Cumartesi "Ya Kebikeç"

"Ya Kebikeç"

30.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

7DEN 77YE OKUL DIŞI BİLGİLER

Ya Kebikeç

Kitap doktorları, kitapların genellikle mantarlaşma, mürekkep yanığı ve cetvel kırığı hastalığına yakalandığını söylüyorlar. Tabii buna, öldürücü olmamasına karşın cilt sırtlarının bozulmasını da ekleyebiliriz. Mürekkep yanığı hastalığı, mürekkebin içindeki demirin oksitlenip, kitabın sayfalarında delikler açmasıyla oluşuyor. Cetvel kırığı da yine aynı şekilde, bakırın oksitlenmesiyle. Nem ve tozun nasıl oluştuğunu anlatmaya gerek yok. Kitap doktorları, bugüne kadar pek çok elyazması kitabı tedavi ederek kurtardılar. Düşünebiliyor musunuz, Fatih Sultan Mehmetin elyazması şiir kitabından bugün elimizde ancak iki tane var. Beş yüz yıldır koruna koruna günümüze kadar ulaşmış. Eğer bu kitaplar korunamasaydı, Fatihin şiirlerini ve şair yanını hiçbir zaman öğrenemeyecektik. Aynı şey, Evliya Çelebi, Kâtip Çelebi ve onların eserlerinden öğrendiğimiz pek çok insanımız için de geçerli.Bugün elyazması kitaplar yok. Bir gün, belki bizim kitaplarımız için de geçerli olacak bunlar. Yanlış anımsamıyorsam, bir zamanlar Süleymaniye Kütüphanesinde hastalanmış kitapların tedavi edildiği bir bölüm vardı. Şimdi yine var mı bilmiyorum. Ama birçok değerli eski- yeni kitabın yine ilgisizlik ve sorumsuzluk nedeniyle hasta olduklarını biliyorum. Tabii günümüzün değişen teknolojisiyle birlikte, kâğıt üretimi ve yapısı da yeni boyutlar kazandı. Şimdi pek çoğunuz, kitaplar eskisi gibi kolay kolay hastalanıp ölmez, diye düşünüyorsunuz. Çok üzgünüm çocuklar. Hepimiz yanılıyoruz. Bir kâğıt eksperi arkadaşımın söylediğine bakılırsa, üçüncü hamur kâğıtların, yani gazete kâğıdına basılan kitapların yaşam süreleri yüz yıl. Üçüncü hamur kitaplarınız varsa, bilin ki yüz yıl sonra ölüp gidecekler. Ancak, birinci hamur, kuşe ya da daha kaliteli kâğıtlara basılan kitaplar yaşayacak. Yani, ileride torunlarınıza okul kitaplarınızı anı olarak bırakamayacaksınız. Belki de bu nedenden olacak, bugün dünyanın hemen hemen her yerinde kitaplar hep kaliteli kâğıtlara basılıyor. Ama bizde ucuz kitap üretebilmek kaygısı, yayıncılarımızı üçüncü hamur kâğıt kullanmaya zorluyor.Neyse, ne anlatacaktım, nerelere geldim! Eskiden insanlar elyazması kitapları koruyabilmek için kitapların başına, onları kitap kurtlarından korusun diye; bir tılsım, bir koruyucu, bir gözboncuğu gibi düşündükleri, Osmanlıca "YA KEBİKEÇ" yazarlar ve bu yazının kitabı koruyacağına inanırlarmış. Bu söyleyeceğim bir fıkra olarak anlatılır ama, inanın benim de başıma geldi. Bir kütüphaneci arkadaşımla birlikte, eski, elyazması bir kitaba bakarken, kitap kurtlarının sanki özellikle gelip "YA KEBİKEÇ" yazısını yediklerine tanık olmuştum. Yakında çıkacak olan kitaplarımdan birine de "YA KEBİKEÇ" yazısını koyacağım. "Bakalım benim kitabımı da tozdan, nemden korumayan çocuklara karşı koruyabilecek mi?" diye..."YA KEBİKEÇ" yazısı, belki kitapları yıllarca koruyamadı, ama kitaplar yaşamımıza girdiğinden beri, atalarımızın onların korunması gibi bir kaygıları hep oldu. Umarım bu kaygıyı, zaman zaman sizler de duyuyorsunuzdur. Eğer okumanız bittiyse, lütfen hemen elinize bir kuru bez alın ve kitaplıktaki kitapların tozunu alın. n Yazara e-mail Kitaplar da insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler. Bazıları, kimi zaman tozların ve nemin etkisiyle ortaya çıkan kurtlar yüzünden yaşamını yitirirler. Ama eğer bir köşede unutulmaz da tedavi edilirlerse, tekrar yaşama dönebilirler. Onların da bizler gibi hastalıkları, doktorları, hastaneleri vardır.