Cumartesi “Deprem bacaklarımı alsa da basketbolu hiç bırakmadım”

“Deprem bacaklarımı alsa da basketbolu hiç bırakmadım”

09.05.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:

Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı başarıdan başarıya koşuyor. Şu an da Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmanın sevincini yaşıyorlar. Ancak sıradan bir sevinç değil onlarınki. Aynı zamanda “Engellisin, yapamazsın” diyenlere de yanıt veriyorlar çünkü

“Deprem bacaklarımı alsa da basketbolu hiç bırakmadım”

Hem Galatasaray’ın hem de Milli Takım’ın tekerlekli sandalye basketbol  antrenörü Sedat İncesu “Takımın kurulduğu ilk gün bu hedefler konmuştu. Başarı tesadüf olmadı. ‘Türkiye’de görülmemiş bir şey yapalım’ diye yola çıktık ve başardık. Ben oyuncularımıza engelli değil, sporcu muamelesi yaptım. Bu nedenle başarılıyız zaten” diyor...
Galatasaray Metin Oktay Tesisleri’ndeyiz. Hemen hemen herkes Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın şampiyonlar ligi finalinde Almanya temsilcisi RSC Rollis Zwickau takımını nasıl 82-73’lük bir skorla yenerek şampiyon olduğunu konuşuyor. “Alınabilecek bütün kupaları aldık” diyorlar:?Üç Türkiye şampiyonluğu, iki Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, bir Kıtalararası Kupa, iki tane de Türkiye Kupası... Şimdi bir de ekimde Adana’da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası heyecanı sarmış onları...
Seyran Orman Kurt 34 yaşında. Evli. 2,5 yaşında çocuk felci geçirdi. “Kendimi bildim bileli sandalyeyle geziyorum. Hayata hiç küsmedim” diyor.

“Deprem bacaklarımı alsa da basketbolu hiç bırakmadım”
1997’den beri basketbol oynadığını, 2007’de ise Galatasaray’a forvet olarak transfer olduğunu anlatıyor bize. “Kadınlarla da oynanır mı?’ diye sizi dışlayan erkekler oluyor mu?” sorusuna ise gülüyor:?“Hiç olmadı. Erkeklerle oynamak zor. Onlardan daha fazla çalışıyorum. Ama alıştım.” Kurt Tekerlekli Sandalye Bayan Milli Takımı’nda da oynuyor. Önünde ağustosta İngiltere’de gerçekleştirilecek Avrupa Şampiyonası var.
Çek oyuncu Petr Tucek (31) evli, iki de çocuğu var. Takımın kaptanı, aynı zamanda da sayı kralı olan oyuncu, 28 sayı ve 6 ribauntla Galatasaray’ı final karşılaşmasında galibiyete taşımış. Üç yıldır Galatasaraylı olduğunu söyleyen Tucek, 7 yaşından beri basketbol oynuyor: “18 yaşında menisküs ameliyatı oldum. Basketbolu bırakmam gerekti ama bırakmadım, engelli basketboluna devam ettim. Avrupa’nın en iyi takımındayım. En kuvvetli ekipleri iki kere yendik.”
Takımın forveti Selim Demirdağ (31), 22 yaşında bir trafik kazası geçirdi. “Futbolcu olmak istiyordum, olamadım. Basketbola başladım. Mili takımda da oynuyorum. Adana’daki Avrupa Şampiyonası’nda ilk dörde girmeye çalışacağız. İsveç geçen yıl şampiyondu. Arkadaşımız Hüseyin Haydari orada oynuyor. Takımın beyni. Onu durdurabilirsek kazanabiliriz” diyor.

“Sahada kendimi bir savaşçı gibi hissediyorum”

Engelli sporcuların sıkıntıları saymakla bitmiyor. Antrenman yapmak için tekerlekli sandalyelelere uygun spor salonları bulmak zor. İskenderun takımı gibi dernek ve belediyelerle ayakta durmaya çalışan pek çok takım ise sponsor bulamadığı için kapanmak zorunda. “Çok pahalı bir spor. Mesela basketbol sandalyelerimiz 10 bin TL’den başlıyor” diyor takımın forveti İsmail Ar (23). Ar basketbola 7 yaşında başlamış. Ancak 1999’daki 17 Ağustos depremi bacaklarını almış ondan. “Enkaz altında kaldım. Ancak basketbolu bırakmadım. Yalova’da bir basketbol takımına yazıldım. İki yıl önce de Galatasaray’a transfer oldum. Sahada kendimi bir savaşçı gibi cesur hissediyorum” diyor.
Ferit Gümüş (29) ise takımın pivotu. Protezle yürüyor. Anne karnında oluşmuş bir sorundan dolayı fiziksel engelli. Ancak 15 yaşından beri basketbol oynuyor, takım kurulduğundan beri de Galatasaray’da. Takımda bir kadının olmasının büyük avantaj olduğunu söylüyor. Onları erkeklerle birlikte oynatmak, engelli kadınları teşvik etmek amacıyla da yapılıyor... 


“Eskiden sporcularımıza dilenci diye para verenler şimdi onlarla fotoğraf çektiriyor”
Sedat İncesu (Antrenör)

“Deprem bacaklarımı alsa da basketbolu hiç bırakmadım”
-1997’den beri engellilerle çalışıyorum. 2003’te milli takım, 2005’te Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı antrenörü oldum. Tekerlekli sandalye basketbolunda da kurallar aynı. Sanılanın aksine pota alçak değil. Takım olarak normal basketbolun sayılarına ulaştığımız, hatta onları geçtiğimiz bile oluyor. İnsanları etkileyen de bu zaten. Hem sandalyeyi hızlı sürmek, hem yön değiştirmek, hem de topa hakim olmak zorundasınız. Cambaz gibi oyuncular var. Basketbolda “iki adım” vardır. Bizde bunun yerine iki kez sandalyeyi itme var.
-En ağır engelliden daha hafif engelliye kadar bir puanlama sistemi var. En ağır engelliler 1 puandan başlıyor. Dizinden sakat sporcular ise daha hafif engelli grubundalar. Onlar 4,5 puan sayılıyor. Her oyuncu kendi puanında en iyi olmak zorunda. Sahanın içerisinde 14 puan oynanıyor. Bayan oyuncu avantajı da var. Seyran mesela takımın en değerli oyuncularından.
-Milli takımla Avrupa Şampiyonası’na da hazırlanıyoruz. Hedefimiz Adana’da ilk dörde girip seneye İngiltere’ye, Dünya Şampiyonası’na gitmek. Almanya, İspanya, İtalya gibi ülkelerden ciddi teklifler geliyor. Ama sporcular takımda kalmayı seçiyor. Sporcularımız ayda en az 2500 TL kazanıyor.
-Ülkemizde maalesef engellilere karşı büyük bir cehalet var. Biz de başarılı olarak bu önyargıları yıkmaya çalışıyoruz. Eskiden kulübün önündeki sporcularımızı dinlenci zannedip onlara para verenler artık onlarla fotoğraf çektiriyor.