RUH SAĞLIĞI MI YOKSA BEL SİMİTLERİ Mİ?

Bu yazıyı sekiz adet küçük kek eşliğinde yazıyorum... Ne manken ölçülerindeyim ne de şişman. Yemek semeyi seviyorum. Canım isteyince de yiyorum. Her kadın gibi üç kilo fazlam var.
Cadde yazarı diyetisyen Dilara Koçak’ın ‘3 haftada 5 kilo zayıfla’ yazı dizisine heves ettim.Dilara’nın bir dilim ya da iki adet izin verdiği hafif ara öğünlerin tamamını mideye indirdiğim için başarılı olamadım!
Yaz yaklaşıyor herkeste aynı telaş diyemeyeceğim. Çünkü son zamanlarda yaz - kış hep aynı telaş… Ayaklı ökçe gibi dolaşıyoruz. Tek konumuz, fazla kilolar…
Önüne gelenin yağsız sebze tenceresini sosyal medya üzerinden paylaşmasından da artık gına geldi.
Arkadaşım! Ben birinin izinden gidecek olsam diyetistenin, doktorun, mankeninkini tercih ederim, komşumunkini değil! Sabah kalkıp açıyorum Instagram hesabımı tabaklarda demet demet maydanozlar…
Haydi koyuyorsun, bari görsel bir estetik yarat. Bir yumurta, iki biber, şekilsiz doğranmış domatesler olmasın o tabakta… Öyleleri var ki yumurta, taze soğan ve bir parça yulaftan sanat eseri yaratıyorlar. Haydi ona eyvallah!
Merak ediyorum, omega 3 haplarıyla yatıp dereotuyla kalkmanın ruh sağlığı açısından getirisi götürüsü nedir? Bu kadar diken üstünde hesaplı kitaplı yaşamak doğru mu?
Yemek yemeye çok düşkün olan babam der ki; “Gençken param yoktu istediğimi yiyemiyordum, sonra da sağlığım gitti, şimdi yine yiyemiyorum”
Mankenlerin, oyuncuların güzellik sırlarını okuduğumda hep kısıtlı yaşadıklarını görüyorum ama onlar bu işten para kazanıyorlar.
Bizler, üç kilo fazlası olsa da yaşamlarında hiçbir şey kaybetmeyecekler de hep diken üstündeyiz. Her an kavgaya hazır halimiz, doyumsuzluğumuz biraz da bu nedenle olabilir mi?
Yaş alırken mutlu olmak mı daha önemli, yanlarımızın simitsiz olması mı bilemedim?

BİR TARZ İKİ YORUM

Merve Bayındır ve Yasemin Özilhan, İkisi de siyah - beyaz şıklık yaratmak ve göbek dekoltesi istemiş. Biri hepimizi kıskandırmış; diğeriyse neye uğradığımızı şaşırtmış… Keşke tarz yaratmanın abartmak olmadığını biri çıkıp herkese anlatsa…

TEKNECİLERE MÜJDE: ANCHORAGE

Yaz planları başladı çoktan. Yeni bir tekneniz var ya da kiralamaya karar verdiniz. Olmadı mavi yolculuğa çıkacaksınız ya da arkadaşınızın teknesine davetlisiniz, oh!
Tekne tatili diğerlerine benzemez. Konsepti farklı. Daha az eşya ve yer kaplamayan şeyler seçeceksin. Teknelere zarar vermeyecek dümdüz ayakkabıların olacak. Suyu bile dikkatli kullanacaksın. Beş yıldızlı otelmiş gibi gidersen arkandan konuşan çok olur söylemesi!
Bir müjdem var! Mavi su tutkunlarının yakın arkadaşı Anchorage sezona hazır! Suya dayanıklı malzemeden çantalar, kıyafetler, aksesuarlar… “Doğuştan tekneciyim” demek istiyorsan kolundaki pırlantaları kasaya kilitle, markanın su geçirmez bilekliklerinden tak koluna, salın. Eğer tekneye misafirliğe gidiyorsan dekorasyon ürünlerine bir göz at! Haydi başla hazırlıklara!