DÜNYADA OLMADI UZAYDA iNŞALLAH!
Türk mutfağının dünyada yeri yok, daha doğrusu yerini alamamış, bir sıraya sokmaya başaramamışız. Ali Şen’le Ahu Aysal uzaya çıkıyormuş, yanlarında bir aşçı götürsünler, bıraksınlar orada, temeli sağlam atalım
Zaman öyle hızlı geçiyor ki anlamıyoruz bile. Yıllar önce Kocaeli Üniversitesi Mutfak Yönetimi diye bir bölüm açmıştı ve o sene tek tercihle girdim. Benim için çok önemli yıllardır ilk eşimi -ilk ve son:)- orada tanıdım ve yıllar geçti şimdi artık kendi mutfağımı yönetiyorum. Televizyon, lokanta derken sanırım biraz tanınır oldum, bu yüzden hocalarım öğrencilere konuşma yapmam için çağırdılar. Konumuz da, ‘Türk mutfağının dünyadaki yeri!’ Peki aynı soruyu size de soracağım, “Sizce Türk mutfağının dünyadaki yeri neresidir?”
Türk mutfağı neden marka olamıyor?
Bence bu konuyu Twitter’da paylaşalım çünkü burada size aktaracağım düşüncelerim hoşunuza gitmeyebilir. Neden mi? Bana göre Türk mutfağının dünyada yeri yok, daha doğrusu yerini alamamış, bir sıraya sokmaya başaramamışız. Bu oldukça büyük bir başarı. Dünyada başka bir milletin böyle mükemmel coğrafyası olacak, köklü tarihi olacak da, dünyada hüküm sürecek de mutfağını diğer ülkelere taşıyamayacak! Bu işi başarmak o kadar kolay değil, bir kere vurdum duymaz olacaksın çünkü senin yemeklerini başka ülkeler ele geçirdikçe umursamaz olabilmelisin, bir kere tembel olacaksın, geçmişteki mutfağını geleceğe aktarmak kolay değil. Ne gerek var şimdi, araştıracaksın, ortaya çıkartacaksın, öğreteceksin falan. Korkak olacaksın, ülke dışında kendi mutfağına yatırım yapmayacaksın, aman Allah korusun Avrupa’da bir lokanta açarsın, batarsın falan. Ne gerek var şimdi?!
Yani kısacası içinde binbir millet yaşayan, tarihi, zengin kültürü olan bir ülkenin mutfağının dünyada yer bulmaması için aptal olmak gerekiyor. Aptal deyince rahmetli Aziz Nesin’in bir
sözü aklıma geldi, siz bilirsiniz o sözü aklıma geldi birden...
Yapılacak şey basit aslında
Peki ne yapmak gerekiyor Türk mutfağını dünya mutfaklarının arasına sokabilmek için?
Örnekle gidelim; zamanında Urfa, Hatay civarında yaşayan bazı gayrimüslim Türkler, Lübnan’a göç ediyor. Birkaç sene sonra Lübnan’dan Avrupa, Amerika, İngiltere gibi ülkelere göç ediyorlar. Birçok lokanta açıyorlar. O kadar güzel mutfakları var ki dünya bayılıyor, hemen yayılmaya başlıyor. Şimdi hepinizin bilgisayarı var; Lübnan mutfağını inceleyin. Bu kadar kısa zamanda insanların alışkanlıklarını değiştiren bu mutfak, bizimkiyle aynı çünkü zaten bizden çıkmış.
Aslında daha zaman bitmedi hâlâ şansımız var. Dünyada olmadı, uzayda olur belki seneye...
Ali Şen’le Ahu Aysal uzaya çıkıyormuş, yanlarında bir aşçı götürsünler, bıraksınlar orada, temeli sağlam atalım. Dünyada olmadı, uzayda inşallah!