CHP’li Böke: Geri vites yapanların, vitesi ellerinde kalmış görebilir

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, CHP İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısına katıldı. Toplantının açılış konuşmasını CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel yaptı. Atatürk Havalimanı’ndaki saldırıyı kınayan Yüksel, "Kendimizi o parçalanmış cesetler gibi hissettik. Hemen her ay meydana gelen patlamalarda yitirilen canlardan sonra hükümet, şehitlerimiz diyor ama bana göre AKP hükümetinin uyguladığı politikaların kurbanları bu canlarımız. Atatürk’ün ’Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ sözü yerine ’Yurta savaş dünyada savaş’ politikasını uygulanmaktadır. Barış istemek yasak, savaş istemek serbest hala geldi. İnsanlarımızın ölme özgürlüğü var, katillere yakalanmıyor. Ölenlerin yakınları ölenler suçlanıyor. Böyle bir süreç yaşıyoruz" diye konuştu.

Kente bayramlaşma için gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke de toplantıda konuştu. AK Parti hükümetine, son terör saldırıları ve dış politika üzerinden sert eleştirilerde bulundu. Bayramların insanların sevdikleriyle kucaklaştığı, büyük aile sevgisinin mutluluğa dönüştüğü zamanlar olduğunu söyleyen Selin Sayek Böke şunları söyledi: "Büyük Türkiye aile kucaklaşmasının bütün evlerde hissedebildiğimiz bayram olsaydı ama maalesef büyük acıyla giriyoruz. Büyük acılara alıştırılmak istenen bir dönemden giriyoruz. Türkiye’nin bu büyük acıya alıştırılmak istendiği bir dönemden geçerek giriyoruz. İstanbul’da Türkiye’nin dışarıya açılan kapısında büyük bir patlamayla 43 canı kaybettik. Öncelikle kaybettiğimiz insanlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Türkiye yıllardır terör belasıyla boğuşuyor. Ne yazık ki, artık AKP’nin yanlış politikaları sonrasında bu sorun yeni bir aşamaya geçti. Türkiyeye artık sistematik ve kitlesel terörle karşı karşıya. Bu tehdit eskilerden farklı. Bu tehdit radikal ve aşırıcı biri terör tehdidi. Bu tehdit, Cumhuriyet tarihinde ilk defa kitlesel ölümlerin bir büyük gerçeğe dönüşmesine yol açıyor. Çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız. Böyle ciddi durumlar olduğu zaman bir iktidara düşen en temel görev, bu ciddi sorunla ciddiyetle yüzleşmek ve ortaya konan ortak akıl önerilerini kabul etmektir. Sorunlarını çözümlü için elini taşın altına koymaktır. Oysa ki bu iktidar bırakın elini taşın altına koymayı, sorunla yüzleşmeyi ve yüzleştiği sorunu çözmeyi, sorun yokmuş gibi kafasını kuma gömerek yeni cinayetlerin ortaya çıkmasına imkana yaratıyor."

ÇÖZÜMLERİNİ AÇIKLAMALARI GEREKİYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke, yaşanan yeni terörle ilgili çözüm önerilerini de sıralaması gerektiğini söyleyip, şöyle devam etti:"Hükümetin bugün çıkıp vakit kaybetmeden yeni tehditle nasıl başa çıkacağının çözümlerini bize açıklaması gerekir. Kafasını kuma gömmek değil. Türkiye’nin başına bu sorunu musallat ettiği gibi Türkiye’yi nasılı bu sorundan kurtaracağını tarif etmesi gerekir. Tabi sorunu yaratanın, nasıl çözeceğini tarif etmesini beklemek esasında çok da gerçekçi değil. Bu sorunu başımıza musallat eden Erdoğan’dır, radikal görüşleridir. Erdoğan’ın ideolojik, mezhepçi dış politika uygulamalarıdır. Onun ortaya çıkardığı siyasi rant ve kendi çıkar düzeni üzerine kurduğu Türkiye düzenidir. Bize düşen bu sorunu ortaya koymak, tehdit ortaya koymak, bu tehdidin ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. Tehdit çok açık, ne yapılması gereken de belli. Eksik olan şey, bu sorunu çözmek için gerekli olan siyasi irade eksikliğidir. En nihayetinde saray darbesiyle Başbakan’ı devirmiş Cumhurbaşkanı, seçilmemiş Başbakan ve yarın satılmayı bekleyen bir bakanlar kurulu var. Bu çerçevede bu sorunu çözmesini beklemek hiç gerçekçi değil."

