma uzandığım bir gece; nasıl olduğunu anlamadan kendimi bir anda Instagram’da photoshop hataları gösteren bir sayfada buldum. Uzatılan bacaklar, inceltilen beller, kabartılan saçlar, beyazlatılan dişler, büyütülen gözler, ne ararsanız var. Profilin sahibi, fotoğrafın photoshop olduğunu nereden anladığını göstererek, yapan kişiyi ifşa ediyor... Paylaşılan her karenin kanıtı var. Tabii altında yüzlerce yorum da... Kendimizi olduğumuzdan daha farklı göstermek çin harcadığımız çabaya çok üzüldüm. Bütün zamanını sosyal medyada geçirerek, bu hataları arayan ve acımasızca ifşa eden sayfa sahiplerine de bir o kadar üzüldüm! Tabii en çok kitap okuyacağım diye uzanıp, zamanımı böyle bir sayfada harcadığım için kendime üzüldüm. Instagram’daki fotoğraflara bırakılan yorumlara bakınca, durum iyice vahim hale getiriyor. Binlerce insan eleştiri adı altında, acımasızca yargılıyor, dalga geçiyor... “Çölde uzay kostümü mü giyiyor?” “Nişanına tahtla mı giriyor?” “Neon çanta mı takıyor?“ Bize ne yahu? Tatlı tatlı ti’ye almak tamam ama, ne gerek var bu kadar abartmaya ve günlerce üzerine konuşmaya?

SOSYAL MEDYAYI YANLIŞ KULLANIYORUZ

Instagram akıl sağlımıza kötü geliyor

Bunu ben değil, araştırmalar söylüyor. Örneğin, geçtiğimiz sene, İngiltere, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da yaşayan 14-24 yaş arası bin 500 genç arasında yapılan bir araştırmada, Instagram’ın depresyon, telaş, yetersizlik duygusu ve zorbalık hissi uyandırdığı ortaya çıktı.

Haberin Devamı

İncelemeye göre, sosyal medyada günde iki saatten fazla zaman harcayan insanlarda, psikolojik stresin daha yoğun olduğu gözlemlendi. Aynı zamanda sosyal medyanın, insanları gerçekçi olmayan beklentiler içine soktuğu ve kendilerine güvenini azalttığı belirtildi.* Hatta bu bahsettiğim konu o kadar ciddi bir boyuta geldi ki, Facebook ve Instagram, uygulamalara limit getirmeye karar verdi. Yakın amanda Instagram’ınıza limit koyabileceksiniz, mesela günde 30 dakika harcadıktan sonra, size sürenizi aştığınıza dair bildirim gelecek. Bu arada takipten çıkarmaya çekindiğiniz ama paylaşımlarını görmek istemediğiniz profilleriyse, sessize alabileceğinizi hatırlatmak isterim. Peki sosyal medya çılgınlığını yenmek için neler yapmalı?

? Anlamlı paylaşımlar takip edin/yapın.

? İnsanların yüzüne söylemeye çekineceğiniz şeyleri, yorum olarak yazmayın.

Haberin Devamı

? Bilin ki, medyada gördüğünüz her şey hayatın süslenmiş hali. Süsleyenlere inanmayın ve fazla süslemeyin.

? Hayat; hayat! Bazen iyi, bazen kötü, bazen yalnız, bazen mutsuz. Herkesin hayatı böyle... En sosyal gördüğünüz insan bile, yalnız hissediyor. Yaşamı olduğu gibi kabullenin.

? En önemlisi de bilin ki, gerçek mutluluk beğenilerden değil, deneyimlerden gelecek. O yüzden bırakın telefonu elinizden, alın gerçek kendinizi yanınıza ve çıkın sokağa! Eğer bağımlılığınızı tlatmanın zor olduğuna inanıyorsanız, kullanabileceğiniz uygulamalar da var. Moment, Space ve Breakfree gibi aplikasyonlar, telefonunuzu ne kadar kullandığınızı sizi için hesaplıyor. Sonucun, tahmin ettiğinizden ok aha uzun olduğunu şimdiden söyleyebilirim. Yine bu uygulamalar sayesinde, ekran sürenizi kısıtlayabilirsiniz. Çocuklarınızın harcadığı süreyi azaltmanın en etkili yollarından birinin de, onlara rol model olmanız gerektiğini söylemeye gerek yok sanırım. Uygulamalardan uzak durmak için onları ulanıyor olmamızsa, durumumuzun vahimliğini çok güzel açıklıyor. Şimdilik hoşçakalın!

*Kaynak: Peechaya Burroughs, Time Dergisi