30 YAŞINDA YENİDEN GÜLÜMSEDİGenç yaşlarda dişlerini kaybeden ve yemek yiyemeyecek duruma gelen Alişan Çiçek, Türkiye’de sağlığına kavuştu. Çiçek, yıllar sonra yeniden gülümsedi

30 yaşındaki Alişan Çiçek, annesiyle Almanya’nın Hamburg şehrinde yaşıyor. Bir yaşlı bakımevinde çalışan Çiçek, ağzında hiç sağlıklı diş kalmadığı için hem özel hem de sosyal hayatında çeşitli sorunlar yaşıyordu. İstanbul’a gelen Çiçek; Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Nihat Tanfer tarafından tedavi altına alındı.

Önünde uzun ve sabırlı olmayı gerektiren bir süreç bulunduğunu öğrenen hasta, “Arkadaşlarımla bir kafede oturup sohbet ederken doya doya gülemiyor, kahkaha atamıyorum. Ellerimle sürekli ağzımı kapatıyorum. Ne kadar zor olursa olsun, ben varım” dedi.

Haberin Devamı

Çiçek’in sol alt çenesine komple implant yapıldı. Tüm alt ve üst dişler, lamine ve zirkonyumla hazırlandı. İmplant tedavisinde bekleme süresi, beş ay. İmplantlar yerleştirildikten sonra Almanya’ya dönen hasta, İstanbul’a dönünce dişlerine kavuştu.

30 YAŞINDA YENİDEN GÜLÜMSEDİ

Dr. Nihat Tanfer, “Hastamız bize geldiğinde, gencecik yaşına rağmen ağzında tek sağlıklı dişi yoktu. Uzun bir süreç onu bekliyordu. Olduğundan daha yaşlı görünüyordu. Tedaviye iyi uyum sağladı ve inanılmaz bir değişimle, genç bir insan görünümüne kavuştu. Alişan’ı özgüvenle gülerken görmek bizi de çok sevindirdi” dedi.

30 YAŞINDA YENİDEN GÜLÜMSEDİTedavisi doğum gününde tamamlanan Çiçek’e Tanfer Klinik çalışanları tarafından sürpriz bir parti de hazırlandı. Yıllar sonra kahkahalarla pastasını üfleyen hasta, objektiflere gülümsemeyi ihmal etmedi. Tanfer Klinik CEO’su Seycan Tanfer, “Sürpriz kutlamalar, hastalarımıza büyük moral kaynağı oluyor” dedi.

Çocukların şikayetini dikkate alın

Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV), 2000 yılında çocukları tedavi gören aileler ve hekimler tarafından kuruldu. Vakfın amacı, maddi sorunları nedeniyle tedavileri aksama riski taşıyan çocuklara yardım etmek ve psikolojik destek vermek. KAÇUV, 2012’de düzenlenen kampanyalarla bir Aile Evi inşa etti. Burada, kanserli çocuklar ve ailelerine tedavi süresince konaklama hizmeti sağlanıyor. 14 odadan oluşan evde, misafirlerin ihtiyaçlarını karşılayak her türlü hizmet veriliyor. Vakıf, bu sıralar ikinci Aile Evi’ni kuruyor. Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yakın bir alanda bulunan ev, bu yıl içinde açılacak.

Haberin Devamı

30 YAŞINDA YENİDEN GÜLÜMSEDİ

Aile Evi’nde yaşayan ve kanser tedavisi ngören iki çocuğun aileleriyle tanı ve tedavi sürecinde yaşadıklarını konuştuk:

Çiğdem Ayyıldız-Anne

“Morarma, döküntü, halsizlik ve yorgunluk şikayetleriyle doktora gitti. Başta hastalığı kabullenemedik ama zamanla durumu anladık. Çok zor şeyler yaşadık. Dünyamız yıkıldı, hayatımız değişti. Maddi ve manevi sorunlar yaşadık. Çocuğum hastalığını bilmiyor. Sadece kan değerlerinin düşük olduğunu zannediyor. En büyük motivasyon kaynağımız, ‘Bu hastalığı yenecek’ diyerek kendimizi teselli etmek. Onu mutlu etmeye çalışıyoruz ve hep oyunlar oynuyoruz. Ailelere tavsiyem, çocuklarının şikayetlerini hafife almamaları ve hemen bir doktora götürmeleri.”

Sultan Güçlü-Abla

“Kardeşimin diz ağrıları, iştah sorunları, kilo kaybı ve halsizlik şikayetleri vardı. Tabii ki durumu kabullenmek çok zor ama hastaneye yatırılıp, kemoterapi verilince, ‘Bu çocuk hasta’ diyorsun. Tedavi süresinde istediği yemekleri yememek, arkadaşlarıyla oynamamak, dışarı çıkmamak hem bizler için hem de onlar için keyifsiz bir süreç. Ruhsal anlamda yorgunluklarımız var, anlatmaya kelimeler yetmez… Onu mutlu ederek, güldürmeye çalışarak ve yanında durarak destek veriyoruz.

Haberin Devamı

Çocuklarınızı sağlıklı bir şekilde besleyin, abur cuburu bıraksınlar. Sebze ve meyvelerini sirkeli suda bekletin. Hastalıklarını ve şikayetlerini ciddiye alın. Çocuklarınızın sık sık vücuduna bakın, morarmalar var mı diye.”

30 YAŞINDA YENİDEN GÜLÜMSEDİ

ŞİFAYI İSTANBUL’DA BULDU

Van’da yaşayan Ceylan Arslan (18), dört yıl önce Çölyak hastalığı tanısı aldı. Genç kız, tedavi için İstanbul’a geldi. 2016’da mide kanaması geçiren Arslan, çeşitli sorunlarla karşılaştı. Sağlık problemleri bitmeyen hasta, en son yemek borusundaki varisler nedeniyle şiddetli bir kanama geçirdi. Medipol Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran aile, burada Doç. Dr. Onur Yaprak ve Doç. Dr. Murat Dayangaç’la bir araya geldi. Arslan’a müdahale eden doktorlardan Yaprak, bundan sonra gelişen olayları şöyle anlattı: “Hastada dalak büyümesi görüldü ve buna bağlı kan tablosunda düşüklük mevcuttu. Bu durumdaki bir hastada yemek borusundaki varisler karaciğer sirozuna bağlı gelişmişse, karaciğer nakli yapılması gerekir. Aile yeşil kartlı olduğu için karaciğer nakli devlet tarafından karşılanıyordu. Tetkiklerle, sorunun nakil gerektirmeden halledilebileceği ortaya çıktı. Operasyonla, hastaya dalak toplar damarıyla böbrek toplar damarı arasında yeni bir yol yapıldı. Ayrıca kanamaya yol açan mevcut damarları bağlandı. ”