Cumartesi “Oyunculuk nöbetçi öğrencilik gibi”

“Oyunculuk nöbetçi öğrencilik gibi”

09.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

“Poyraz Karayel Küresel Sermaye” filmiyle beyazperdede seyredeceğimiz Şükran Ovalı “Oyunculuk bitmeyen bir öğrenme süreci gibi. Nöbetçi öğrencilik gibi yani. Her zaman heybeni doldurarak gitmen lazım” diyor

“Oyunculuk nöbetçi öğrencilik gibi”

Kanal D’de yayınlanan “Vatanım Sensin” de izlediğimiz Şükran Ovalı 15 Aralık’ta vizyona girecek “Poyraz Karayel Küresel Sermaye” filminde de Yasemin karakteriyle karşımızda olacak. “Aslolan senaryo, karaktere inanırsam oynarım” diyen oyuncu tiyatro yapmayı da çok istediğini söylüyor. “Bu konuda ekstra titiz davranıyorum. Doğru zamanda güzel bir oyunla seyircinin karşısına çıkacağım en kısa zamanda” diyen Ovalı’yla projelerini ve neler yaptığını konuştuk.

Haberin Devamı

“Poyraz Karayel Küresel Sermaye”de çok sevilmiş, oturmuş bir ekibe dahil oldunuz. Herhangi bir çekinceniz oldu mu bu konuda?

Hiç çekince yaşamadım. Ekibin birçoğunu eskiden tanıyordum. Eğlenerek çalıştık, keyif aldık hepimiz. Çok güzel geçti set.

“Bütün kırgınlıklarım için ‘iyi ki’ diyorum”

Nasıl bir film oldu?

Senaryo çok iyiydi hatta şahaneydi diyebilirim. Okurken çok güldüm, sette de bu eğlenceyi çok sahnede yaşadık. Ama tabii ki son söz her zaman seyircinin. Umarım beğenirler ve herkes salondan gülerek ayrılır.

Kendinizi komedi rollerine mi dram rollerine mi yakıştırıyorsunuz?

Bir karakterin güldüğünü görmezsem ağladığına üzülmüyorum. Hayat gibi gerçek karakterler seviyorum. Komedide sınır yok, çatısı belli değil. Komedideki o fütursuzluk hakkı tabii ki çekici. Bir karakter veya bir tip yaratmak, komedideki o sınırın olmaması, o karakterin içinde çok rahat dolaşmak çekici geliyor.

Haberin Devamı

Oyunculuk ne ifade ediyor sizin için?

Oyunculuk bitmeyen bir öğrenme süreci gibi. Nöbetçi öğrencilik gibi yani. Her zaman öğrenerek, heybeni doldurarak, katarak gitmen lazım. O yüzden de hep sürprizli bir keşif. Aynı zamanda başka biri olmayı kabul etmek. Oyunculukla ilgili derdim var. Başka başka insanlar, karakterler oynamak istiyorum, buna özen gösteriyorum.

Birçok oyuncuyla güzel dostluklarınız var. İlişkilerinizi kalıcı tutmaktaki sırrınız ne?

Galiba en önemli şey güven ve samimiyet. Birbirimize her şartta gerçekleri söylemek... Çünkü gerçekler hafifletir insanları. Hepimiz başka başka insanlarız ve birbirimizi olduğu gibi kabul ediyoruz. Zaman ilerledikçe görüyorum ki hepimizin ortak bir özelliği var. Vicdanlı ve gülmekten çekinmeyen, şaka yapmayı seven insanlarız. Birbirini hiç tanımayan, başka başka yerlerden gelen insanlar ortak bir yerde buluşuyor, işte onlar da seçtiğin kardeşlerin oluyor.

Hayata karşı hayalperest olduğunuzu söylemişsiniz.

