Naim Dilmener

Naim Dilmener

ndilmener@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AJS yapım son sürat devam ediyor işine. Piyasanın eski ve köklü firmalarından Aziz, Jet ve Sedef Müzik’in yan yana gelerek oluşturduğu bir tür “platform” olan AJS, üç firmanın sermayelerini (yani kataloglarını-arşivlerini) birleştirmiş olmanın güveniyle, “Olur mu olmaz mı-satar mı satmaz mı” diye düşünmeden, birbirinden önemli albümleri, birbirinden şık kapak ya da paketlerle sürüyor piyasaya.
Bu firma, bir süre önce Gülden Karaböcek’in baskısı çoktan tükenmiş albümlerini, 70 ve 80’li yılların Hüzün Kraliçesi Karaböcek’in şanına uygun kapak ve kayıtlarla yayınlamıştı.
Ardından da beşer disklik iki “arşiv belgesi” gelmişti; “Fasl-ı Şahane” ve emsalsiz bir kadife kutu içerisindeki “Fasıl” adlı paketler.
AJS’nin son sürprizleri de, ünleri dünya çapında yaygın Haig Yazdjian, Glykeria ve Stelios Kazantzidis’in

Duyduk duymadık demeyin
albümleri oldu.
Yazdjian’ın “Amalur” albümü, bu müzisyenin etrafına kenetlenmiş (Ara Dinkjian dahil) onlarca müzisyenin katkılarıyla ortaya çıkmış. Bazı şarkılarda da Eleftheria Arvanitaki var konuk vokalist olarak; bir zamanlar buralara gelmiş, Arto Tunç (boyacıyan) ile Açıkhava’yı şenlendirmişti.
Bütün dünyanın önünde eğildiği (ve mesela, su içinde kırk Bregovic-yüz kırk Livaneli eden) bir müzisyenin, hayattan tat almak-tat aldırmak üzerine kurduğu büyülü bir dünyanın içine kolay sızılmayabilir. Ama bir kere bunu becerdiğinizde de, çıkmak mümkün olmayabilir.

Şinanay yavrum şinanay nay
Buralara gelip İş Sanat sahnesini sallamış (hatta altını üstüne getirmiş) Glykeria’nın “Best Of”u, tamamen bize özgü bir derleme.
Yunanlıların bu Geleneksel Müzik Kraliçesi, bugüne kadar birkaç “best of” turu atmıştır. Ve bu turların bir kısmı çok diskli paketlerle atılmıştır.
Ama AJS’nin yayınladığı bu son albüm, tamamen bize özgü bir repertuvara sahip. “Şaşkın sana ne dedim, sen ne yaptın, dün seni yolda gördüm, ters yola saptın”ın Yunancası  (yani “Shaskin”) ile başlıyor, Zülfü Livaneli’nin dünya çapında maruf şarkısı “Leylim Ley” ile devam ediyor; “Shinanay” diyerek, “Karabiberim” diyerek bereketli topraklar üzerinde ilerliyor ve Ege’nin huzur veren bir yerlerinde denize dökülüyor.
Sular seller gibi şarkı söyleyen bir diva Gylkeria ve bu şarkıların tamamına yakını da, Ege’nin iki yakasını bir araya getirmek üzerine kurulu. “Biz aynıyız; kardeşiz!” demek istiyor.
Ve bunu “Yemeklerimiz aynı-yediklerimiz içtiklerimiz aynı, cacıki-macıki işte...” gibi popülist bir zemin üzerinde yükselerek yapmıyor; daha derine iniyor, çok daha derine.

İçmişim dertliyim
Buralara gelip gitmekten dem vurduk madem, Kazantzidis’in hakkını da teslim edelim.
Hatta onun bizim buralarla bağı, diğerlerinden daha da güçlüdür; özellikle müzik alanındaki bağları.
Türkçe şarkılar kaydedilecek-plak yapılacak kadar ileri gitmiş bir işbirliğidir bu. Bazen yalnız, bazen başka birileriyle (mesela Marinella ile mesela Litza Diamanti ile) söylediği şarkılar, 60 ve 70’li yıllara damgasını vurmuştur.
Bu kadar da değil. Sanatçının şarkıları, bizimkilerin de Türkçeleştirmek için çok sık el attığı şarkılardandı. “Efiye Efiye” mesela, “Devlet Sanatçısı Şarkı Sözü Yazarı” Sezen Cumhur Önal tarafından, “Duyduk Duymadık Demeyin”e dönüştürülmüş ve bu şarkı 60’ların sonu-70’lerin başında (günümüzde, “jüri”nin birinde, müzik üzerine tek söz etme hakkı dahi bulunmayan yarışmacıların elleriyle hırpalanıp duran) Özdemir Erdoğan’ın sesiyle, dillere marş olmuştu.
“Anadolu Şarkıları/Ta Tragoudia Tis Anatolis” albümü, Kazantzidis’in Türkiye seferini, eksiksiz (neredeyse eksiksiz) bir biçimde özetliyor.
“Her Yer Karanlık (Makber)”tan “Bekledim de Gelmedin”e geçen, oradan da “Konyalı”ya (“Hani Benim Elli Dirhem Pastırmam”), “Oğlan...”a, “Alim”e uğrayan “Sitelyo” Ağa’nın albümü tek kelimeyle müthiş.
Kazantzidis’i seviniz. Glykeria ve Yazdjian’ı da. Size benzemiyor, sizden farklı diye düşündüğünüz, geri kalan herkesi de. Modern Folk Üçlüsü’nün dediği (“sarı-siyah-beyaz”) ve demediği (“pembe-mor-kırmızı”) gibi: TÜM İSANLARI :)

YEŞİL IŞIK
Kazantzidis’in 5 CD+1 DVD’li “I Zoi Tou Oli” paketini, Glykeria’nın 4 “volum”lü “Megales Epitihies” dizisini, Arvanitaki’nin “Dinata 1986-2007” albümünü, Yazdjian’ın “Yeraz” albümünü, Ve bu yazıda adı geçen üç albümü (siz siz olun), SAKIN KAÇIRMAYIN.