Gündem Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama

30.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

›› Atatürk Havalimanı’ndaki saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden birini engellemeye çalışan Sakaroğlu, onu yaralayıp düşürdü ama kendisi de hain kurşunların hedefi oldu

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama

Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ni kana bulayan kalleş saldırı 42 canı yaşamdan kopardı. Kimi 3 ay sonra kucağına bebeğini alacaktı, kimi 10 gün sonra dünya evine girecekti. Masumları hedef alan terör yine çocukları öksüz, eşleri dul, anne babaları çocuklarının kokusuna hasret bıraktı.

Patlamada can veren Umut Sakaroğlu’nun da canını hiçe sayarak teröristle çatışmaya girdiği ortaya çıktı. Gümrük Muhafaza Memuru olarak havalimanında çalışan 32 yaşındaki Sakaroğlu, havalimanının içinde rastgele ateş açan teröriste silahıyla karşılık verdiği sırada vuruldu.

Teröristin açtığı ateşle hayatını kaybeden Sakaroğlu, 3 yıllık memurdu ve Atatürk Havalimanı’nın 3’üncü görev yeriydi. Ölüm haberi, Umut Sakaroğlu’nun Hatay’da yaşayan ailesini yasa boğdu, Arsuz’daki evlerinden feryatlar yükseldi. Amca Yusuf Sakaroğlu, “Yeğenim önce teröriste ateş etmiş. Onu etkisiz hale getirmeye çalışmış. Ondan sonra yere yığılan terörist son anda pimleri çekmiş ve bombayı patlatmış” dedi.

10 gün sonra evleneceklerdi

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama


Hain saldırıda hayatını kaybedenlerden Yusuf Teyfik Haznedaroğlu 32 yaşındaydı. 1.5 yıldır havaalanında yer hizmetlerini sağlayan Turkish Ground Services’te (TGS) çalışıyordu ve yolcu sigortalarıyla ilgileniyordu. Saldırı olduğunda mesaisi bitmişti. İş çıkışı servis beklerken park alanında teröristlerden birinin kendisini patlatmasıyla hayatını kaybetti.
Kendisi gibi havalimanında çalışan Nilsu Özmeriç’le nişanlı olan Haznedaroğlu’nun 10 gün sonra düğünü vardı. Haberi alan nişanlısı saat 00.00’a kadar telefonla ulaşmaya çalıştı ama telefon açılmadı.

Patlamada ölenler

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama


Çağlayan Çöl, Mustafa Bıyıklı, Erol Eskisoy, Sıddık Turgan, Ferhat Akkaya, Ertan An, Ali Zülfikar Yorulmaz, Serkan Türk, Göksel Kurnaz, Özgül İde, Fathi Bayoudh, Mahmut Mert, Sıdık Peçenek, Umut Sakaroğlu, Mukhiddinov Samat,
Hüseyin Tunç, Salar Davudi Kohnehshahri, Taher Misfir H Almalki, Ercan Sebat, Mustafa Husham Saeed, Ethem Uzunsoy, Tevfik Yusuf Haznedaroğlu, Meryem Amiri, Kerime Amiri, Zehra Amiri, Hüda Amiri, Mahmut Çizmecioğlu, Nisreen Hashem Shammad, Vafika Ali Bilal, Adem Kurt, Habibullah Sefer, Murat Güllüce, Abdülhekim Buğda, Abdurrahman Abdullah İbedullah, Muhammed Eymen Demirci, Larysa Tsybaklova

Patronunu almak üzere gelmişti

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama

Patlamada hayatını yitirenlerden bir diğeri de 38 yaşındaki Göksel Kurnaz oldu. Ordulu Kurnaz İstanbul’da özel bir güvenlik şirketinde çalışıyordu. Yurt dışından dönen patronunu almak üzere İstanbul Atatürk Havalimanı’na gitmişti. Dış Hatlar Terminali’nin yolcu karşılama bölümünde beklediği sırada meydana gelen saldırıda hayatını kaybetti. Ardında 2 yıldır evli olduğu acılı bir eş bıraktı.