CUMHURBAŞKANI GERİ VİTES ARAYIŞLARINA GİRDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Binali Yıldırım’a cevaplaması için 11 soru sorduğunu da hatırlatan Selin Sayik Böke, "Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak mısınız? Bu sorumluluğu yerine getirecek misiniz? Getirmeyecekseniz o koltukları boşaltın, Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak insanlar bu işi yapmaya hazırlar" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da İsrail ve Rusya ilişkileri üzerinden sert eleştirilerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke, "Cumhurbaşkanı yeni geri vites arayışları içerisine girdi. Bunu İsrail ve Rusya ile düzenlenen ilişkilerde gözlemledik. Normalleşen bir dış politikayı yıllardır dile getiriyoruz. Türkiye’nin kendi çıkarları önde olan, ’Yurtta sulh cihanda sulh’un ne kadar elzem olduğu aşikar. Dış politikanın normalleşmesine itirazımız yok. Ancak bu yapılarak sanki bütün sorumluları kendileri değil gibi geri vites yapanlar, o vitesi ellerinde kalmış görebilir. Türkiye Cumhuriyeti elinde geri vites kalmış bir araba muamelesi görmemelidir. Bundan sonra atılacak adımlarda bir yarın olduğu gözetilerek adımların atılması elzemdir. Şu anda yaşanan bu geri vites politikası çöken imparatorluk harekinin sonucudur. Çuvalladırlar. Bunu Türkiye hep beraber ödüyor. Bu çark edişi Mavi Marmara ile ilgili açıklamasında gördük. Mavi Marmara’yı İsrail’e göndermiş olan Erdoğan’ın kendisidir. İnsanların can kaybetmesinin sorumlusu Erdoğan’ın kendisidir. Bugün bu çark etmedeki açık mesajı şudur; Yarın hepinizi kendi çıkarlarım için terk edebilirim diyen bir cumhurbaşkanı var" diye konuştu.

YARGI PAKETİNİN GEÇMEMESİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ

İstanbul’daki saldırı sonrasında, meclise terörle ilgili araştırma önergesi verdiklerini ve AK Parti oylarıyla reddedildiğini ifade eden Selin Sayek Böke, "Bir bombayla 43 canımızı kaybettiğimizi bu terör araştırılmasın, bilinmesin yani buna çare üretilmesin dedi. Bugün de genel kurulda özel görüşme talebimiz oldu. Ancak yine AKP Türkiye sorunları konuşmaktan kaçan yaklaşımını ortaya koydu. Bunu yaparken bunu korkuyla yaptığını Yargıtay ve Danıştay düzenleme paketleriyle de ortaya koyuyor. Şu anda mecliste görüşülen yargı paketi korkularının dışa vurumudur. Biz Yargıtay ve Danıştay yasasının geçmemesi için elimizden geleni yapacağız. Geçerse de Anayasa Mahkemesi’ne hemen götüreceğiz. Biz CHP olarak bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz" dedi. Böke, sözlerini şöyle sonlandırdı, "Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni kimsenin sıkıştıramayacağı, bir dış politika inşa etmekle yükümlü bir iktidar var. Kendi beceriksizliğini başkalarına yıkarak işi idare etmeye çalışanlar, muktedir değildir. Bu Erdoğan’ın açık bir itirafıdır; ’Biz kötü bir politika inşa ettik bu yüzde sıkıştırılıyoruz diyor. ’Kötü politika inşa ettiğimiz için sıkıştırılabiliyoruz’ diyor" dedi.