Cumartesi Bir fıtık yeter; yerse...

Bir fıtık yeter; yerse...

24.03.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Fıtık: Anatomik yapının bozulması ile doku veya organların normal yerinden başka bir alana yer değiştirmesi (Vikipedi, özgür ansiklopedi)

Bir fıtık yeter; yerse...

tubakyol@yahoo.com Düşünün, bazılarımız gayet basit bir sebepten doğuyoruz. Dikkatsizlikten. Ve gayet basit bir sebepten ölebiliriz. Dikkatsizlikten.İnsan hayatının seyri dikkatsizlikten ya da basit bir baş ağrısı yüzünden ya da basit bir mide yanması yüzünden falan değişiverir.Hayat bazen böyledir. Sonuçları çok karmaşık da olsa, bazı şeylerin gerçekleşmesinin çok basit sebepleri olabilir. Çok aptalca bir şey yaptım. Yine. Yaptığım aptallığı anlatacak değilim ama şunu anlatacağım. Duruma şahit olan bir arkadaşım şaşkınlıkla sordu: "Allah aşkına, sen nasıl bitirdin üniversiteyi?" Basit.Basit düşünerek.Hocalar genellikle sınavlarda çok zor sorular sorarlardı. Ama bir-iki tane de çok kolay soru olurdu. Sınava çok çalışanlar bu basit sorularda bile bir "cinlik" ararlardı, karmaşık düşünürlerdi. Ve tabii o soruları bir türlü çözemezlerdi.Ben o basit soruları hiç kaçırmazdım.Bölümdeki en zor derslerden birinden, üstelik ortalamanın üstünde not alarak geçmemi sağlayan sorular ideal gaz kanunuyla çözülüyordu.Ortaokul öğrencileri bile bilir: PV=nRT! Gazetecilik okumadığım halde senelerdir nasıl oluyor da bir gazetede yazıyorum?Basit.Ortaokulda öğretmişlerdi. "Kompozisyonlar giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşmalıdır."Giriş, gelişme, sonuç...Sonuç?Basit.Çok da yormayın yani kendinizi, bazen de bazı şeyler basittir. Sonuç: Basit Tekrar sonuç: Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmayacağına dair iddiaya girdim ya ben birkaç kişiyle. Bu iddiamın hâlâ arkasındayım. Nispeten karmaşık bir sürü sebepten dolayı Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmayacağını düşünüyorum.Ama bir şey var, çok basit bir şey.Bu çok basit şey, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasına sebep olabilir.Bel fıtığı!Ah ben nasıl oldu da bunu daha önce görmedim?Baykal "Çankaya yokuşu diktir, fıtıkla çıkılmaz" diyene kadar, fıtığın cumhurbaşkanı olmamak için değil, aksine, tam da olmak için basit ama yeterli bir sebep olduğunu nasıl düşünemedim?* * *Kurulup kurulup bozulan tüm senaryoları koyun bir yana, sırf genel seçimlerde parti başkanı olarak il il dolaşması, saatlerce ayakta kalıp kalabalıklara seslenmesi gerektiği için ve bu performansı gösteremeyeceği çünkü bel fıtığı olduğu için cumhurbaşkanı olup Çankaya'ya oturabilir mi Tayyip Erdoğan?Olabilir. Basit ama yeterli sebep Televizyonda bir filmin ya da bir programın arasına reklam girdiğinde bölündü diye bozuluyorum bazen. Diyelim çok mühim bir şeyin konuşulduğu ya da en azından konuşulan şey çok mühimmiş gibi yapılan bir programda, tartışmayı yöneten program sahibi kişi en can alıcı cümleyi kesip "Önce reklam" dediğinde şaşırıyorum.Sonra hatırlıyorum. Tüm bunlar, tüm bu programlar falan, zaten bu yüzden yapılıyorlar. Arasında reklam yayımlansın diye. Amma teflon beyinliyim, yoksa "beyin fıtığı" mı demeliyim; nasıl oluyor da bunu sık sık unutabiliyorum?İnsan hakikaten tuhaf bir mahluk. Hayatı hiç gerekmediği halde gayet karmaşık bir hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda bu karmaşıklığa öyle bir kaptırıyor ki kendini, buna sebep olan o en basit şeyi unutabiliyor. Teflon beyinlere çelik çomak oyunları Hayvanat bahçesindeki bir kaplan kendisine getirilen yemeği oturup efendice yemek yerine havaya fırlatır, yakalamak için sıçrarmış. Halihazırda ölü de olsa, onu bir de kendisi öldürsün. Maksat, bir şey yapmış olsun.Hayvanat bahçesindeki rakunlar, kafeslerinden çıkıp yiyecek arayacakları bir dere olmadığı için, bakıcılarının verdiği yemeği götürüp su kabına atarlarmış. Bazen yiyecek suda dağılıp gidermiş ama ne gam. Rakun bunu hep yaparmış. Maksat hazır da gelmiş olsa yemeğini suda "avlasın". Bizimki de biraz bu hesap.Her şeyi karmaşıklaştırmazsak, nasıl eğleneceğiz?Basit çok sıkıcı.Televizyonda maksadına uygun olarak ha bire reklam dönseydi çok sıkılırdık. Üstelik eğer bir TV sektörü olmasaydı, bu sektörden insanlar para kazanmasaydı, reklamı yapılan onca gereksiz şeyi kim satın alacaktı?Oyalanıyoruz işte, ne yapalım... Maksat oyalanalım... Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında yazılıp çizilmesiyle, konuşulup tartışılmasıyla ilgili olarak "Verdik çelik çomağı, oynuyorlar" dedi... Aynı kitapları okuyor olabilir miyiz?Aylar evvel cumhurbaşkanlığı için kimsenin itiraz etmeyeceği bir aday göstermiş olsaydı, biz yine de o kişiyi havaya atıp tutacak, su kabına bandırıp çıkaracaktık.Ama benim okuduğum kitaplarda seçim dönemlerinin en mühim işlevinin kalabalıklar arasında giderek silikleşen tek tek insanlara nihayet bir toplumsal kimlik bulma -en azından bulduğunu sanma- hissi vermesi olduğu da yazıyor.Vakit daralıyor. Eğer bir süre daha bu histen mahrum edilirsek en yakınımızdaki kimliklere yapışıp onları abartmak zorunda kalabiliriz.Şu sıra yaptığımız da budur.* * *Kaplanı ya da rakunu aç bırakmak hangi kitapta yazar? Kimliğim nerede? Televizyon sektörünün çok sayıda insana iş yarattığı muhakkak. Yapımcılar, sunucular, spikerler, yönetmenler, kameramanlar... Dizi işi bir büyüdü; oyuncular, senaristler, ışıkçılar, sesçiler... Daha geçenlerde tiyatro oyuncuları dizilerde yer alamayacak mı ne diye bir şey çıktı, az kalsın kaç kişi gelir kapısından olacaktı... TV'nin yakın zamanda yarattığı bir iş daha var, yepyeni bir iş: Jüri üyeliği. Parası iyi, şöhreti garanti, ego tatmini yüksek...Çocuklar uyuyor mu, yoksa çoktan sormaya başladılar mı?- Büyüyünce jüri olayım mı anne?- Durduğun kabahat evladım. - Büyüyünce ne olacaksın yavrum? - Jüri üyesi ol'cam anne