Ekibin en neşelisiydi

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama


TGS’de büro çalışanı 27 yaşındaki Gülşen Bahadır da servisle evine gitmek üzereyken saldırıya yakalandı. Teröristlerin uzun namlunu silahından çıkan kurşunla vurulan Bahadır, kaldırıldığı hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. O anları yaşayan mesai arkadaşı Gülşen’in servisi 3 dakika gecikmesinin hayatına mal olduğunu söyledi, “21.30’da mesaimiz bitti. Servislerimize gidiyorduk. Ben servise bindim. Gülşen 3 dakika falan geçikti. 2-3 dakika erken çıksaydı kurtulacaktı. Çıkışta kurşunla vuruldu, patlama daha sonra oldu. Patlamada bizim servin camları kırıldı ve bizde olay yerinde kaçtık. Gülşen tam çıkışta öldü. Hayat dolu biriydi.

‘Balam, balam’ diye feryat etti

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama


Atatürk Havalimanı’ndaki hain saldırının ardından acının adresi cenazelerin getirildiği Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’ydu. Kapkaranlık bir gecenin yaşandığı kurumun önünde gözyaşı ve feryatlar dinmek bilmedi.

Teşhis işlemleri tamamlanan cenazeler ailelere teslim edilirken, bahçedeki bekleyiş aileler için oldukça güçtü. Kimi bir duvarın dibine çöküp gözyaşlarına boğulurken, kimi cenazelerinin defin işlemleri için prosedürleri yerine getirdi. Kurumun önündeki gergin bekleyişi bozan anlar, otopsi işlemleri tamamlanan ve kimliği tespit edilen cenazelerin isimlerinin okunduğu anlar oldu. Neredeyse her 1 saatte bir, güvenlik görevlilerinin listeyle kapıya yaklaşması sonrası bir aile daha gözyaşlarına boğuldu. Terör kurbanlarının isimleri kapıdan her anons edildiğinde kalabalık hep birlikte kapıya yöneldi. Bekleme süresi uzadıkça ailelerin gözlerindeki acı ve öfke de arttı. Bekleyişin ardından cenaze telaşı yaşayan ailelerin yaşadığı derin üzüntü ise her hallerinden okunuyordu. Özellikle annelerin feryatları yürekleri dağladı. Oğlu Abdülhekim Buğda’yı kaybettiğini Adli Tıp’ta öğrenen Doğu Türkistanlı anne Sacide Buğda sandalyeye çöktü kaldı. Yakınlarının teskin etmeye çalıştığı yaşlı kadın, ‘Balam, balam’ diye ağıt yaktı. Buğda’nın akrabası Adil Batur, “Dün akşam işteydi. Patlama olduğunu duyduktan sonra haber almak için aradık. Sosyal medyada ‘güvendeyim’ diye bir uygulama vardı. Baktık ki onu kullanarak, güvendeyim mesajı vermiş. Ancak sabah aldığımız haberle yıkıldık” dedi.

“Saçlarına dokunmayın”

Saldırıda ölen Gülşen Bahadır’ın annesi Fahriye ve yakınları da ATK’nın önündeydi. Kızının öldüğünü ve cenazesinin otopsi işlemlerinin sürdüğünü öğrendiği sırada fenalık geçiren anne Bahadır, kurumun demir kapılarına tutunarak güçlükle ayakta kaldı. “Kızıma nasıl kıydınız” diye feryat eden anne Fahriye Bahadır, “Kızımdan parça almayın. Onu kesmenizi istemiyorum. Saçlarına dokunmayın. Onları bana bırakın” diyerek gözyaşları döktü.

3 taksici can verdi

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama


Terörün bir diğer kurbanı Mustafa Bıyıklı 51 yaşındaydı. Taksi şoförüydü. Yolcu beklediği sırada saldırının hedefi oldu. Ailesi hastane hastane dolaştı. Bulamayınca Adli Tıp’a geldi. Kızı Öznur Buzakçı, “Hastanelere baktık. Son umutla buraya geldik. Acı haberi burada aldık” dedi.

Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi’ne bağlı çalışan Erol Eskisoy da havalimanına son yolcusunu bıraktı. Yine taksici Ali Zülfikar Yorulmaz da müşteri beklerken hayatını yitirdi.

2. çocuğu olacaktı

39 yaşındaki Ertan An da turizm işiyle uğraşıyordu. Özbek turistleri havalimanına bırakacağı sırada o da hayatını kaybetti. An’ın dayısı Müslüm Yıldız, “Ertan evliydi. Eşi 6 aylık hamileydi ve 1,5 yaşında bir de oğlu vardı. Eşi ölüm haberini alınca fenalaştı” dedi.

