Cumartesi Marvin Gaye’i nasıl bilirsiniz?

Marvin Gaye’i nasıl bilirsiniz?

24.02.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

1984’te ölen "Aşk şarkılarının unutulmaz yazarı" Marvin Gaye’in efsanesi üç albümlük bir set ve iki albümlük bir best of’la sürüyor...

Marvin Gaye’i nasıl bilirsiniz

Marvin Gaye’i nasıl bilirsiniz?

1984’te ölen "Aşk şarkılarının unutulmaz yazarı" Marvin Gaye’in efsanesi üç albümlük bir set ve iki albümlük bir best of’la sürüyor...

MEFARET AKTAŞ

Döneminin en erotik ve aşk dolu şarkılarının yazarı, Marvin Gay adıyla, 2 Nisan 1939’da, neredeyse bir kilisenin içine doğdu. Babası bir vaizdi. Çocukluğu ve gençliği boyunca kilisenin etkisiyle hayatında içki, kızlar, dans olmadı. Yalnızca sert kurallar.... Bu yüzden de o, erkek kardeşi ve iki kız kardeşi diğer çocuklardan ayrı büyüdüler. Marvin hep bu tür bir hayata baş kaldırdı. Tıpkı babasından kaçıp, soyadının sonuna bir "e" ekleyerek katıldığı Hava Kuvvetleri’nden de atılıp memleketine döndüğünde başlayan müzik kariyerinde olduğu gibi...

"Bütün kadınların erkeği"
İlk kez Motown’dan çıkan "Stubborn Kind of Fellow" adlı otobiyografik şarkısıyla 1962’de tanındı Marvin Gaye. Ardından hala bizim rock barlarda bile çalınan "Pride and Joyöla, "Can I Get A Witness?" ve "I’ll Be Doggone" gibi bir seri hit geldi. Hatta o dönemde, Martha Reeves ve the Vandellas’ın birlikte söylediği, büyük hit "Dancing In The Street"in yazılmasına da katkıda bulundu. Marvin Gaye artık bir hit makinesiydi. 60’lara da Norman Whitfield’ın yazdığı klasik "I Heard It Through the Grapevine"la damgasını vurdu.
70’lerin başında kendi şarkılarını yazmaya karar verdi. İlk girişimi olan "What’s Going On" albümü, hem gençleri hem de anne ve babalarını etkileyerek satış rekorları kırdı ve pop tarihine geçti.
Ama insanları şaşırtmayı seven Gaye tam bir sosyal bilinçle yapılmış bu ustalık işinin ardından vahşi erotizmin bir kutlaması olan "Let’s Get It On"a geçiverdi. Hayatının ikinci en büyük aşkı
16 yaşındaki Janis Hunter’la tanışıp ikinci kez evlendikten sonra cinselliği ve aşkı yücelten muhteşem parçalar yapmaya devam etti.
Ona "bütün kadınların erkeği" dediler. Düşüşü hemen hiç görmedi o dönemde Gaye.
Ama ikinci evliliği de sallanmaya başladı. Ruhsal sorunları vardı. Bu dönemde bir müziği bırakıp rahiplik yapmaktan, bir Elvis’ten daha büyük bir seks sembolü olmaktan bahsediyordu. Çatışmalarını Motown için çıkardığı son albüm olan "In Our Lifetime"da anlattı. Albümün ardından Belçika’ya giderek orada "Sexual Healing"i yazdı.
Hep zirvede olsa da uyuşturucu bağımlılığı hep kötüye gitti, espri anlayışı ve cazibesi yerini paranoya ve korkuya bıraktı. 1 Nisan 1984’te
45’inci doğum gününden bir gün önce evlerinde annesini döven babasına saldırdı. Ve babası da Gaye’i, onun hediye ettiği silahla öldürdü.
Bizim kuşağın gündemine bugünlerde Universal Müzik’ten çıkan iki ayrı sette toplam beş albümle geldi Gaye. Birincisi Gaye’in Motown döneminden "Vulnerable", "I Heard It Through The Grapevine" ve "I Want You" albümlerinden oluşan üç albümlük bir set. İkincisi ise iki albümlük bir "Very Best of". Gaye’in en iyilerine böyle kolayca erişebilmek ciddi lüks doğrusu. Diyeceğimiz bu albümleri edinerek, pop aleminin en ağır şahsiyetlerinden olan Gaye’e saygılar sunmanın yerinde bir hareket olacağıdır.



CUMARTESİ