"İbrahim Tatlıses’e hâlâ aşığım"

Derya Tuna: ‘Ama aşkın yetmediği durumlar vardır. Onurum daha önemli’ "İbrahim Tatlıses’e hâlâ aşığım"
Derya Tuna, İbo’dan ayrılalı bir hayli oldu ama görünen o ki kafası biraz karışık. "Dünyaya bir daha gelsem onun gibi olmak isterim" diyor
Selda Uskan

İbrahim Tatlıses, Urfa’da inşaat işçisi olarak çalışmaya devam etseydi büyük bir ihtimalle biz Derya Tuna’yı tanımıyor olacaktık. Ama o azimli
ve başına buyruk tavrıyla bir yerlerde mutlaka karşımıza çıkardı. Bana kalırsa, bir şeyler üretmeden, sadece ünlü biriyle
paylaştığı hayatın kendisine getirdiği bu medyatik kimlikten de hoşnut değildi. Yeni açılan işyerinin 24 saat başında olması da bu yüzden sanırım. Kendi adına başarıyı yakalamak.
Derya, Bakırköylü beş kardeşin ortancası. "Çatık kaşlı bir çocuktum. Ablamın arkadaşları bile benden korkardı. İdo da bana çekmiş.
Aynı dikleniş tavırları onda da var" diyor.

Ünlü anne babanın çocuğu olmanın şımarıklığı mı bu?
Farkında bile değil. Zaten buna ben de izin vermem. Tüm köyün çocukları bizim evde. Ona kalsa Amerika’ya bile hep birlikte gideceğiz.
(Yine kendi çocukluğuna dönüyor. Çok çalışkan değilmiş ama hiç kopya çekmemiş. Sıskacık bir kızmış. "Giyime o zamanda düşkündüm" diyor ve ekliyor: "Okul formamı belinden kısaltır, mini etek yapar, öyle giderdim okula.")

Sinemaya nasıl geçtiniz? Gençlik hayali miydi?
Yok canım, hiç öyle heveslerim olmadı ama gösterişli bir kızdım. Kardeş gibi büyüdüğüm Evanfiya diye bir arkadaşım vardı. Ona göre ben mutlaka bir gün artist olmalıydım.

O günlerdeki aşk hayatınız nasıldı?
15 yaşına kadar flörtüm olmadı. "Filanca seni seviyor" gibi çocukça şeylerle idare ettik. Yavuz diye bir çocuk vardı, kızlar çok beğenirdi. O da beni beğenirdi ama ben istemezdim. Bir tür kaprismiş herhalde. İlk aşkım arkadaşımın abisiydi. Ben aşkımdan ölüyordum da çocuğun bir şeyden haberi olmuyordu. Çok sonraları öğrendiğinde de çok kızmış hatta.

Niye daha önce haber vermediniz diye mi?
Yok canım, "Utanmıyor mu bacak kadar boyuyla? Benim onunla ne işim olur?" demiş. 16 yaşında yine bir çocuğa aşık oldum. O da benimle ilgilenmiyordu ama biraz büyüyünce işin şekli değişti. Anneme bile gelip ağladı. Bu sefer ben ı-ıh dedim.

Yani çocukluktan gelme bir kararlılık söz konusu.
Evet.

Peki sinema ve sahne?
İbrahim Bey’le 3 film yaptım. Çok teklif alıyordum. İkisi Kadir İnanır’la 5 filmlik bir anlaşmam vardı. Sonra iptal oldu. Üç kadro da sahne çalışmam oldu. Çakıl’daki program da yarım kaldı zaten.

"Yuvamın kadını ol" durumları mı?
Evet.

Peki o olmasaydı?
Zaten yapamazdım. Tecavüz sahnesi, öpüşme filan..

Yasakladığı için mi?
Yok hayır. Kişiliğime ters. Ama yapanlara saygı duyarım.

TV dizisi teklif edilirse?
Niye olmasın?

Ünlü olmayı seviyor musunuz?
Medyatik olmak farklı bir şey. Akmerkez’de yorgun argın yürürken "Aa! Derya Tuna dediklerinde omuzlarımı dikleştirip saçlarımı düzeltiyorum. En azından sadece medyatik olmak istemem, bundan sonra mutlaka bir iş başarmalıyım.

Basınla aranız?
İyi, ama bazen yanlış yazıyorlar. Gülben Ergen’e sattığım evin yok hamamı varmış, yok kubbesi... Bana sorsunlar, ben mutlaka doğrusunu söylerim.

Biten her ilişkinin ardından genç hanımların çevresinde playboylar dolaşmaya başlar...
Playboylar kime gideceklerini, kime üşüşeceklerini iyi bilirler. Ben etrafımda playboy filan görmedim.

İbrahim Bey’in ilk ihaneti değil. Niçin bu sefer bitti?
Hep söylüyordum "İbrahim Bey’e zamparalık yakışıyor" diye. Ama bu sefer yakışmadı. Sadece ben değil sevenleri de yakıştıramadı.