Her şey geri gelir...

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama


21 yaşındaki Özgül İde de yakın zamanda havalimanında işe girmişti. İstanbul Arel Üniversitesi’nde Turizm Otelcilik bölümünden mezun olduktan sonra iş arayan İde, Atatürk Havalimanı’ndaki Simit Sarayı’nda çalışıyordu. Patlama esnasında o da evine gitmeye çalışan işçilerden biriydi. Servis beklerken mesai arkadaşlarıyla birlikte patlamanın hedefi olan İde’den geriye sosyal medya hesabı Facebook’tan paylaştığı geleceğe dair şu sözleri kaldı; “Uçup giden her şey bir gün geri gelir. Ama tam da onlarsız yaşamayı öğrendiğimiz zaman...” oldu.

Aleyna babasız kaldı

Terör mağdurlarının yakınlarının bekleyişi devam ederken Ferhat Akkaya’nın cenazesini almayan gelen eşi, kızı ve kardeşleri kurum önünde feryat etti.
Bayrampaşa’da oturan 3 çocuk babası Ferhat Akkaya’nın, bir arkadaşını almak için havaalanına giderken saldırının kurbanı olduğunu dile getiren arkadaşı Ferhat Kabakçı, “Müslüman Müslümanı öldürür mü? Bunlar Müslüman değil. Lanet olsun bunlara. Devlet sesimizi duysun ve önlemlerini alsın. Şimdi geride bir dul ve üç yetim kaldı kim bakacak bunlara?” Ferhat Akkaya’nın yakınları da, babasını görmeye gelen Aleyna’yı teselli etmeye çalıştı.

Suudi aile İstanbul’da dağıldı

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama


Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısının ardından hastaneler yakınlarını arayanlarla doldu. Haber almayan vatandaşlar, kayıp listelerine yakınlarının isimlerini yazdı. Sekiz kişilik Amir ailesi de kayıp listesinde ismi geçenlerdendi. Ailenin Cidde’den Türkiye’ye geldiği ancak uçak indikten sonra bir daha haber alınamadığı öğrenildi. Türkiye’ye eşi Hacira Amiri (51), kızları Kerime Amiri (24), Ayşe Amiri (19), Zehra Amiri (16), Meryem Amiri (14) ve torunu Huda Amiri (3) gelen 61 yaşındaki Abdulmümin Amiri’nin Arabistan’da tekstil işi ile uğraşan bir işadamı olduğu öğrenildi. Saldırılarda aileden Meryem, Zehra, Kerime ve Huda Amiri’nin hayatını kaybettikleri belirlendi. Amiri ile ailenin 3 üyesinin de patlamada yaralandığı öğrenildi.

Oğlunu IŞİD’den kurtaracaktı

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama


Saldırıda hayatını kaybedenlerden biri de, oğlunu IŞİD’den kurtarmak için Türkiye’ye gelen Tunuslu Brigadier Fathi Bayoudh oldu. Bayoudh, Tunus Askeri Hastenesi’nin de çocuk bölümünde sorumlu doktordu.

Al Arabiya’ya konuşan bir aile yakının aktardığı bilgiye göre, Bayoudh’un oğlu iki sene önce evi arayarak Suriye’de olduğunu söyledi.

Bayhoudh, oğlunu dönmeye ikna ederken, IŞİD’den kaçan oğluna, nüfuzunu kullanarak Türkiye’den Tunus’a iade edilmesi için bir anlaşma sağladı. Ancak, oğlu, Türkiye’de yargılanmak üzere tutuklu tutulmaya devam etti. Oğluna yardım etmek isteyen baba ise, oğlu için geldiği İstanbul’da hayatını kaybetti. DIŞ HABERLER SERVİSİ

Prensesleri yetim kaldı

Canını hiçe sayıp teröristi vurdu ama


Murat Güllüce (42) de havaalanı turist getiren servis aracını kullanıyordu. Ailesi onu Adli Tıp’ta buldu. Güllüce, ardında ‘prenseslerim’ diyerek Facebook’ta fotoğraflarını paylaştığı dört kız çocuğu bıraktı.