Hayalperest olmak oyunculuğun mayasında olan bir şey. Hayatıma kattığı şeyler de oldu, götürdükleri de... Bazen duygusal olmak ve hayata bu denli bakmak yanılmanıza ve daha kolay kırılmanıza sebep olabiliyor. Ama aynı zamanda sizi çok güçlü kılıyor. Dönüp baktığımda bütün kırgınlıklarım için ‘iyi ki’ diyorum. Çünkü çok şey öğrendim. Kaybettiğimde de öğrendiğim şeyle ilgili her zaman kazandım. O yüzden denge galiba en önemlisi. Yargılamanın iyi bir şey olmadığını zamanla fark ettim. Tanımadan birine iyi demenin de bir yargı olduğunu zamanla anladım. Zaman gösterir her şeyi...

Haberin Devamı

İyi de bir Beşiktaşlısınız.

Babadan Beşiktaşlıyım. İyi ki öyleyim. Beşiktaş’ın taraftarına aşığım. Çünkü köyde okul yapıyor, barınaklar için uğraşıyorlar. Bunlar çok kıymetli şeyler. Beşiktaş bir tutku. Yenip yenmemenin, skorun hiçbir değeri yok. Söz konusu Beşiktaş’sa orada her zaman Beşiktaş’ın duruşu ile ilgili başka bir sevda var.

“Ailemiz genişledi”

İyi bir hayvanseversiniz. Sahiplendiğiniz köpek ve kediler var.

Hayvanların benim için yeri çok özel. İnsana, insanın ruh sağlığına çok iyi gelen canlılar. Empati gücünü artırıyorlar. Barınaktan bir köpeğim vardı, şimdi bir köpek daha sahiplendim. Ormanda bulduk. İki köpeğim ve iki kedim var şu an. Aile genişledi yani. Hepsini ayrı ayrı seviyorum, hayatıma çok şey kattılar. Aileden gelen bir şey bu, bizim ailede önem verilir hayvanlara. Hatta babaannemin kedisi hep benim yerime oturur; “Buraya oturmasın” dediğimde “Ne var, sen de diğer tarafa otur” derdi babaannem. Bu ülkenin vicdanlı insanları bunu fark etmiş durumda. Medeniyet için, insanlığımızı öğrenmek için
hayvanları korumamız lazım.

Haberin Devamı

“Cesurum çünkü oyuncuyum”

Bu sezon “Vatanım Sensin” kadrosuna dahil oldunuz...

Televizyonda kusursuza yakın bir iş görmek çok zor. “Vatanım Sensin” kusursuza yakın bir iş. Bu işe dahil olduğum için çok mutluyum.

Karakteriniz Seher güçlü, cesur bir kadın. Seher’in size etkisi nasıl oldu?

Seher karakterini çok sevdim. Hayatın içinde benzer noktalarımızın dışında Seher kadar keskin bir karakter değilim. En azından o 20’li yaşların başındaki keskinlik zamanla değişiyor ve dönüşüyor. Öyle olmamak için de çok çaba gösterdim. Seher’in daha renkleri ve zaafları çıkacak zamanla. Vatansever aynı zamanda eşkıyaya yakın bir karakter.

Haberin Devamı

Siz kendinizi cesur buluyor musunuz?

Kendimi cesur buluyorum çünkü oyunculuk yapıyorum. Hayatta her şey bir risk ve bunu göze alıyorum. Her koşulda ve her şekilde...

“Yol arkadaşımı ve ruh eşimi buldum”

Caner Erkin’le mutlu bir evliliğiniz var. Evlendikten sonra hayatınızda neler değişti?

Şöyle; birken iki oluyorsun. Yol arkadaşımı ve ruh eşimi buldum. Bir olmak, iki iken de tek olmak gerçekten güzelmiş. Mutluyum onun dışında da pek bir şey değişmedi. Başka başka iki hayat birleşiyor ve tek hayat oluyor. Değişen ve dönüşen şeyler ama bunlar çok güzel şeyler.

Yazarlar