İbrahim Tatlıses, Urfa’dan hiç gelmeseydi nasıl bir yaşamınız olurdu? Bir tahmin istiyorum.
Mutlaka yine çocuk sahibi olurdum. Mutlaka evlenirdim ve bir iş kadını olur, başarılı olmaya çalışırdım.

Pişman mısınız?
Asla. Yaşadığım 18 yıldan pişman değilim. Yaşanması gerekiyormuş. Yaşandı ve bitti.

Gerçekten bitti mi?
Evet. Bitti.

Bunu büyük harfle yazabilir miyim?
Evet.

Peki yetişkin bir kızınız olsaydı?
Yanmıştı. Dibimden ayırmazdım.

Ya onun da karşısına İbrahim Tatlıses gibi biri çıksaydı?
Ben biraz da kaderciyim. O da yaşar ve görürdü.

İbrahim Tatlıses’ten ayrılınca ortada mı kaldınız? Ekonomik durumunuz nedir?
Çok şükür. Yalnız yeni işimde 30 kişi ile paylaşıyorum ekmeğimi. Bunun için de dua ediyorum. İyi olacak inşallah.

Hedefiniz kuaförler ve restoranlar zinciri mi?
Daha işin başındayım. Ama mutlaka başarmam gerekiyor. Ticarette öğreneceğim çok şey var.

Nasıl birine aşık olabilirsiniz?
Güvenebileceğim, anlaşabileceğim ve beni üzmeyen.

Yeni tanıştınız mesela... Bilmiyoruz daha sizi üzüp üzmeyeceğini. Şöyle yeşil gözlü, yakışıklı filan...
Hayır hayır, tertemiz olması çok önemli. Sadece karakteri yakışıklı olsun yeter.

Çabuk aşık olur musunuz?
Hayır ben İbrahim Tatlıses’e seneler geçtikten sonra aşık oldum.

Size ihanet edildiğinde ne yaparsınız diye sormuyorum...
Doğru benimki belli, ortada zaten ne yapacağım. Hatta ne yaptığım.

Sevdiğiniz erkeği hangi kadın tipinden kıskanırsınız ?
Çirkin ve sinsi. Güzel kadının önündeki alternatifler fazladır. Ama çirkin kadın çaresizdir, önüne gelene yapışır kalır.

Bana öyle bir şey itiraf edin ki bu yazının başlığı olsun.
İbrahim Tatlıses’e hala aşığım. Ama artık onurum daha önemli. Aşkın yetmediği durumlar vardır. Ben işim ve oğlumla var olmak istiyorum artık.

‘Erkek olsaydım çapkın olurdum’Estetik yaptırır mısınız?
Aşırıya kaçmadan neden olmasın?

Dünyaya tekrar gelseniz kimin yerinde olmak isterdiniz?
İbrahim Tatlıses’in. Ama bu arada bir şartım var. O da kadın olarak gelecek.

Yaşamınızda asla taviz vermem dediğiniz şeyler?
Bana kimse yalan söylemesin ve ihanet etmesin. Nankör insana tahammülüm yok. Asla asla affetmem.

Kimlere hesap verirsiniz?
Sadece oğluma.

Peki birlikteliğinizde?
Hiç farketmez, doğru olduğuna inandığım şeyler için hiç kimseye hesap vermem.

Kalkıp şunu bir güzel döveyim dediğiniz biri?
Cottarelli.

Böyle olacağıma öleyim daha iyi dediğiniz biri?
Siz nokta nokta koyun, okuyanlar anlar.

Hayatla dalga geçenlerden misiniz?
Bazen; kendimle de dalga geçerim zaten.

Sizi çıldırtan insan tipi?
Her şeyi ben bilirim, en iyi benim diyenler.

Sizi çileden çıkaran soru?
"İbrahim Tatlıses’le ilişkiniz bitti mi?" sorusu.

Tam benim zıttım dediğiniz biri?
İbrahim Tatlıses.

Nasıl yani?
İş hayatındaki duygusallığı, kararsızlıkları, insan seçimi (buraya ünlem koymamı istedi), ilişkilere bakış şekli. Ben bunların tam tersiyim.

Çapkınlığı?
Erkek olsaydım ben de çapkın olurdum.

Peki Tatlıses’in günahı neydi o zaman?
Ama ben Julia Roberts, Cindy Crawford filanla yapardım.

Onları bulamazsak?
Türkan Şoray’a aşık olurdum. Bir de Deniz Akkaya.

Dinlemekten keyif aldığınız bir sanatçı?
Tatlıses (Suratına "perhiz lahana ve turşu" şeklinde bakmış olacağım ki) Ne diyeyim yani şimdi, her şey bir tarafa, sanatı bir tarafa.


CUMARTESİ