Kadınlar Günü, artık Anneler Günü ile Sevgililer Günü’nün karışımı bir kutlamaya dönüştü. Olsun... Yeter ki çıkış noktasını, yani kadınların ‘eşit hak’ arayışını unutmayalım

Haberin Devamı

8 Mart hangi ara moda oldu

Bir otelin Kadınlar Günü’ne özel ‘hamamda kendinizi şımartın’ çalışması bu fotoğrafla tanıtılıyor.


Kadınlar Günü, artık Anneler Günü ile Sevgililer Günü’nün karışımı bir kutlamaya dönüştü. Olsun... Yeter ki çıkış noktasını, yani kadınların ‘eşit hak’ arayışını unutmayalım



Nasıl oldu bilmiyorum ama sanki birdenbire herkes ‘8 Mart Kadınlar Günü’nü kutlamaya başladı... 100. yılını dolduran 8 Mart, kadınları memnun etmek, gönlünü almak, tavlamak için düzenlenen bir etkinlik ve alışveriş gününe dönüştü.
Oysa bundan dört-beş yıl öncesine kadar feministlere ait bir kutlama muamelesinden öteye geçmiyordu!
Acaba erkeklerin -ve kurumların- bir çiçek hediye ederek kadınlara hoşluk yapma arzusu mı bunda etkili oldu? Yoksa kadınların birbirini kutlamaya başlaması, bugünü bir sosyalleşme bahanesi olarak kullanması mı?

Kadınlar günü spa’sı
Geçen hafta posta kutumu dolduran ‘8 Mart etkinlikleri’nin ancak yarısı 8 Mart’ın içeriğiyle doğrudan ilgiliydi. En anlamlısı, Güldünya konserinin bu yıl ‘erkekler kadınlar için söylüyor’ konseptiyle düzenlenmesiydi.
Geri kalanı, kadınlar gününe özel indirim ve programlarla dolup taşıyordu: İstanbul’un en lüks otellerinden biri, kadın gazetecilere özel spa+ çay saati programı sunuyor... Belek’te bir otel ise ‘bayanlara özel’ masaj indirimi yapacağını müjdeliyordu... Hatta bir restoranın ‘Her kadın bir çiçek’ mönüsü hazırlamıştı!
Peki tüketime yönelik bu manevralar, Kadınlar Günü’nün ‘anlam ve önemini’ boşaltıyor, bir şaklabanlığa mı dönüşüyor?
Öyle gibi görünse de ben razıyım. Kadınların, haklarını hatırlamaya ve birbirine hatırlatmaya ihtiyacı var. Tüketim bulvarında boğulanları tenzih ederiz.


MUHALEFETLE İKTİDAR AYNI SOFRADA
Birleşmiş Milletler’in ‘Kadının Statüsü’ oturumları vesilesiyle geçen hafta pek çok kadın siyasetçi, gazeteci ve akademisyen New York’ta buluştu. BM Daimi Temsilcisi Ertuğrul Apakan, heyetin onuruna Turkish Kitchen adlı restoranda davet verdi.
-Dizilerdeki sevişme sahnelerinden tiksinen ve eşcinselliği bir hastalık olarak tanımlayan Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, masanın ortasında oturmasına rağmen herkese karşı mesafesini korudu. Bazı insanların kendiliğinden oluşturduğu görünmez bir duvar vardır, Kavaf da öyle.
-CHP Adana milletvekili Gaye Erbatur’un kadın konularına hakimiyeti, sıcak tavrı ve heyecanına şahit olmak çok güzeldi. Erbatur’la kadın kotasından Türkiye’deki şiddet olaylarına, kadınlarla ilgili uygulamadaki eksikliklere pek çok konuyu konuşma fırsatı bulduk.
-AKP Malatya milletvekili Öznur Çalık, aynı zamanda MKYK’da. Genç, modern, dinamik ve ‘harbi’. Bu yüzden kendisine ‘Bütün AKP’liler sizin gibi olsa’ diye takılanlara karşı hiç istifini bozmuyor.
-İktidar ve muhalefeti aynı masada, espri yaparak sohbet ettiklerini görmek insanın içini ferahlatıyor. Kadın değil de çoğunluğu erkek vekillerden oluşsaydı böyle güzel bir ortam yakalanamazdı.

OSCAR AMATÖRLERİ
8 Mart hangi ara moda oldu
Oscar’a aday gösterilen 43 filmin arasında sekizi, birer ilk filmdi. Bunda en büyük pay, bu yıl Oscar’da en iyi film kategorisinin beşten 10’a çıkarılması oldu.
‘Crazy Heart’ın yönetmeni Scott Cooper, filmi 7 milyon dolarla ve toplam 24 günde çekti. Cooper’ın hayatındaki ilk yönetmenlik tecrübesiymiş bu! Jeff Bridges’ın ‘en iyi erkek oyuncu’ ödülünü aldığı film, tam üç dalda Oscar’a adaydı.
The New York Times’a göre amatörlerin yükselişinde bütçelerin kısılması ve yapımcıların buna göre tercih yapması etkili oldu.
Bazı filmler, daha tanınan yönetmenler tarafından geri çevrildiği için acemilerin eline kalmış. ‘The Messenger’ı yöneten Oren Moverman, aslında filmin senaryo yazarlarından biri. Ben Affleck reddedince, iş başa düşmüş.
Yılın en sevilen filmlerinden ‘500 Days Of Summer’, klip yönetmeni Marc Webb’in ilk denemesi. Senaryoyu okuyup çok sevince, yapımcılara içinde filmin müziklerini bile seçtiği detaylı bir sunum yapmış. 7.5 milyon dolara mal olan film, 58 milyon dolar kazandırdı.

YAŞA BIGELOW!

8 Mart hangi ara moda oldu
Hollywood’da kadınların yükselişini ve Kathryn Bigelow’un ‘Hurt Locker’ filmiyle eski eşi James Cameron’ı zorlayacağını Altın Küre ödül töreninden önce yazmıştım. Bigelow, ‘en iyi yönetmen’ ödülünü alan ilk kadın. Peki artık oyuncu ödülleri için de ‘kadın-erkek’ ayrımını bitirmenin zamanı gelmedi mi? Bu da son zamanlarda tartışılan bir konu: Oyun-culuğun cinsiyeti olmaz!

İLK FİLM, İLK ADAYLIK, İLK ÖDÜL
‘A Single Man’ - Tom Ford
‘District 9’ - Neill Blomkamp
‘The Messenger’ - Oren Moverman
‘Food, Inc’ - Robert Kenner
‘Crazy Heart’ - Scott Cooper (Jeff Bridges en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı)
‘Ajami’ - Scandar Copti and Yaron Shani
‘The Cove’ - Louie Psihoyos (En iyi belgesel)
‘In the Loop’ - Armando Iannucci