Cumartesi Moda tasarımcıları ve endüstri el ele

Moda tasarımcıları ve endüstri el ele

18.02.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

İstanbul Moda Festivali'ne katılan tasarımcılar 2006 / 2007 kış koleksiyonlarını sadece defileyle değil, aynı zamanda hazırladıkları performanslarla tanıttılar

Moda tasarımcıları ve endüstri el ele

İstanbul Moda Festivali 16 Şubat'ta Sirkeci Garı'nda düzenlenen açılış töreniyle başladı. Törende konuşan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, "İstanbul'u bir moda şehri haline getiriyoruz" dedi. CNR'daki festivali izlemek için bugün son şansınız. Festivale katılan 23 tasarımcıdan Ümit Ünal, Hakan Yıldırım ve Özlem Süer, festivalde tanıttıkları koleksiyonlarını ve önümüzdeki yazın trendlerini anlattılar. Ümit Ünal: Motivasyonun ve umudun rengi olduğu için. Bu kente pembe çok yakışıyor. Sokakta satılan pamuk şekerin pembesi bizi etkiledi. O bizim için bir düş ve umut rengiydi. Bu organizasyon bir devrim niteliği de taşıyor. Türkiye'de modernist tavrın önemli hareketlerden biri şapka devrimidir. Bu nedenle sembolümüz pembe şapka olsun istedik. Festivalin sembolü neden pembe şapkalar? Kavramsal moda Ümit Ü.: Dünyada tasarımcılar kendilerini ifade etmek için yeni arayışlar içinde. Bunlar kısa filmler, enstalasyonlar, performanslar ve defileler olabiliyor. "Kavramsal moda" birçok tasarımcının ortaya koyduğu yeni bir oluşum. Fuarda isteyen defilesini yapıyor, isteyen bir objeyle kendini anlatıyor. Ben Karl Valentin adlı Alman komedyenden esinlendim. Standımda, Valentin'e çok benzeyen bir arkadaşım üzerinde Ümit Ünal kostümlerini taşıyor. Hakan Yıldırım: Bir kutunun içine plazmalar koydum. Kutuda delikler, deliklerde mercekler var. Düsseldorf'taki defilemi yakın uzak etkisiyle deliklerden izleyebiliyorsunuz. Festivalde defilem de oldu. Koleksiyonumun ismi "İkinci Yüzler". Defilenin başında mankenler kendi portrelerinin süslediği tişörtlerle podyuma çıktılar. Özlem Süer: Bir defilem ve standım var. Seçtiğim tema "Pozitif Gelecek." Dört elementin duygusuyla yola çıkan bir koleksiyon. İstanbul Moda Festivali'nde tanıttığınız 2006 / 2007 kış koleksiyonunuzun esin kaynağı nedir? Festivale bir defileyle mi, yoksa performansla mı katılıyorsunuz? Hakan Y.: Koleksiyonum beyaz-krem renkleriyle başlayıp siyahla sona eriyor. Gri, somon ve mürdüm tonlarına da yer verdim. Beller yükseliyor. Siluetler dar. İpek satenler, şifonlar, kalın pamuklu kumaşlar, triko ve moher kullandım. Özlem S.: Kostümlerde ekru, siyah ve gri, aksesuvarlarda ise bakır ve altın renkler hakim. Bu tema tasarımlarınıza nasıl yansıyor? Ümit Ü.: Abbate için çalışıyorum. Hakan Y.: Sunset için mayo tasarlıyorum. Birlikte çalıştığınız markalar hangileri? Önümüzdeki sezonların trendleri Ümit Ü.: Teatral bir anlatım var. Makyajlar daha ağır. Taçlar gündemde. Özel kapamaları olan bluzlar, farklı bağlamalı bluz ve gömlek arasındaki yeni formlar dikkat çekiyor. Tasarımcılar 1940 ve 50'li yılların, Greta Garbo'nun pantolonlarından esinlendi. Beller daha yüksek, paçalar dar. Kruvaze ceketler kadın ve erkekte çok moda. Saten kurdele dönemi. Botlar ve çizmeler rugan ve sivri uçlu. Her türlü renk var ancak siyah ve grinin arasında yeşil ve fuşya başı çekiyor. Özellikle de aksesuvarda. Özlem S.: Teknolojik kumaşlar ve eski siluetler ya da eski kumaşlar ve çok düz siluetler hakim olacak. Özellikle eteklerde yumurta formu, geometrik kesimler çok revaçta. 