Özgür Özel’in başarısız olmasını kimler istiyor?

İktidar, doğal olarak ana muhalefet liderinin başarısız olmasını ister.

İYİ Parti’nin yeni yönetimi de kaybettiği gücünü, kaptırdığı tabanını toplamak için CHP başarısız olsun ister.

Buraya kadar yazdıklarım siyaset alfabesinin ilk harfleri, şaşırtıcı bir yan yok.

Şaşırtıcı olan CHP içerisinde Özgür Özel’in tökezlemesini isteyenlerin varlığı.

CHP’de 2028’de “alternatifsiz Cumhurbaşkanı adayı” olmak isteyen iki isim var.

Biri milliyetçi diğeri de DEM oylarına oynayarak aday olma çabasındaki bu iki isim, Özgür Özel’in seçim gecesinden beri izlediği politikayla potaya girmesinden mutlu olmamıştır tahminen.

Buna rağmen uluslararası kanallara verilen tartışmalı bir röportaj dışında iki aday adayı da şimdilik Özgür Özel’e karşı bir aksiyon almadılar.

***

31 Mart akşamı sandıklar açılıncaya dek koltuğuna dönme planları yapan, “makosenlerimi giyerim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan-Özel buluşmasına dair ilk salvosunu yaptı ama başarılı olamadı.

30 Nisan günü TBMM’deki grup toplantısının öncesinde ve sonrasında gazetecilere cümle aralarında Özgür Özel’in 1 Mayıs stratejisini hatalı bulduklarını söyleyen bazı vekiller de olmadı değil.

Alışkanlıktır, isim vermeden kulis adı altında fısıldanır böyle şeyler.

Oysa ideal olan, parti menfaatine hizmet eden davranış, yanlış bulduğun politikayı gazetecilere değil direkt Genel Başkan’a söylemektir.

Bugün kü CHP Grubu’nu Kılıçdaroğlu belirledi ama vekiller partilerine aidiyet duyarlar, seçilmelerini sağlayan kişiye değil.

***

1 Mayıs gününün bombası eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’ndan geldi.

Yanlış anlaşılmasın, Kaftancıoğlu’nun Özgür Özel’i eleştirmesine kimse itiraz edemez ve etmemeli de.

Ancak Kaftancıoğlu’nun sosyal medya mesajı içerisindeki tırnak içi cümleler bana son derece ilginç geldi.

Güvenlik güçlerinin kendi aralarındaki diyalogdan başlığıyla şunları yazdı Kaftancıoğlu:

“Abi bizimkiler çok korkuyorlar Taksim’e çıkılmasından”, “Sendikalar kararlı durur, CHP (Özgür Özel denildi) kararlı durursa, durduramayız”, “Onlar vazgeçmezse durdurmamız zor”, “Çıksalar ne olacak ki”...

Canan Kaftancıoğlu, polisten bu cümleleri kendi mi duydu, birileri polisler aralarında böyle konuşuyorlar mı dedi bilmem, tüm gün aradım, Kaftancıoğlu’nun tırnak içerisinde yazdığı polis konuşmalarından söz eden tek haber, tek mesaj bulamadım.

Dediğim gibi, Kaftancıoğlu, Özgür Özel’i eleştirebilir ama eleştirideki polis cümleleri hayali konuşmalar gibi duruyor.

Hayalle süslenmiş gerçekliği arttırma çabası eleştirenin niyetinin sorgulanmasına yol açar bir anda...

***

Adnan Keskin, CHP Genel Sekreteri olduğu 1990’lı yıllarda, CHP Genel Merkezi önünde Çevik Kuvvet ile arbede yaşamış, bir polisin copunu alıp, sonra o copla basın toplantısı düzenlemişti.

Rahmetli Deniz Baykal’ın bir İstanbul programı sırasında konuyu açmış, Refik Saydam, Mahmut Şevket Esendal, Bülent Ecevit gibi isimlerin geçmişte Genel Sekreterlik yaptığını, CHP Genel Sekreteri olan kişinin Gençlik Kolları’na yeni üye olmuş birisi gibi sokakta polisle itişmesinin hoş bir görüntü olmadığını söylemiştim.

Deniz Bey, “Adnan’ı, İstanbul medyasına yedirmeyeceğim” demekle yetinmişti o zaman, sonra Adnan Keskin’i kendisi yedi, sonra gönlünü almak için adımlar attı ama aralarındaki mücadele çok sert oldu. Adnan Keskin, Deniz Baykal’ı eşkıya yöntemleri kullanmakla da suçladı.

Neyse, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den beklenti, sokakta polisle çatışması ya da barikatlara yüklenmesi miydi?

1993’te, OHAL döneminde dönemin başbakan yardımcısı Deniz Baykal, Lice’ye alınmamıştı, o zaman SHP’liler, Baykal’ı değil izin verilmemesini eleştirmişlerdi.

***

Siyasette kafalar farklı çalışır, bunu biliyoruz.

Garip olan durum, 2028’de aday olmak isteyenlerin ya da tekrar parti yönetimini almayı umanların, kendi başardıklarıyla değil potansiyel rakiplerinin başarısızlıklarıyla hedefe ulaşma çabasında olması.

Bu sadece Özgür Özel’le alakalı bir durum değil, potansiyel adaylara yakınlığıyla bilinen kimi medya sitelerinde hiç olmadığı kadar çok belediyecilik, Ankara’daki sel, haberi yapılıyor.

Belki sadece tesadüftür belki de Cumhurbaşkanı Adayı olma satrancındaki hamlelerdir...