“Fragman her izleyicide aynı duyguyu uyandırmalı”

Doğan Can Gündoğdu, çocukluğundan beri yönetmenlik hayali kuran biri. Bahçeşehir Üniversitesi’nde İletişim Tasarımı bölümünde öğrenciyken hazırladığı bir ödevle Hollywood’un ilgisini çekiyor. National Geographic’in ilk film prodüksiyonu “Seal Team Six”te tasarımcı olarak yer alıyor. Türkiye’de bu alandaki boşluğu fark edip “hikaye içinde hikaye” anlamına gelen Frametale adlı bir film tanıtım şirketi kuruyor. Nuri Bilge Ceylan’dan Cem Yılmaz’a birçok isimle çalışıyor. Dört yıl önce Hollywood’daki bir şirketten aldığı davetle ABD’ye gidiyor. Henüz 28 yaşında. Son olarak Netflix’in üç Oscar ödülü kazanan Roma filminin fragmanını hazırlayan ekipte grafik sanatçı olarak yer aldı. Fragman geçtiğimiz günlerde, bu yıl 20’ncisi düzenlenen Golden Trailer Awards’da “En Orijinal Fragman” ödülüne layık görüldü. Gündoğdu’ya Golden Trailer Ödülü’nden iyi bir fragmanın inceliklerine merak ettiklerimizi sorduk.

Roma’nın fragmanında ne tür bir rol üstlendiniz?

Hollywood’daki çalışma sisteminde çok büyük bir iş bölümü oluyor. Bir film size ulaştırıldığında sadece o iş ile ilgilenen bir yapımcı atanıyor ve kreatif direktör ekipte kimlerin yer alacağına karar veriyor. Fragman birkaç editör tarafından farklı bakış açılarıyla kurgulanıyor, müzikler için onlarca alternatif bulunuyor. Grafik sanatçı olarak dahil olduğum kısımda, filmin dünyasını seyirciye en uygun olacak şekilde yansıtan renkler, fontlar ve grafik tasarımlar kullanılarak bir fragman final hale getiriliyor. Yani kesinlikle tek kişilik bir süreç değil. İzlediğimiz iki dakikalık bir fragman bazen büyük bir ekibin yıllardır üzerinde çalıştığı ürünü olabiliyor. Türkiye’de bu alan daha çok yeni olduğu için bütün bu saydığım iş bölümünü tek başınıza yüklenmeniz gerekiyor. Tabii bunun da güzel yanları var. Birebir filmin yönetmen ve yapımcısı ile çalışıyorsunuz, bazı kararları verirken daha özgür davranabiliyorsunuz.

Bu yılın fragman ödüllerinde ne tür işler öne çıktı sizce?

Önceki yıllardan farklı olarak artık sosyal medya platformlarıiçin hazırlanan dijital içerikler öne çıkıyor. Netflix ve benzeri dijital platformlara yönelik çalışmaların ağırlık kazandığını söyleyebiliriz. Üretilen işlerin içerik kalitesi de çok zengin ve çeşitli. Bir fragman tasarlarken sadece Amerika izleyicisini düşünmemek gerekiyor. Bir Japon, bir Hindistan ya da bir Meksika izleyicisinde de aynı duyguları harekete geçirecek global ölçekte işlere imza atmanız gerekiyor. Ödüllerin de bu çerçevede şekillendiğine inanıyorum.

“Yönetmenin dünyasını aktarmak”

Size göre iyi bir fragmanın olmazsa olmazı nedir?

Fragmanın da bir hikayesi olmalı. Örneğin Nuri Bilge Ceylan’ın “Ahlat Ağacı” filminin fragmanlarını hazırlamıştım. Yönetmenimizin aklında bunu bir kuyuya art arda damlayan su damlalarının çıkardığı seslerle hazırlamak vardı. Ben de filmden seçtiğim en etkili anları derleyerek her damlada farklı bir duygu yansıtacak şekilde kurguladım. Bu anlamda yönetmenin yaratmak istediği dünyayı izleyiciye en doğru şekilde aktarmak birincil kriterim diyebilirim.