2006 / 2007 kış trendleri neler? Ümit Ü.: Karnaval renklerini görüyoruz. Pembe tonları, muz kabuğu renkleri dikkat çekiyor. Bir başlangıcı temsil eden beyaz çok önemli. Hakan Y.: Etnik etki yok. Büyük pardösüler, dar pantolon ve kapriler göze çarpıyor. Uçuşan kumaşlar, pul, payet ve boncuklu işlemeler var.Özlem S.: Yaz koleksiyonumda hemen hiç siyah ve beyaz kullanmadım. Metalik elyafları tercih ettim. 2006 yazında hangi detaylar dikkat çekiyor? "Tasarımcılar endüstrinin içinde olmalı" Ümit Ü.: Abbate'te ciddi bir pazarlama bölümü ve yönetim kurulu var. Alınan her karar farklı düşüncelerle süzgeçten geçiyor. Ümit Ünal koleksiyonunu hazırlarken kararları veren ve onaylayan kişi benim. Fakat bir grup psikolojisiyle koleksiyon hazırlamak, sokağın nabzını sürekli tutuyor olmak Abbate'de yaşadığım bir şey. Ümit Ünal koleksiyonlarında sokağa hizmet etmek yerine, sokağı bir tarafa çekmeye çalışıyorum. Hakan Y.: Endüstrinin içinde olmak çok keyifli. Hem her şey çok hızlı ilerliyor hem de kalabalıkla çalışmak çok güzel. Tasarladığım bir şeyi yüzlerce insanın üzerinde görmek de beni tatmin ediyor. Bizim gibi tasarımcıların endüstrinin içinde olması lazım çünkü endüstrinin bize ihtiyacı var. Çeşitli markalara koleksiyonlar hazırlamanız kendi koleksiyonunuz üzerinde yoğunlaşmanızı engelliyor mu? İstanbul Moda Festivali'ne büyük emeği geçen İTKİB (İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu hedeflerinin büyük olduğunu anlatıyor. "Bu etkinliği dünyaya taşıyacağız" Artık biz dünyanın en kaliteli ürünlerini yapan bir sektör, kapasite anlamında çok büyük bir güçsek ve bu bize yetmiyorsa, yaratıcılığımızı ve farklılığımızı göstermek için bu tür etkinliklere ihtiyacımız var. Başlangıcı yapabilmek için tasarımcı, endüstri ve marka işbirliğinin büyük önemi vardı. Biz artık hedeflerini büyüten, dünya moda endüstrisinde büyük oyuncu olabilme konusunda gerekli her türlü çalışmayı yapan bir sektör olmak zorundayız. İstanbul Moda Festivali ile neyi hedefliyorsunuz? Böyle bir hedefimiz var tabii. Amacımız, yapabileceklerimizin ilk sinyallerini vermek. Kendimizi küçümsememize gerek yok. Dünyadaki birçok fuarın açılışını bizim tasarımcılarımız yapıyor, markalarımız en iyi standları ve koleksiyonları yapan bir konuma geldi. Amacımız, bunu kendi evimizde, yurtdışından gelen alıcılara, gazetecilere ve moda otoritelerine göstermek. Her şeyin en iyisini yapmak istiyoruz ama bunun bir günde yapılamayacağını biliyoruz. Dünyanın dört moda merkezi New York, Paris, Milano ve Londra'yla yarışma gibi bir hayaliniz var mı? Bunun mümkün olduğuna gerçekten inanıyor musunuz? İstanbul ve Türkiye'nin imajına katkıda bulunacak birçok tasarımcı ve markaya sahibiz. Güç ve yeteneklerimizi birleştirmek zorundayız. İstanbul Valiliği, Belediye, Turizm Bakanlığı'nın desteğine ihtiyacımız var. İstanbul'un tanıtımı için bundan daha büyük bir fırsat olmadığını düşünüyorum. Bu organizasyon İstanbul'a ne katacak? İstanbul Moda Festivali'ne katılan tasarımcılar şunlar: Hüseyin Çağlayan, Dice Kayek, Atıl Kutoğlu, Bahar Korçan, Yazbükey, Hakan Yıldırım, Ümit Ünal, Alev Ciliv, Arzu Kaprol, Baha Kutan, Banu Bora, Bora Aksu, Emre Ertürk, Gamze Saraçoğlu, Gülin Girişmen, Hatice Gökçe, İdil Tarzi, Nejla Güvenç, Özlem Süer, Sedef Çalarkan, Ezra & Tuba Çetin, Ozanay Ersaylan & Erkan Çoruh, Barbarossa. Festivale kimler katılıyor?